Aydınlatmanın Tarihçesi |
Ateşten Gazyağına
Uygarlık tarihinin başlangıcından itibaren aydınlatma, insanoğlu için vazgeçilmez bir konu olmuştur. Tarih öncesi çağlarda ateş ile başlayan aydınlatma, bugünün teknolojik şartlarında LED lambalarla devam etmektedir. Yazı dizimizin bu bölümünde ateşten gaz yağına doğru giden süreci kısaca inceleyeceğiz.
Mum ile Aydınlatma
Günümüzdeki mumlara benzeyen örneklerin, ilk kez Romalılar tarafından yapıldıklarına dair kanıtlar mevcuttur. Romalılar don yağını sıvı hale getirerek keten ipliğini ya da pamuk ipliğini fitil olarak kullanarak mumlar döküyorlardı. Romalılar bu mumları dini ayinlerde kullandıkları kadar ayrıca evlerinde ve yolculuklarında aydınlatma aracı olarak da kullanmaktaydılar. Ortaçağ boyunca mumların dini ayinlerde kullanılması daha yaygın hale gelmiştir.
19. yüzyılın yarısında günümüzde kullanılan parafin İngiltere'de kullanılmaya başlanır. Böylece parafin ticareti ortaya çıkmıştır. Tüm bu buluşlar ile parafin sterik asit ile karıştırılarak ucuz, kaliteli ve kokusuz mumlar üretilmeye başlanmıştır. Günümüzde mum piyasası mumseverlere parafin, soya parafini, balmumu ve yeni trend jel'den üretilen geniş mum seçenekleri sunmaktadır. Bu mumlar sayısız renk, şekil, dizayn ve kokuda üretilmektedirler. Mumlar artık sadece aydınlatma aracı değil ev dekorasyonumuzun vazgeçilmez bir aksesuarıdır.
İlk Lambalar
Ülkemizde de eskiden geceleri içlerinde yağ kandilleri bulunan fenerler elde taşınır, varlıklı kişiler bunlarla evlerinin önünü kendileri aydınlatırmış. IV. Murat döneminde yatsı namazından sonra elde fenersiz dolaşmanın yasaklandığı bilinmektedir. Mimar Sinan’ın yaptığı Selimiye Camisi uzun süre gazyağı lambaları ile aydınlatılmış, hatta 1692 yılında lamba yakılması işlemleri sırasında düşen bir yıldırım beş çalışanın ölümüne neden olmuştur.
Yağ lambalarının ışığı sürekli dalgalanıyor, ama mumlara göre daha fazla ışık veriyordu. Alev tabanlı ışık kaynaklarının aydınlatması, lamba içinde kullanılan yanıcının içeriği, yakıcının tipi ve şekli, yakıcıyı çevreleyen hava ve baca geometrisi gibi etkenlerle değişiyordu. Düşük kaliteli ancak pratik ve uzun süreli kullanılabilen bu ışık kaynakları, evlerde mumlar ile birlikte kullanılmıştır. Almanya’da gerçekleştirilen Hefner lambası, alev standardı lambası olarak 1948 yılına kadar bilimsel ölçümlerde kullanılmıştır.
18. yüzyıl sonlarında, sanayileşen birçok ülkede eldeki ışık kaynaklarının parlaklığı ve aydınlatıcılarda kullanılan yakıcıların verimliliği tartışılırken, gaz şirketlerinin baskısı altında gaz lambalarının kullanımı yaygınlaştı. Bu tip lambaların parlaklığı kontrol edilebiliyor, depolama kapasitesine göre uzun süreli çalıştırılabiliyorlar, üstelik daha az bakım gerektiriyorlardı. Gaz lambaları sayesinde akşamları da çalışmak mümkün olmuştu. Ancak o dönemde birçok tiyatro ve gösteri salonunun yanarak kül olmasının nedeninin de gaz lambaları olması dikkat çekicidir.
Uluslararası Aydınlatma Komisyonu’nun (CIE) kurulması da 1900 Paris Uluslararası Gaz Kongresi’nde olmuştur. Ülkemizde ilk kez 1856 yılında Dolmabahçe Sarayı’nın içinde bir gazhane kurularak saray aydınlatılmasında buradan yararlanılmış, elde edilen gaz fazlası ile Sultan Abdülmecid döneminde Beyoğlu bölgesi de aydınlatılmıştır. İstanbul’da zamanla Kuzguncuk, Yedikule, Hasanpaşa gazhaneleri kurularak bu uygulama genişletilmiştir. Sultan II. Abdülhamit’in elektriğin tehlikelerinden çekinmesi, elektrik enerjisinin yerleşmesini biraz geciktirmiştir. 1913 yılında İstanbul Silahtarağa’da ilk elektrik santralinin kurulması ve 1920’lerden sonra yaygın olarak elektrik kullanılmaya başlanmasıyla birlikte aydınlatmada havagazı kullanımı önemini yitirmeye başlamıştır.
Alper COPLUGİL
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye