Siemens, Yeni Hafif Aeroderivatif Gaz Türbinini Petrol ve Gaz Endüstrisine Tanıttı
Siemens, petrol ve gaz endüstrisinin ihtiyaçlarına göre optimize edilen yeni Industrial RB211-GT30 gaz türbinini tanıttı. Dişli kutusuna ihtiyaç duymaksızın AC jeneratörünü 60 Hz veya 80 Hz’de çalıştırılabilen yeni gaz türbininin paket tasarımı yüzde 30 daha küçük ve hafif.
12.12.2015 tarihli yazı 8748 kez okunmuştur.
Siemens, petrol ve gaz endüstrisinin, özellikle de offshore (deniz tipi) uygulamaların ihtiyaçlarına göre düzenlenen Industrial RB211-GT30 gaz türbinini tanıttı. Türbin, başarısı kanıtlanmış ve bir önceki Rolls-Royce Enerji portföyünde yer alan Industrial RB211 gaz türbininden hareketle geliştirildi.
Geçtiğimiz on yıl boyunca Rolls-Royce Enerji ve Dresser-Rand grupları, dünya genelindeki FPSO’larda (Offshore Petrol ve Gaz Endüstrisi) 20 ila 40 MW arasındaki offshore güç üretiminde belirgin bir paya sahipti. Siemens, bu birliktelikten elde ettiği deneyimi offshore (deniz tipi) pazarına güçlü çözümler sunmada kullanarak Industrial RB211-GT30 türbinini sundu.
Industrial RB211-GT30 ile küresel petrol ve gaz endüstrisi, özellikle de FPSO’lar için güç üretimi çözümlerinde yeni bir nirengi noktası sunduklarını belirten Siemens’in Strateji ve Portföy Yönetimi Bölümü Yöneticisi Thomas Flommersfeld, “Müşterilerimize azami yakınlığımızı garanti edebilmek adına Dresser-Rand ile güçlerimizi birleştirerek; güç yoğunluğunda yeni standartlar belirleyen, azaltılmış arıza sürelerine sahip, bakımı kolay aeroderivatif teknolojisinde güveni onaylanmış Industrial RB211’in en yeni halini sunuyoruz.” dedi.
Bugün hizmette olan Industrial RB211 gaz türbinleri, toplam 34 milyon saati aşan çalışma süresine ulaştı. Industrial RB211-GT30 gaz türbini ise iki kutuplu bir AC jeneratörünü ağırlıktan ve karbon ayakizinden tasarruf ederek 60 Hz veya 50 Hz’de dişli kutusuna ihtiyaç duymadan sürebiliyor. Paketin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif. Üç uçlu taban yatağı ve tork tüpüyle özellikle offshore (deniz tipi) hizmetlere özel tasarlanan Industrial RB211-GT30 paketinin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif.
Zorlu offshore görevlerinde dahi güvenli kurulum gerçekleştirebilmek ve arıza sürelerini azaltabilmek adına paketi hafifletilerek optimize edildi. Paketin içine inşa edilmiş yenilikçi raylı sistem sayesinde, gaz türbini bütün bir şekilde paketin her iki tarafından çıkarılabiliyor ve 24 saatten kısa bir sürede değiştirilebiliyor. Yardımcı sistemler, fonksiyonunu koruyacak biçimde değiştirilmeden bırakıldı fakat birimin çalışması sürerken bakım erişimini geliştirmek ve online bakımı artırabilmek adına optimize edildi.
Geçtiğimiz on yıl boyunca Rolls-Royce Enerji ve Dresser-Rand grupları, dünya genelindeki FPSO’larda (Offshore Petrol ve Gaz Endüstrisi) 20 ila 40 MW arasındaki offshore güç üretiminde belirgin bir paya sahipti. Siemens, bu birliktelikten elde ettiği deneyimi offshore (deniz tipi) pazarına güçlü çözümler sunmada kullanarak Industrial RB211-GT30 türbinini sundu.
Industrial RB211-GT30 ile küresel petrol ve gaz endüstrisi, özellikle de FPSO’lar için güç üretimi çözümlerinde yeni bir nirengi noktası sunduklarını belirten Siemens’in Strateji ve Portföy Yönetimi Bölümü Yöneticisi Thomas Flommersfeld, “Müşterilerimize azami yakınlığımızı garanti edebilmek adına Dresser-Rand ile güçlerimizi birleştirerek; güç yoğunluğunda yeni standartlar belirleyen, azaltılmış arıza sürelerine sahip, bakımı kolay aeroderivatif teknolojisinde güveni onaylanmış Industrial RB211’in en yeni halini sunuyoruz.” dedi.
Bugün hizmette olan Industrial RB211 gaz türbinleri, toplam 34 milyon saati aşan çalışma süresine ulaştı. Industrial RB211-GT30 gaz türbini ise iki kutuplu bir AC jeneratörünü ağırlıktan ve karbon ayakizinden tasarruf ederek 60 Hz veya 50 Hz’de dişli kutusuna ihtiyaç duymadan sürebiliyor. Paketin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif. Üç uçlu taban yatağı ve tork tüpüyle özellikle offshore (deniz tipi) hizmetlere özel tasarlanan Industrial RB211-GT30 paketinin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif.
