KOÜ Elektrik Mezunu, İşsiz Kalmaz!
Özgür Kocaeli Gazetesi yazarlarından İlker AKŞİT KOÜ Elektrik Müh. bölümünü ziyaret etti. İlker AKŞİT'in Bölüm Başkanı Sayın Prof.Dr. Bekir ÇAKIR ile röportajı:
20.11.2012 tarihli yazı 12909 kez okunmuştur.
GÖZÜNÜZ ARKADA KALMASIN!
Geçtiğimiz günlerde dost insan Sayın Prof. Dr. Bekir Çakır’ın daveti üzerine, Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’ne gittim. Alçakgönüllü ve mütevazi kimliğiyle geniş kesimler tarafından sevilen Bekir Hoca, herkesle bir arkadaş gibi iletişim kurabilir. Keyifli bir sohbeti olan Bekir Hocam, bana Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü gezdirdi. Bütün laboratuarları tek tek gördük. Gittiğimiz her laboratuarın sorumlusu, orada neler yapıldığını anlattı. Bazı laboratuarlarda dersler devam ediyordu.
KOÜ Elektrik Mühendisliği’nde eğitim gören öğrencilerin çok şanslı olduğunu gözlerimle gördüm. Çünkü uygulamalı bir alanda, sadece teorik eğitim almıyorlar. Bütün imkanlar kendilerine sunulmuş. Pırıl pırıl laboratuarları, derslikleri ve onlara bir arkadaş gibi yaklaşan hocaları var. Zaten Umuttepe Yerleşkesi gibi harika bir kampusta eğitim görüyorlar.
Öğrencilerle de ayak üstü konuştuk. Hepsi çok memnun. Zaten KOÜ Elektrik Mühendislik Bölümü, prestiji giderek yükselen bir bölüm. Mezunları hep iyi yerlerde iş buluyor. Bu arada laboratuarlarda, öğrencilerin ve akademisyenlerin ortaklaşa çok güzel, yenilikçi projeler üzerine çalıştığını gözlerimle gördüm.
Ve Türkiye’nin yarınları için umutla ayrıldım, Umuttepe’den…
Bence, bu fakülteye çocuklarını gönderen anne-babaların gözü arkada kalmasın.
Çünkü dört dörtlük bir eğitim alıyorlar.
Bu ülkeyi seven insanların da gözü arkada kalmasın. Pırıl pırıl gençlerimiz, devletin harika bir üniversitesinde kaliteli eğitim alıyorlar. Nitelikli akademisyenlerle, yarınlarımız için yeni projeler üzerine çalışıyorlar.
Hülasa; Umuttepe’de güzel şeyler de oluyor…
Bekir Hocam, biraz önce sizinle birlikte Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü gezdik. Bütün laboratuarları da tek tek dolaştık. Burada teorik eğitimin yanı sıra, uygulamalı eğitim verildiğini de gördüm. Üstelik bu uygulamalı eğitimin, “yasak savmak” amacıyla yapılmadığına tanık oldum. Bunlar yarınlarımız için umut verici gelişmeler.
Sizi buraya özellikle davet ettik. KOÜ Elektrik Mühendisliği’nde neler olduğunu anlatmanın dışında size göstermek istedik. Dersliklerimizi, laboratuarlarımızı gördünüz. Bugün iddia ediyorum; Avrupa standartlarında eğitim veriyoruz.
Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü kazanan öğrencilerimize, nitelikli eğitim veriyoruz. Mezunlarımız, teorik bilginin yanı sıra, uygulama tecrübesiyle iş hayatına atılıyor. Hepsi de iyi yerlerde iş buluyor.
KOÜ Elektrik mezunu, işsiz kalmıyor!
Kaç öğrenciniz var?
1115 öğrencimiz var.
Gerçekten çok fazla, bu yıl kaç öğrenci geldi?
Bu yıl 75 öğrenci istedik. Ancak YÖK, 105 öğrenci gönderdi.
Peki, öğrenci sayısının bu kadar fazla olmasının handikabı var mı?
Bir sınıfta 100 kişi olduğunda, laboratuarların kullanımında sıkıntı çıkıyor. Elektrik Mühendisliği, uygulamalı bir bilim. Öğrencilerin laboratuarlarda uygulama yapması gerekiyor. Elektrik Mühendisliği bölümü, sosyal bilimler bölümü değil. Öğrencileri bir amfiye doldurup, megafonla ders anlatamazsınız. Uygulamalı eğitimi iyi vermediğiniz zaman sıkıntı olur. Öğrenci sayısının fazla olması nedeniyle laboratuarları, birkaç seansta kullanmak durumunda kalıyoruz.
Üniversite ve sanayi işbirliğinde halen istenilen noktaya gelinemedi değil mi?
