Endüstride hedef; akıllı yatırım, enerji tasarrufu ve rekabet gücü olmalı

ABC Enser hakkında bilgi alabilir miyiz?

ABC Enser, Cedetaş grubu içinde yer alan bir firmadır. Cedetaş Grubu 1958 yılında faaliyete başladı. Cedetaş'ın ilk faaliyeti proje mühendislik, müşavirlikti. Bu faaliyetler hala devam ediyor. Grubun içinde dört firma var. Bunlar ayrı birer kar merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Bunları Cedetaş Mühendislik ve Müşavirlik, Cedetaş Elektromekanik (İmalat yapan kısım), Genser (Taahhüt yapan kısım) ve ABC Enser (Otomasyon ve Güvenlik Teknolojileri) olarak sıralayabiliriz.

Endüstri Otomasyon ve Güvenlik ABC Enser'in faaliyet alanlarıdır. Her ikisinde de elektronik ürünler sunuyoruz. İkisinde de ürünleri kendimiz üretmiyoruz. Ürünlerin distribütörlüğünü yapıyoruz. Mühendislik, proje, uygulama ve satış sonrası desteklerini veriyoruz. 160 çalışanımız var.

Otomasyonda çok farklı sektörlerde referanslarımız var. Petrokimya, enerji sektörü, makine imalatçıları ve son yıllarda da ciddi şekilde su sektöründeyiz. Bina otomasyonunu da buna ekleyebiliriz.

ABC Enser olarak biz işin daha çok uygulama tarafındayız. Ön hesapları yapıp sahada uygulamalar yapıyoruz. Genellikle baştan hesap edilen performansları müşterimizin önüne işin sonunda koyabiliyoruz. Bu endüstri otomasyonunda çok önemlidir. Ölçülebilen değerleri gayet net bir şekilde tutturmanız lazım.

Sektörle ilgili genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Eleman maliyetlerinin artmasının yanı sıra kalite beklentisi de çok yükseldi. Gelinen noktada insanlar yetişemez hale geldiler. İnsanın yapısı da tekrarlanan işleri yapmaya uygun değil. Tekrarlanan işleri makinelerle otomatik olarak yapmak gerekiyor. İnsanların karar vererek, aklını kullanarak bir noktaya gelmesi gerekiyor. Rekabet koşulları ve kalite beklentileri buna zorluyor. Dünyada şuan arz fazlası var. Bunu otomotiv sektörü çok kötü bir şekilde yaşıyor. Ortalama seviye çok yükseldi. Buna karşılık talep o kadar yükselmedi. Daha kaliteli, daha cazip şartlar yaratan firmalar ayakta kalacak. Bu bizim sektörümüz için de geçerli. Bizim hedefimiz mühendislik tarafında üstün olmak, iyi çözümler sunmak. Kaliteli ve uzun süre hizmet vermek. Bizim 1992 yılında yaptığımız Windows 3.1 ile çalışan sistemler Anadolu'da İstanbul'da birçok yerde çalışıyor. Bu tesisler üretim yapıyor, imalat yapıyor. Toplam sahip olma maliyeti diye bir kavram söz konusu. İlk aldığınızı ucuza almak çok yanıltıcı. Biz burada toplam sahip olma maliyetinin en düşük seviyede olmasını sağlıyoruz. Biz tesislerin bakımlarını, çıkan problemlerin giderilmesini sağlamak için sürekli çalışıyoruz.

Hayata geçirdiğiniz projelerden bahseder misiniz?

Kordsa'ya iklimlendirme sistemi yaptık. Kordsa için öncelikle işin kalitesi ön plandaydı. Maliyet daha sonra konuşuluyordu. Bizi İsviçre'li bir firmayla kıyasladılar. Biz onlara daha iyi bir sistemi kurmayı vaat ettik. Kabul ettiler. Bize bunu takiben bir iş daha verdiler. Bu işin 250-300 bin Euro cirosu vardı. Geri ödeme süresi de sekiz aydı. Kordsa bu yatırımlarını yaparak her sekiz ayda bir bu parayı tesisinde tasarruf etmeye başladı. Kordsa iplik üretiyor. İplikten de Kord bezi yapıyor. Kord bezi endüstride pek çok yerde kullanılıyor. Bu ipliğin 26.5 derece sıcaklıkta %65 nem ile üretilmesi  gerekiyor. Bu dereceleri kaçırırsanız iplik istenilen şekilde olmuyor ve bu ipliği kumaş haline getiremiyorsunuz. Ya da kalitesiz ikinci sınıf bez oluyor. Ortamın nemini, sıcaklığını kontrol ederken geçiş mevsimlerinde dışarıdan hava almanız mümkün. Çünkü ilkbahar ve sonbaharda hava ne çok rutubetli ne de çok kuru. Bu şekilde santralınızı çok düşük kapasitede çalıştırarak çok ciddi bir enerji tasarrufu yapıyorsunuz.

