''Avrupa'nın en büyük rüzgar pazarıyız''

Bakan Yıldız, bakanlığı ile Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) işbirliğiyle bakanlık binasında düzenlenen ''Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Buluşması''nın açılış konuşmasında, rüzgar enerjisinin tüm paydaşlarının aynı salonda olmasının sektörün gelişimi açısından önemli olduğunu söyledi.

Rüzgarın mekaniğiyle dünyanın 5 bin yıl önce tanıştığını, bu kaynaktan üretilen elektriğin ilk kez gemilerde 1888 yılında kullanıldığını ve bugünkü anlamda rüzgardan enerji üretiminin ise Danimarka'da 1979'da hayata geçirildiğini aktaran Yıldız, rüzgar enerjisi teknolojisinin aradan geçen yıllarda çok fazla ilerlediğini vurguladı.

Türkiye'nin konumu itibariyle Avrupa'daki birçok ülkeye göre yüksek rüzgar enerjisi potansiyeline sahip olmasına karşın rüzgar enerjisi ile geç tanıştığını belirten Yıldız, şöyle konuştu: ''Rüzgardan enerji üreten dünyanın 86 ülkesi arasında Türkiye kısa sürede hayata geçirdiği yatırımlarla ilk 15 arasında yer almaya başladı. 2005 yılında yürürlüğe giren Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun çıkmasıyla rüzgarda önemli yatırımlar hayata geçirildi. Şu an geldiğimiz noktada bin 750 MW işletmede bulunan 10 bin MW'lik ise ya lisans almış ya da alma aşamasında olan yatırım bulunuyor. Bu konuda ilk başlarda radarla veya göçmen kuşlarla alakalı bazı eleştiriler oldu. Sonuçta Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir bir kaynağı daha artık etkin bir biçimde kullanılıyor.''

Enerji sektörünün dinamik yapıya sahip olması dolayısıyla yeni düzenlemelere ihtiyaç duyabileceğini bunun için de değişime katkı verdiklerini vurgulayan Bakan Yıldız, 20 milyar dolarlık karşılığı olan rüzgar üretimi içerisinde yerli üretimi payını önemsediklerini ve bunu arttırmaya çalıştıklarını bildirdi.

Bakan Yıldız, 50 milyon lira bütçesi olan proje sayesinde 2,5 MW'lik türbin ve jeneratör geliştirmek için TÜBİTAK ile işbirliği içinde olduklarını belirterek, ''Rüzgarımızın tamamen yerli olarak esmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye'de üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 3'ü rüzgardan sağlanıyor. Hedefimiz 2023 yılına kadar 20 bin MW rüzgar kurulu gücünü ülkemize kazandırmak'' dedi.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı da Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun çıkmasıyla yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarının uygun ortama kavuştuğunu ifade ederek, yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgar enerjisinin yapılan yatırımlarla son dönemde öne çıktığını söyledi. Komisyon olarak sektörün gelişmesi için yatırımcıların sorunlarını ve taleplerini dikkate aldıklarını vurgulayan Fındıklı, ''Rüzgar Türkiye için önemi her geçen gün artan yenilenebilir kaynakların başında geliyor. Komisyon olarak rüzgar enerjisi sektörün gelişmesine yönelik her türlü öneri ve katkıya açığız'' diye konuştu. 

''Avrupa'nın en büyük rüzgar pazarıyız''

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ise Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda yapılan değişikliğin sektöre hareketlilik getirdiğini aktararak, yerli katkı payı ile lisanssız elektrik üretimi yönetmeliklerinin yayımlanmasının ve TEİAŞ tarafından eylül ayında rüzgar müracaatlarının onaylanmasının sektörün önünü açan diğer gelişmeler olduğunu dile getirdi.

EPDK'nın rüzgar ve güneş ölçümüyle ilgili teknik taslağının olduğunu, bunun yeni yatırımların olacağını kendilerine gösterdiğini belirten Ataseven, şunları kaydetti: ''11 bin MW lisanslanma yolunda olan rüzgar potansiyelimiz var. Bugünlük konum itibariyle bile Avrupa'nın en büyük rüzgar pazarıyız. Bunu en iyi şekilde yerli yan sanayimizle değerlendirmemiz lazım. Yalnız bu potansiyelin enerjiye çevrilmesi bürokratik işlemler nedeniyle 2015'e kadar pek mümkün görünmüyor. Bu konuyla ilgili yeni bir düzenlemenin yapılması sektörün başlıca isteği.''

EPDK Başkanı Hasan Köktaş ve 40'a yakın rüzgar yatırımcısının da katıldığı toplantı, TÜREB tarafından Bakan Yıldız'a plaket verilmesinin ardından basına kapalı olarak devam etti.

Kaynak: Akşam