Zorlu offshore görevlerinde dahi güvenli kurulum gerçekleştirebilmek ve arıza sürelerini azaltabilmek adına paketi hafifletilerek optimize edildi. Paketin içine inşa edilmiş yenilikçi raylı sistem sayesinde, gaz türbini bütün bir şekilde paketin her iki tarafından çıkarılabiliyor ve 24 saatten kısa bir sürede değiştirilebiliyor. Yardımcı sistemler, fonksiyonunu koruyacak biçimde değiştirilmeden bırakıldı fakat birimin çalışması sürerken bakım erişimini geliştirmek ve online bakımı artırabilmek adına optimize edildi.
Küresel offshore petrol keşfi, sondajı ve üretiminin son 20 yılında, göreceli olarak erişimi kolay sığ sulardan giderek artan derinliklere ve aşırı derin sulara geçildi. Brezilya ve Batı Afrika kıyıları açıklarında belirgin biçimde artan yatırımlar FPSO’lara olan talebi artırdı ve bu eğilimin önümüzdeki on yıl içinde artarak devam etmesi bekleniyor. Güneydoğu Asya’daki projeler de sığ denizlerde ve petrol üretim hacminde azalmayla aynı yolu izleyecek. FPSO’lar ham petrol üreterek açık denizde işleyebiliyor ve kıyıya iletecek tanker gelene dek ürünü saklayabiliyor.
FPSO’lar, offshore üretiminde etkili birer teşebbüs olduklarını ispatladılar; çünkü fırtına, siyasi gerginlik ya da farklı ticari olasılıkların oluştuğu durumlarda üretim alanından uzaklaştırılabiliyorlar. Offshore (deniz tipi) tesislerdeki ana güç, doğrudan gaz türbinleri ile değil elektrik motorlarıyla çalıştırılıyor. Bu da, güç üretiminin güç jeneratörlerini çalıştıran daha az sayıda ancak daha büyük gaz türbininde merkezileşmesine izin vererek, yatırım maliyetlerini azaltıyor.
Siemens AG (Berlin ve Münih), 165 yılı aşkın süredir mühendislikte mükemmellik, inovasyon, kalite ve güvenilirlik yönleriyle öne çıkan uluslararası bir teknoloji şirketidir. 200'den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarına odaklanmaktadır. Enerji ve kaynak verimli teknolojilerde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Siemens aynı zamanda, off-shore rüzgar türbini inşasında, enerji üretimi amaçlı kombine çevrim türbini tedarikinde ve enerji iletimi çözümlerinde lider konumda bulunmaktadır. Siemens ayrıca, altyapı çözümleri ile endüstri için otomasyon ve yazılım çözümlerinde de öncülük yapmaktadır. Şirket, bunun yanında önemli medikal görüntüleme sistemleri (bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans vb.) tedarikçilerindendir ve laboratuvar diagnostiği ile birlikte klinik IT alanlarında da lider konumdadır. 30 Eylül 2014'te sona eren 2014 mali yılında şirketin devam eden faaliyetlerden elde ettiği toplam satış geliri 71,9 milyar euroya, devam eden faaliyetlerden net kârı ise 5,5 milyar euroya ulaşmıştır. Eylül 2014 sonu itibariyle Siemens'in dünya genelindeki toplam çalışan sayısı yaklaşık 343.000'dir. Ayrıntılı bilgi için www.siemens.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
KAYNAK:
FPSO’lar, offshore üretiminde etkili birer teşebbüs olduklarını ispatladılar; çünkü fırtına, siyasi gerginlik ya da farklı ticari olasılıkların oluştuğu durumlarda üretim alanından uzaklaştırılabiliyorlar. Offshore (deniz tipi) tesislerdeki ana güç, doğrudan gaz türbinleri ile değil elektrik motorlarıyla çalıştırılıyor. Bu da, güç üretiminin güç jeneratörlerini çalıştıran daha az sayıda ancak daha büyük gaz türbininde merkezileşmesine izin vererek, yatırım maliyetlerini azaltıyor.
Siemens AG (Berlin ve Münih), 165 yılı aşkın süredir mühendislikte mükemmellik, inovasyon, kalite ve güvenilirlik yönleriyle öne çıkan uluslararası bir teknoloji şirketidir. 200'den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarına odaklanmaktadır. Enerji ve kaynak verimli teknolojilerde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Siemens aynı zamanda, off-shore rüzgar türbini inşasında, enerji üretimi amaçlı kombine çevrim türbini tedarikinde ve enerji iletimi çözümlerinde lider konumda bulunmaktadır. Siemens ayrıca, altyapı çözümleri ile endüstri için otomasyon ve yazılım çözümlerinde de öncülük yapmaktadır. Şirket, bunun yanında önemli medikal görüntüleme sistemleri (bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans vb.) tedarikçilerindendir ve laboratuvar diagnostiği ile birlikte klinik IT alanlarında da lider konumdadır. 30 Eylül 2014'te sona eren 2014 mali yılında şirketin devam eden faaliyetlerden elde ettiği toplam satış geliri 71,9 milyar euroya, devam eden faaliyetlerden net kârı ise 5,5 milyar euroya ulaşmıştır. Eylül 2014 sonu itibariyle Siemens'in dünya genelindeki toplam çalışan sayısı yaklaşık 343.000'dir. Ayrıntılı bilgi için www.siemens.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
KAYNAK:
YORUMLAR
GÜNÜN FİRMASI
GÜNÜN ÜRÜNÜ