Çolaklı Belek'te otellerin atık sularının geldiği bir tesiste atık yok etme kapasitesini önce ikiye sonra üçe çıkarttık. Çok makul fiyatlarla bunu yaptık. Çevre kredileri Türkiye'nin aleyhine işliyor. Yabancı ülkeler çevre kredisi açıyor. İki sene geri ödemesiz beş sene müddetle kredi veriyorlar. Yıllık faiz yüzde beş. Yalnız malları kendi ülkelerinden alma koşulu getiriyorlar. Bunu yapan Avrupa ülkeleri. Firma on liralık işi elli liraya yapıyor. Bir de servis istediğiniz zaman firma ortada yok. Kapasite arttıracağız dediğiniz zaman istenen para 200 bin Euro. Biz ise aynı işi 30 bin Euro'ya bitirebiliyoruz.

İzmir'deki arsenik problemi ile ilgili çalıştığımız bir tesis var. Su havzalardan, derin kuyulardan toplanıyor. Aslında çok kaliteli bir kaynak suyu. Yalnız arsenik karışmış. Arsenik dünyanın problemi. Kuraklıklarla arttığı tahmin ediliyor. Biz İzmir'deki tesisi rekor zamanda yüzde yüz kapasiteyle devreye aldık. Tesisin işletme maliyeti de oldukça düşük. Dünyanın en büyük arsenik arıtma tesisi. Şehir içi yapılan ölçümlerde İzmir'de arsenik oranının hızla düştüğü görüldü.

Halkalı'da İSKİ'ye yaptığımız temiz su tesisi var. Burada su basıncı sürekli değişkenlik gösteriyor. Biz pompaları sabit hızla sürekli çalıştırmak yerine pompaları değişken hızda çalıştırdık. Tesis ancak ihtiyaç kadarını gönderiyor. Burada 250 kWh'lık dört tane motorumuz var. Bir tanesini Frekans Konvertörü ile sürdük. Öbürleri sabit çalışıyor. Yetmeyen parçayı Frekans Konvertörü ile çalışan veriyor. Bu tesis büyük bir ihtimalle dört ay gibi bir sürede kendini ödemiştir. İSKİ şuan Halkalı'ya çok ekonomik bir şekilde su basıyor. Bunlar akıllı yatırımlar.

Endüstride enerji verimliliği konusunda neler yapılabilir?

Sadece ülkemizde değil dünyada enerji verimliliği konuşuluyor. Işıkları kapatırsak tasarruf ederiz ama birbirimizi göremeyiz. Dünyada verimlilik denince akla az enerji tüketerek daha fazla üretim yapmak geliyor. Bizim burada en büyük ürünümüz Frekans Konvertörleri. Bizim alçak gerilimden orta gerilime kadar ulaşan yelpazede Frekans Konvertörü var. Frekans Konvertörü motor devirini değiştiren cihazdır. Biz bunları kullanarak, motor devir ayarını yaparak, debi ayarını değiştirerek çok ciddi enerji tasarrufu sağlayabiliriz.

Bir sistemin ilk maliyeti bir şey ifade etmiyor. Endüstride elektriğin %70'i elektrik motorlarında tüketiliyor. Elektrik motorlarını dikkatli seçersek, değişken yük olan yerlerde Frekans Konvertörü kullanırsak çok ciddi tasarruflar elde ederiz. Tasarruflar biriktiği zaman yıllar içerisinde çok büyük rakamları oluşturuyor.

ABC Enser'in hedeflerinden bahseder misiniz?

Biz yurtdışında iş yapmak istiyoruz. Yurtdışından aldığımız projeler var. Oldukça büyük boru hatlarında, su terfi hatlarında işler yaptık. Enerji santrallarında bir takım işler yaptık. Bizim amacımız içinde bulunduğumuz coğrafi bölgede yurtdışında projelerde aktif rol oynamak. Su, enerji, rafineri alt yapısı ciddi iyileştirmelere gerek duyuyor.

