Almanya Nitelikli Göçmenini Arıyor

Almanya'da nüfusun yaşlanması nedeniyle önümüzdeki yıllarda nitelikli eleman açığının artacağı tahmin ediliyor. Kalifiye eleman açığının kapatılması için getirilen öneriler arasında nitelikli işgücü göçünün artırılması bulunuyor. Ancak, nitelikli işgücü göçünün nasıl artırılabileceği tartışma yaratıyor. Bu çerçevede çözüm önerileri getirmek için geçtiğimiz nisan ayında oluşturulan Kalifiye İşgücü ve Göç Üst Düzey Uzlaşı Grubu, hazırladığı raporu Çarşamba günü Berlin'de düzenlediği bir basın toplantısı ile tanıttı.

"İşgücü göçü kolaylaştırılsın"

Almanya’nın çeşitli kentlerinde faaliyet gösteren Mercator, Vodafone, Freudenberg ve Körber vakıflarının girişimiyle oluşturulan grubun dikkat çeken tavsiyelerinden biri Avrupa Birliği'ne üye olmayan ülkelerden nitelikli işgücü göçünün kolaylaştırılması.

Grubun Eş Başkanı, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti eski Uyum Bakanı Armin Laschet, bunun için işgücü alımının durdurulmasıyla ilgili 1973 yılında çıkartılan yasanın gözden geçirilmesini tavsiye ettiklerini söyledi. "Almanya'ya işgücü kabul ederken, hâlâ işgücü alımının durdurulmasıyla ilgili yasada bazı istisnalar yapıyoruz" diyen Laschet, Almanya'ya  işgücünün hâlâ bu yasadaki kurallara göre kabul edildiğini hatırlattı. "Bugün artık dünyanın en akıllı insanlarını ülkemize çekmemiz şart" diyen Laschet, bu nedenle de işgücü alımının durdurulması fikrine artık mesafeli yaklaşılması ve kimin hangi kriterlere göre Almanya'ya gelebileceğini açıkça tanımlanması gerektiğini" belirtti.

"İş sözleşmesi olmayan da gelebilsin"

İşveren, sendika ve siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan grubun eş başkanı Laschet, nitelikli göçmenlerin Almanya'ya iş bulmadan da, yani iş sözleşmesi olmadan da gelebilmesine olanak sağlanmasını istediklerini belirtti. Uzlaşı grubu, bu çerçevede, nitelikli göçmenlerin bazı kriterlere göre kabul edilmesini önerdi. Bu şekilde kabul edilecek göçmenlerin sayısının yılda 30 bin ile sınırlanabileceğini kaydeden Laschet, kriterlerin Alman devleti tarafından belirleneceğini dile getirdi. Laschet, "seçkin bir üniversiteden mezun olanlara belirli bir puan verilecek. Almanca biliyor olmak da puan kazandıracak. Bir diğer puan, eleman açığı bulunan mesleklere verilecek. Bu şekilde 15 kriter koyabilirsiniz, kim yeterince puan alırsa, Almanya'ya gelme şansı olacak" şeklinde konuştu.

Alman hükümetinden Mavi Kart adımı

Bu arada Alman hükümeti, grubun önerilerinden bağımsız olarak, Avrupa Birliği'ne üye olmayan ülkelerin vatandaşlarının Almanya'ya göçünü kolaylaştıracak bir adım atmaya hazırlanıyor. Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Ursula von der Leyen, önümüzdeki hafta yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında Mavi Kart uygulaması konusunda karar verileceğini duyurdu. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen Mavi Kart uygulaması, göçmenlerden istenen yıllık asgari gelir miktarının düşürülmesini öngörüyor.

Almanya'nın imajı

Öte yandan Kalifiye İşgücü ve Göç Üst Düzey Uzlaşı Grubu Eş Başkanları Armin Laschet ve Peter Struck, yasal düzeyde yapılacak yeni düzenlemelerin yanı sıra göçmenler açısından Almanya'nın daha cazip hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Sosyal Demokrat Partili Struck, ırkçı saldırıların her açıdan ürkütücü olduğu görüşünde. "Almanya'da şu an Nazilerin yabancıları öldürdüğü" şeklinde bir havanın hakim olduğunu belirten Struck,  bunun yabancı işgcünün Almanya'ya gelmesi için gösterilen çabaların önünde büyük bir engel oluşturduğunu" söyledi.

Öğrencilerin tercihi Almanya değil

Uzlaşı grubu, Almanya'ya yüksek öğrenim görmeye gelen yabancı öğrencilerin oluşturduğu potansiyelden yararlanılmasını önerdi. Ancak, Berlin merkezli Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi'nin 2 bin 600 yabancı öğrenci üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre öğrenimini tamamlayanların sadece dörtte biri Almanya'da kalarak, çalışmayı tercih ediyor. Yabancı öğrencilerin yüzde 27'si Almanya'da istenmediklerini düşünüyor. Konseyin araştırma bölümünün müdürü Gunilla Fincke Salı günü Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, öğrencilerin Almanya'da kalması için burada istendikleri mesajının verilmesi gerektiğini vurguladı. "En önemlisi, yabancı öğrencilere olumlu olan ‘hoşgeldin' mesajının verilmesi. Almanya'nın bu konuda, göçmenleri istediği bilinen diğer ülkelere göre daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Bu mesaj da, öğrencilerin daha iyi bilgilendirilmesi ve bunun etkin bir şekilde anlatılması ile verilebilir."

Kaynak: Deutsche Welle