Görünmezlik Teknolojisinde Türklerin Atağı

Gerçek mi hayal mi derken bir pelerin lafıdır duymayan kalmamıştır herhalde. Aslında işin özü pelerin değil. Pelerin sadece bu teknolojinin ürün haline yansımış kısımlarından birisi. Oysaki bu teknoloji günlük hayatımızda ve askeri sistemlerde o kadar çok kullanılıyor ki insanın, hele de biz mühendislerin heyecanlanmaması mümkün olmuyor. Yapılan ve yapılmakta olan birçok projede Türk bilim adamları en önlerde yer alıyorlar. Ama öncelikle işin özünü bir açıklamakta fayda var. Aslında geliştirilen bir pelerin değil teknoloji. Yani bu amacı gerçekleştirecek algoritmalar, malzemeler ve sistemler. Dolayısıyla bu amacın nasıl gerçekleştirildiğinin bilinmesi gerek.





Görünmezlik aslında görme ve algılamayla alakalıdır. Yani insanın gördüğü şeyleri farklı olarak veya sanki hiç yokmuş gibi algılamasıdır. Bu da elektromanyetik dalgalara hükmederek mümkün olabiliyor. Her cisim çevresine elektromanyetik dalgalar saçmaktadır. Eğer bu elektromanyetik dalgalar kontrol altına alınıp belli bir yönde saçılmaları, saçılmaların önlenmesi veya dalgaların çarpması engellenebilirse algılama da doğal olarak değişmektedir. Dolayısıyla görünmezlik kavramı mümkün olmaktadır. Bunu sağlamak için de birçok malzeme üretilmektedir. Bu teknolojide atılmış en önemli adımlardan ikisinde Türkler önemli görevlerde yer aldılar.





Bunlardan ilki Almanya'da yapılan bir proje. Araştırmayı yürüten ekibin başında, Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü'nden Tolga Ergin bulunuyor. Ergin ve ekibi, fotonik kristaller kullanarak bir görünmezlik perdesi elde etti ve perdeyle, altın bir yüzey üzerindeki küçük bir yumruyu görünmez hale getirmeyi başardılar. Mercek sistemi ile oluşturulan perde, cismi örtüyor ama görünmeyen bir örtü gibi davranıyor.

İkinci en önemli çalışma ise Ankara'dan. Ekibi tamamen Türklerden oluşan Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM), cisimleri belirli frekanslarda görünmez yapan nanoteknoloji tabanlı malzeme üretti. NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay'ın başkanlığını yürüttüğü projede doktora öğrencisi Atilla Özgür Çakmak tarafından geliştirilen görünmezlik pelerini teknolojisi, askeri araçların üzerine kaplanacak bir metamalzeme sayesinde istenilen frekans bandında, tankların hatta havadaki uçakların görünmez olmalarına imkan sağlıyor. Üstelik bu teknoloji dünyadaki diğer benzerlerine oranla birçok yenilik ve üstünlüğe sahip.

Türkiye, bu çalışma ile görünmezlik teknolojisine erişebilen Amerika ve iki Avrupa Birliği üyesi ülkenin ardından 4. ülke konumuna geldi. Ayrıca yapılan Ar-Ge çalışmaları bu yılın başında "New Journal of Physics" dergisinde yayımlanarak literatüre girdi.

Bu teknolojinin sivil uygulamalarından birisi çok ilginç. NANOTAM'ın geliştirdiği teknoloji, önceki uygulamalarda soğurulan elektromanyetik dalgaların yerlerinde bıraktıkları nüfuz edilmemiş hareketli gölge problemini ortadan kaldırıyor. Artık istenmeyen yerdeki veya manzarayı bozan her türlü gölge ortadan kaldırılabilecek. Bu da onu benzerlerinden ayıran en önemli özelliği. Yapısındaki tamamen yalıtkan, metaller ve çok küçük yapıtaşlarından dolayı imalat tekniklerinin gelişmişliğinin getirdiği yüksek üretim hızı ve hammaddesinin kolay temini ile çok az maliyet yapılarak üretimi sağlanabiliyor.

Ayrıca bu teknoloji ile cep telefonu sinyallerinin hedeflerini engellerden en az etkilenecek şekilde yönlendirmek mümkün oluyor. Hedef üzerinde bulunan coğrafi engeller elektromanyetik dalgalar için en önemli sorun. Bir dalga kılavuzu rolünü üstlenecek olan görünmezlik teknikleri sayesinde bilgi taşıyan dalgalar, istenilen doğrultularda ve daha az kayıplarla yönlendirilebilecek. Bu da daha az baz istasyonuyla haberleşmenin sağlanmasına olanak veriyor. Bu teknoloji medikal cihazların görünmezliğinde, havaalanlarında, güvenlik noktalarında da kullanılıyor.

Bu çalışmaların dışında İngiliz bilim adamları da görünmezlik teknolojisini sağlayacak yeni esnek bir film malzeme geliştirerek ışık dalga boylarını yönlendirme, kısa ve uzun dalgaboylu ışıkların hareketlerinin kontrolleri konusunda büyük bir adım attılar. ABDnin Kuzey Carolina Duke Üniversitesinde bakır silindirlerden üretilen özel bir pelerinin görünmezliği test edildi ve pelerin yardımıyla, cismin etrafındaki mikrodalgaların yönü değiştirilerek ters yönde hareket etmeleri sağlandı. Böylece mikrodalgalar boşluktan geçiyormuş gibi bir görüntü elde edildi.

Elektromanyetik dalgalara hükmederek insan gözünü yanıltabilir miyiz? İşte bu sorunun yanıtı gerçek anlamda evet olduğu an insanoğlunun en büyük hayali görünmezlik gerçek olabilir.

Elektrikport / Emre MERSİN