Bilimin Saklı Yüzü |
Henry Cavendish
18.yy biliminin en önemli bilim adamlarından biri olan Henry Cavendish’in çalışmalarını yayımlama konusundaki isteksizliğinden dolayı birçok keşfi kendinden sonraki bilim adamları tarafından değerlendirilmiş ve bilime kazandırılmıştır. Potansiyel fark, elektrostatiğin temeli, hidrojenin yapısı ve soygazlar başta olmak üzere birçok konuyu deneysel ispatlarla keşfeden Cavendish’in bu çalışmaları, ölümünden yüz yıl sonra bilim dünyası için önemli kaynaklar haline gelmiştir. 18.yy’da dünyanın ağırlığını hesaplayan bu dahi bilim adamının hayatını ve buluşlarını sizler için inceledik.
24.02.2014 tarihli yazı 18199 kez okunmuştur.
Henry Cavendish Kimdir?
İngiliz kimyager ve fizikçi olan Cavendish, 1731-1810 yılları arasında Londra’da yaşamıştır. Cavendish, hayatını ve sahip olduğu bütün servetini bilime adamıştır. Yaptığı çalışmaları yayımlamaktan ve paylaşmaktan ziyade araştırmaya, keşfetmeye önem veren Cavendish’in, bilim dünyasındaki bilinirliği çok fazla değildir. Cavendish, hidrojenin niteliği ve özellikleri, bazı cisimlerin özgül ısıları, suyun bileşimi, yeryüzünün yoğunluğu ve elektriğin çeşitli özellikleri ile ilgili konularda birçok çalışma gerçekleştirmiştir. Yaptığı çalışmalar, ortaya çıkardığı tezlerle Coulomb, Faraday ve Ohm’un çalışmalarına temel hazırlamıştır. Öyleki, ölümünden sonra evinde, matematiksel ve deneysel elektrik üzerine yazılmış yirmi kutu dolusu makale bulunmuştur.
İngiliz kimyager ve fizikçi olan Cavendish, 1731-1810 yılları arasında Londra’da yaşamıştır. Cavendish, hayatını ve sahip olduğu bütün servetini bilime adamıştır. Yaptığı çalışmaları yayımlamaktan ve paylaşmaktan ziyade araştırmaya, keşfetmeye önem veren Cavendish’in, bilim dünyasındaki bilinirliği çok fazla değildir. Cavendish, hidrojenin niteliği ve özellikleri, bazı cisimlerin özgül ısıları, suyun bileşimi, yeryüzünün yoğunluğu ve elektriğin çeşitli özellikleri ile ilgili konularda birçok çalışma gerçekleştirmiştir. Yaptığı çalışmalar, ortaya çıkardığı tezlerle Coulomb, Faraday ve Ohm’un çalışmalarına temel hazırlamıştır. Öyleki, ölümünden sonra evinde, matematiksel ve deneysel elektrik üzerine yazılmış yirmi kutu dolusu makale bulunmuştur.
Cavendish'in Laboratuvarından Bir Görüntü
►İlginizi Çekebilir: Bilgisayarın Babası | Charles Babbage
Elektrik ile İlgili Çalışmaları
Cavendish’in bu alanda yaptığı çalışmaları özellikle sığa, elektrostatik ve yalıtkanlar üzerineydi. Yaptığı çalışmaların deneysel olarakta ispatına önem veren Cavendish, bu çalışmalarını yayınlama, paylaşma taraftarı değildi. Cavendish’in bu çalışmaları ölümünden yüz yıl sonra matematiksel fizikçi James Clerk Maxwell tarafından yinelenmiş ve dönemin bilim adamlarına önemli kaynaklar haline gelmiştir.
Cavendish, elektrik yüklü iki cismin arasındaki kuvvetin, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğunu ortaya atan ilk bilim adamıdır. Cavendish’in bu çalışması daha sonra Coulomb tarafından geliştirilerek yasa haline gelmiştir. Cavendish tarafından temeli oluşturulan bu çalışma Coulomb Ters Kare Yasası olarak bilinir ve elektrostatiğin temelini oluşturur. Bunu yanısıra Cavendish, bir kondansatörün sığasının o kondansatörü oluşturan levhaların arasında bulunan maddenin cinsine bağlı olduğunu, Micheal Faraday’dan önce göstermiştir. Yani di elektrik katsayısından bahseden ilk bilim adamıdır.