Elektrik Mühendisliği bölümü, Kocaeli’ye ve bu bölgeye 30 yıldır hizmet ediyor.
İnsan kaynağı yetiştiriyor. Bugün sanayiyle her türlü işbirliğine açığız. Uzman, nitelikli akademisyen kadromuz var. Elektrik Mühendisliği’nde 21 unvanlı akademisyen var. 4 profesör, 3 doçentimiz var. Diğer hocalarımız da yardımcı doçent. Bazı özel üniversitelerle kıyaslarsanız, bir bölümümüz o üniversitelerin tamamı kadar! İmkanlarımızı da siz gördünüz.
Ortak projeler üretilebiliyor mu?
TÜBİTAK’ın verdiği destekler var. Hatta yüzde 75’e varan hibeler var. Ancak bu desteklerden yararlanmak için nitelikli projeler sunmak lazım. Kocaeli’den ise doğru düzgün talep gelmiyor. Çünkü Kocaelili sanayici, bu desteklerden haberdar bile değil! Buradan sanayiye çağrıda bulunuyoruz. Bu fonlardan ve desteklerden, birlikte yararlanabiliriz. Kocaeli Üniversitesi’nin nitelikli akademisyen kadrosu, bu projelerle ilgileniyor zaten. Kocaeli’deki sanayi kuruluşları ile ortaklaşa projeler üreterek, endüstriyel fayda yaratabiliriz. Bu arada artık biz sanayinin bize gelmesini beklemiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ne gittik, ticaret ve sanayi odalarına gittik. Ferdi şirketleri ziyaret ettik. Bilgilendirme çalışmaları yaptık. Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz.
YER ALTI TRAFO MERKEZİ KONUSUNDA RAHAT OLUN!
İzmit’te 4 ayrı noktaya konulan yer altı trafo merkezi var. Bu trafolar niye konuldu? Teknik bir gereklilik miydi?
SEDAŞ, şehir içi yüklerinin artmasının ardından sonra mevcut transformatörlerle bu yükü karşılayamamaya başladı. Bu nedenle, transformatörleri değiştirme ihtiyacı duydu. Elbette, yapılacak yeni transformatörlerin de, yeni yönetmeliklere uygun olması gerekiyor. Biz de yer altına alınan bu sistemleri, mühendislik açısından doğru buluyoruz. Önceki transformatörlerde 15 kilovoltluk bir altyapı var. Türkiye genelinde kabul edilen seviye de 34.5 kilovolt. Aynı zamanda 34.5 kilovolta da bir dönüşüm sağlanmış oluyor.
Şu anda İzmit’te 4 tane yer altı trafo merkezi var. Bu teknik bir gereklilikti. Şehir merkezinde bundan 10 yıl önce konut olarak binalar, şimdi AVM’ye döndü. Eskiden 1 birim enerji talep eden yerler şimdi 20 birim enerji talep ediyor. Bireysel talepler de arttı. Şehir içindeki transformatörler, yetersiz kalıyordu. Yer altı trafo merkezleri getirilmeseydi, kent merkezindeki kesintiler giderek artacaktı.
İzmitli, hayatında ilk defa yer altı trafo merkezi gördü. Biraz da tedirgin oldu. Bunlar radyasyon yayar mı diyenler çıktı. Su basarsa elektrik kesilir diyenler oldu.
Aslında bu sistem Türkiye’de değişik yerlerde kullanılıyor. İzmit merkez ilk defa gördü. Gebze’de de 2 yıldır böyle bir tesis çalışıyor. İzmir’de 2007’den beri kullanılmış. En son dert edeceğimiz şey radyasyon meselesidir. Eskiden bina altlarındaydı bu sistemler. O daha kötü değil miydi? Ayrıca SEDAŞ yetkililerinin bize söylediğine göre; yer altı trafo merkezleri su baskınlarından etkilenmeyecek şekilde, özel noktalara monte edilmiş. Normal su giriş yerleri de yolun 30 santim yukarısına konulmuş. Yani bu yer altı trafo merkezlerinin su baskınlarından etkilenme riskini en aza indiriyor. Ayrıca bu merkezlerin yağmurdan etkilenmesi için felaket derecesinde yağış olması lazım. Zaten öyle bir su baskınında kimse elektrik kesintisini dert etmez.
SEDAŞ, bu çalışmaları yaparken sizinle diyalog kurdu mu?
Bu çalışmalar yapıldıktan sonra değil, yapılmadan önce gelinip görüş alışveriş bulunsaydı, daha iyi olurdu. Ama genelde böyle yapılmıyor. Bazı kurumlar, başı sıkıştığında, son anda buraya geliyor. Üniversite, son dakikada gelinecek bir yer olmamalı.
YORUMLAR
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.