Nanokaplamalar

Kendi kendini temizleyen kaplamalar:  Yüksek binaların büyük camlarının temizlenmesi her zaman sorun olmuştur. Ancak güneş ışını etkisiyle aktif hale geçen nano boyutlu TiO2 içeren bir çözelti ile kaplanan camlar kendi kendini temizleme özelliği kazanır.

Korozyon önleyici kaplamalar: Korozyon (paslanma), metallerin ortam ile kimyasal ve elektrokimyasal tepkimesi sonucu malzeme özelliklerinin olumsuz yönde etkilenmesidir. Metallerin çoğu su ve atmosfer etkisine dayanıklı değildir ve normal şartlar altında bile korozyona uğrayabilir. Atmosfer şartlarına açık bulunan tanklar, yeraltı boru hatları, betonarme demirleri, iskele ayakları, borular, depolar gibi birçok makina parçası korozyon ile karşı karşıyadır. Korozyonu önlemenin çeşitli yolları vardır. Son yıllarda ise nanokaplamalar etkili bir koruma yöntemidir. İnorganik-organik melez bir kaplama tabakası yüzeye uygulanarak malzemelerin korozyon direnci arttırılır ve korunur.

Su tutmaz kaplamalar: Malzeme yüzeylerinin su tutma özellikleri nano kaplamaların uygulanması ile değiştirilebilinir. Cam, seramik, tekstil, plastik vb. her türlü yüzeyde kaplamanın uygulanmasıyla su itici bir yüzey oluşturabilir.

Nanotekstil

Nanoteknolojinin tekstil endüstrisinde kullanımı birçok uygulama alanı bulmuş ve ekonomik olarak çok büyük miktarlara ulaşmış durumdadır. Nanopartikülerin tekstil materyallerine uygulanmasıyla tekstil ürünlerine üstün özellikler kazandırabilmektedir. Örneğin nano ölçekte metal oksitlerin fotokalitik etkisi toksik ve zararlı etkiye sahip kimyasal ve biyolojik yapıları bozuyor. Bu sayede vücudumuzdaki bakterilerin oluşturduğu kötü kokular, antibakteriyel işlem uygulamış tekstil ürünleriyle önlenebilir. Kendi kendini temizleyen giysiler üretilebilir. Güneş ışığının yaydığı özellikle cildimiz için zararlı olan morötesi (UV) ışınlar bloke edilebilir. Nano ölçekte çok ince film tabakalarının oluşturulmasıyla nefes alabilen, fakat su ve rüzgar geçirmeyen, buruşmayan, antistatik özelliğe sahip tekstil ürünleri yapılabilir.

Akıllı kumaşlar: Düşman askeri tarafından lazer silahıyla hedeflenmiş bir askere, üniformasının gelmekte olan merminin yönünü haber vermesi, onun hayatını kurtarmasını sağlayabilir. Artık bu fiber iplikler hayal olmaktan çıkmış durumda. Kilometrelerce uzunlukta ve kumaş gibi dokunabilen ısı ve ışık sensörleri üretilmeye başlandı. Bir nano üretim teknolojisi olarak görülen bu yöntem, mikroskobik boyutlardaki aygıtın termal çekme yöntemiyle daha küçük boyutlara indirilmesi prensibine dayanıyor. Ayrıca çok ucuza mal edilmesi ve esnek olması, kumaşlarda kullanılmasına olanak vermekte. Isıyı hisseden akıllı askeri üniformalarının tasarımında kullanılıyor bile.

Akıllı üniformalar:  Nanoteknolojinin kısa vadede en önemli askeri uygulamalarından birisi de asker kayıplarının azaltılması için akıllı üniformaların tasarlanıp üretilmesidir. Günümüzde bir askerin ihtiyaç olarak bütün donanımı yanına alması durumunda yükü 50 kg yaklaşmaktadır. Bu yük askerin hareketinin kısıtlanmasına sebebiyet verir. Boston şehrinde 2000 yılında hayata geçirilen MIT Askeri Nanoteknoloji Enstitüsü, 15 yıl içerisinde askeri üniformaları nanoteknoloji sayesinde akıllı hale getirmeyi planlamaktadır. Nanoteknoloji ile üniformalar görecek, duyacak, hissedecek, komut verecek ve enerji üretecek hale gelecektir. Buradaki önemli nokta şudur; nano aygıtların boyutu o kadar küçük olacak ki, elbiseyi giyene bir zorluk getirmeyecektir.

Optik saatler

Atomik saatler yerlerini yavaş yavaş optik saatlere bırakmaktalar. 2005 yılı Nobel Fizik Ödülü'ne konu olan ve ultra hızlı lazerleri kullanarak gerçekleşen optik saatler, 300 THz civarı frekanslarla çalıştıkları için atomik saatlerden bin kat daha fazla hassasiyet sağlayabilirler. İdeal olarak optik saatlerle 100 attosaniyelik bir zaman birimi ölçülebilir (1 attosaniye, saniyenin milyar kere milyar da biri). Hassasiyetin bu denli yüksek olması, teknolojide büyük gelişmeleri beraberinde getirecektir. 100 attosaniyede ışık bile 30 nanometre yol kateder. Bu demektir ki, nanometrik hassasiyetle uzaklık, attosaniye hassaslıkla ölçümleri yapabileceğiz.

Sağlık

Hepimizin bildiği gibi mikroplar dokunma yoluyla çok daha hızlı yayılıyor ve ellerden ağıza çok çabuk transfer olabiliyor. Bu konuda ne kadar dikkatli olsak da dokunduğumuz mikropları evimize kadar taşıyoruz. Fakat son yıllarda nano teknolojinin temizlik malzemelerinde kullanılması mikroplardan tam koruma sağlayabiliyor. Nano teknolojik temizlik malzemeleriyle yapılan temizlik ve bu özelliğe sahip hijyen ürünleri; bakterileri yok ederek,uzun süreli kalıcı temizlik sağlıyor. Uzmanlar nano teknolojik temizlik malzemelerin özellikle toplu taşıma araçları ve okullarda kullanılmasını tavsiye ediyor. Böylece tüm yaşam boyunca mikroplardan korumuş olabileceğiz.

Sonuç

Görüldüğü gibi nano teknoloji yeni bir dünyanın kapılarını açmakta. Bu yeni dünyada doğru hedefi belirler ve nereye gitmek istediğimize sağlıklı karar verebilirsek bu teknoloji ile insanlık için büyük yararlar sağlanabileceği ortada.

1.Bölüm için Tıklayınız