Tanıtım ve iletişim faaliyetleri için interneti daha yoğun kullanmak istiyoruz. Zaten veri tabanı üzerinden çalışan bir sitemiz var. Biz burada bilgileri sürekli değiştirebiliyoruz. Daha interaktif bir yapıya geçmek istiyoruz. Trendler değişti. Kağıda basılan dergiler, fuarlar önemini yitirmeye başladı. Karar veren insanlara ulaşmak için internet önemli olmaya başladı. Ne mutlu ki Türkiye'nin alt yapısı buna uygun. ADSL'de yapılan yatırımlar. Mobilite çok önemli. Biz elemanlarımızın her birinin mobil olabilmesini sağlamaya çalışıyoruz. İletişim, haberleşme, ulaşım hepsini kapsıyor. Amacımız birçok alt bölgeye bölünüp merkezi bilgi birikimini yitirmemek. Merkezde projelerden herkes haberdardır. Birbirimizi eğitiyoruz bir yerde. Biz bu arkadaşlarımızın daha çok müşteriye ulaşabilmesi için gereken mobiliteyi sağlamakla mükellefiz. Mobil iş kavramına inanıyoruz. Bizim de verimliliğimizi arttırmamız gerekiyor. Türkiye'nin genç bir nüfusu var. Avrupa'da nüfus yaşlanıyor. Bu bir avantaj. Gelişmesi gereken bir alt yapısı var. Bu da bizim gibi firmalar için potansiyel oluşturuyor. İçinde bulunduğumuz bölgede belki de en gelişmiş ülke Türkiye. Arap yarımadasına doğru giderseniz oradaki ihtiyaçlar daha yoğun. Buradaki bilgi birikimi ile orada iş yapmak çok daha kolay.

Ekonomik kriz ABC Enser'i ne şekilde etkiledi?

Kriz firma olarak bizi çok etkilemedi.  Projelerimiz devam ediyor. Hazırdık zaten. Çalışmaların sonucunu aldık. Tabi devamını da getirmemiz lazım.

ABC Enser'in diğer faaliyet alanı olan yangın güvenliği ile ilgili çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?

1970 yılından bu yana yangın algılama ve söndürme iştigal alanımızdır. Son on yıldır da hırsız güvenliği ürün gamımızdadır. Hırsız güvenliği derken CCTV,  çevre koruma, ev koruma geliyor. Tüketici talepleri artmaya başladı. Yapılan konutlarda kalite arttıkça yangın sisteminin artık bir pazarlığı olmuyor. Bakarsanız o olgunluğa artık yetişiyoruz. İtfaiyemiz artık daha yoğun kontrol yapıyor. Batıda çok ciddidir. İtfaiye raporunuz yoksa alışveriş merkezi açamazsınız. İçerideki kontrat sahiplerine çok ciddi ceza ödersiniz. O yüzden kimse risk almaz.

Yangından korunma bir altyapı yatırımıdır. Bir kere alınır. Bina yıkılana kadar çalışması gerekir. Bizim de felsefemiz kurulan sistem uzun ömürlü olmasıdır. Rutin bakım anlaşmalarımızı da sunuyoruz.

Müşterileriniz kimler?

Türk Hava Yolları'nda iç hatların hepsi bizim sistemimizdir. 1992'de devreye alınan sistem hala çalışmaktadır. 2006 yılında bir modernizasyon yaptık. Kapasitesini arttırdık. Eskiyen kartlarımızı değiştirdik. Sistem çalışmaya devam ediyor. 1992'de verilen paranın yüzde 15'ini harcayarak 15 sene çalışan bir sisteme sahip olundu. Harbiye Askeri Müze,  Arçelik Çayırova tesisi, Yüzyıl Işık Lisesi, İstek Vakfı, ŞİŞECAM, Eren Holding, Modern Karton bizim müşterimizdir.

Mütahitlerin alt yüklenicisi olarak elektrik paketine talip oluyoruz. Otomasyon ve güvenlikte endüstriyel tesislere direk proje yapabiliyoruz. En önemli kanalımız olan sistem integratörlerle çalışıyoruz. Bayimiz genelde teknik alt yapısı olan sistem integratör hüviyetindeki firmalardır. Bunlar konusunda spesifik olarak ehil, yetkili müşterilere çözüm sunabilen firmalardır. Biz onları teknik olarak destekleriz. Onları projelere yönlendiririz. Bizim amacımız bu tür teknik altyapısı olan kanallarla işbirliği yapmak.

Elektrikport