Henry Cavendish'in Yüklü Bir İletkenin İçinde Elektrik Alanı Belirlemek İçin Kurduğu Düzenek
Elektrik alanında yaptığı çalışmalarla birçok bilim adamına ışık tutan Cavendish, aynı zamanda elektrikte potansiyel kavramını kullanan ilk bilim adamıdır. O dönemlerde elektriğin ölçümü, elektrometre ile yapılmaktaydı. Elektrometre içinde bulunan iki altın yaprağın, elektrikle yüklendiklerinde birbirlerini itmeleri sonucunda aralarında oluşan açıya bakılarak saptanır ve buna elektriklenme derecesi denirdi.
Cavendish, iyi bir iletkenin yüzeyindeki bütün noktaların ortak bir referans noktasına göre aynı potansiyele sahip oldukları görüşüyle potansiyel fark kavramını kullanan ilk bilim adamıdır. Daha sonra iletkenler üzerindeki çalışmalarını devam ettiren Cavendish, değişik iletkenlerle yaptığı deneyler sonucunda, iletkenin uçları arasındaki potansiyel farkın, içinden geçen akım miktarı ile doğru orantılı olduğunu saptamıştır. Cavendish’in bu buluşu daha sonra 1827 yılında George Ohm tarafından denklemleştirilerek Ohm Kanunu ismini almıştır.
Kimya Alanındaki Çalışmaları
Henry Cavendish’in bu alanda yaptığı en önemli çalışma su bileşimi üzerinedir. Cavendish o dönemde suyun bir element olmadığını oksijen ve hidrojenin sentezinden meydana geldiğini ispatlamıştır. Cavendish’in kimya alanındaki çalışmalarının büyük bir çoğunluğu gazlar üzerineydi. Özellikle hidrojenin yapısıyla yakından ilgilenen Cavendish, makalelerinde asitlerle metallerin tepkimesinden hidrojen gazının oluştuğunu belirtti ve bunu yanar hava olarak adlandırdı. Daha sonrasında hava üzerine yaptığı çalışmalarda havada oksijen ve azotun yanı sıra başka gazlarında olduğunu söyledi. Onun bu tezi yüz yıl sonra aragon ve diğer soygazların bulunmasını kolaylaştırdı.
Cavendish'in Gaz Deneylerinde Kullandığı Ayrıştırma Araçları
►İlginizi Çekebilir: Nicola Tesla'nın Bilinmeyen 10 İcadı
Dünyanın Kütlesinin ve Yoğunluğunun Hesaplanması (Cavendish Deneyi)
Cavendish’in en önemli deneyi kütle çekimi üzerine yapmış olduğu deneydir. Bu deneyde Cavendish’in ilk amacı büyük kürelerin küçük küreler üzerinde yarattığı kütle çekimi etkisini bulabilmekti. Çünkü bu sayede kütle çekim kuvveti sabitini (G) bulabilir, buradan da yerkürenin kütlesine ulaşabilirdi. Madenden yapılmış bir çubuğu tam ortasından ince bir telle astı. Sonra çubuğun 2 ucuna kurşundan yapılmış iki küçük küreyi taktı. Çubuğun iki ucunda bulunan bu iki küreye büyük kurşun küreleri yaklaştırdı. Büyük ve küçük küreler arasında oluşan çekim kuvveti sonucu çubuk dönmeye başladı ve bu dönme sonucu teldeki burkulmayı ölçerek çekim kuvvetini ölçtü. Bilim için bütün imkanlarını kullanmaktan kaçınmayan Cavendish, bu deney için evinin bir odasına bu düzenekleri kurdu ve çok hassas ölçümler olduğu için yan odadan teleskop aracılığı ile bu deneyi gözlemledi çünkü oda da hiç bir gürültü dahi olmamalıydı. 17 tane hassas ölçüm sonucunda Newton’un çekim kuvveti denklemlerinden de yararlanarak Yerküre’nin ağırlığının 6 septilyon tona yakın olduğunu açıkladı. Günümüzde ise dünyanın kütlesinin 5.9 septilyon civarında olduğu tahmin ediliyor. 1797 yılında dönemin imkanlarıyla yapılan bu deneyin sonucunun böylesine yakın olması oldukça şaşırtıcı.
Henry Cavendish'in Elinden, Dünyanın Kütlesini Hesaplamak İçin Yaptığı Deneyin Çizimi
Kaynak:
► Wikipedia
► Global.britannica.com
► Robinsonlibrary
YORUMLAR
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Denizcilik Endüstri Uygulamaları ve Servis Bakım Süreçleri
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
ANKET