İstanbul Boğazı'ndan Elektrik Üretilebilir mi?
Siemens Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Gelis, İstanbul Boğazı'nın bu konuda büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Siemens Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Gelis; ölçüm yaptıklarını, İstanbul Boğazı'ndaki nehri 5 bin MW'lık elektrik gücüne dönüştürebileceklerini söyledi. Hüseyin Gelis, deniz altına yapılacak bu yatırımın toplam maliyetinin 4 milyar euro civarında çıkacağına da dikkat çekti.
Bilgi Üniversitesi kurucusu ve eğitim uzmanı Latif Mutlu, İÜ Fen Fakültesi'nde düzenlenen 'Türk Fizik Derneği 27. Uluslararası Fizik Kongresi'nin 'Uygulamalı Fizik' dalındaki panelinde 'Termodinamiğin Yükselişi ve Yıkılışı' başlıklı bir sunum gerçekleştirirken boğazlardaki güçlü akıntıya dikkat çekmiş ve bu akıntıdan elektrik elde edilebileceğini söylemişti.
Mutlu, 'Çanakkale, Marmara ve Cebelitarık Boğazı'nda yoğunluğu fazla olduğu için, yer çekiminin de etkisiyle, tuzlu sular daha az tuzlu olan suyun altından akıyor. Bu akıntıdan 200 milyon metreküplük bir enerji ortaya çıkıyor ve kullanılmıyor. Bu enerji elektrik üretiminde kullanılabilir. Fransa'da gel-git olayında da aynı şekilde denizlerin yükselip alçalması esnasında ortaya çıkan enerjiyi türbinleri doldurmak için kullanıp elektrik üretiliyor. Yer çekim enerjisi masrafsız, çevreyi kirletmeyen ve tükenmeyecek ve dolayısıyla uluslar arasında çatışma çıkarmayacak bir enerji. İstanbul boğazı dünyanın en büyük denizaltı nehrini içinde barındırıyor. Burada büyük bir potansiyel var' demişti.
Siemens Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Gelis, ölçüm yaptıklarını ve İstanbul Boğazı'nın altına çok rahatlıkla 5 bin MW gücünde elektrik üretecek bir santral kurulabileceğini söyledi. 5 bin MW'nin ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmek için bir kaç örnek vermek sanırım iyi olur. Türkiye'nin enerjide kurulu gücü daha 3 yıl öncesine kadar 40 bin MW civarındaydı. Yani İstanbul Boğazı'nda Türkiye'nin kurulu gücünün yüzde 12.5'ini tek başına üretebilecek bir potansiyel var.
Bir başka örnek ise tepki çeken nükleerden. Ruslar'ın Akkuyu'da yapacağı nükleer santral toplamda 4 bin 800 MW güç üretecek. Yani Boğaz'da boşa akan su değerlendirilse nükleer'e gerek bile kalmayacak. Üstelik Enerji Bakanı'nın bu duruma itirazı da olamaz. Zira Enerji Bakanı neden önce yerli kaynaklar kullanılmıyor? sorusuna hep 'Rüzgar esmeyebilir, yağmur yağmayabilir. Nükleere ihtiyacımız var' diye cevap veriyor. Boğaz'ın suyu binlerce yıldır akıyor. Yani esmeme, yağmama gibi bir riski de yok.
Maliyeti yüksek mi?
Peki Boğaz'ın altına böyle bir santral kurmak maliyetli mi? Siemens Genel Müdürü Gelis, bu santralin maliyetinin bir rüzgar yatırımından daha fazla olmayacağını söyledi. Gelis, 'Son rakamlara göre rüzgarda 1 MW'lık elektrik üretimi için kurulacak türbinin maliyeti 800 bin euro'lar seviyesinde. Boğaz'ın altına da 5 bin MW'lık santrali 4 milyar euroluk bir yatırımla, yani rüzgarla eşdeğer bir maliyete kurabiliriz. Siemens olarak bunu yapabiliriz' dedi.
Gelis'le bir akşam yemeğinde buluştuk ve Siemens ile ilgili rakamları da konuştuk.
2010'da Siemens'in iş girişinin (birkaç yıla yayılan işler nedeniyle ciro kullanılamıyor) yüzde 19 artarak 1.1 milyar euroya ulaştığını grubun sağlık, aydınlatma gibi diğer birimleriyle birlikte konsolide iş girişinin yüzde 18 artışla 2.6 milyar euroya yükseldiğini söyledi. Konsolide cironun yüzde 70'inin ihraç edildiğini anlatan Gelis, 81 milyar euroluk dünya rakamı içinde Türkiye'nin 2.6 milyar euro ile 18'inci sırada olduğunu dile getirdi.
Dünyanın önemli büyük grupları gibi Siemens'in de çevreci yatırımlarla tasarruflarını artırdığına işaret eden Gelis, 'Türkiye'de 3 yılda 1.7 milyar kilovatsaat elektrik, 700 bin metreküp gaz, 20 bin metreküp tasarruf yaptık' dedi. Yatırımların 2011'de devam edeceğini, İstanbul Kartal'daki değerli arazideki fabrikanın Gebze'ye taşınacağını 2014'te bu taşınmanın tamamlanacağını dile getirdi.
Beyaz yakalıların ofisi olmayacağını, dışarıdan çalışacağını da anlatan Gelis, 'Ankara'da bunu yaptık. Önce zor oldu ancak şimdi herkes memnun' diye konuştu. İstanbul'da işe gelmek için insanların 2 saatlerini yolda harcadığına dikkat çeken Gelis, bu sayede bina masraflarından yüzde 30 tasarruf edebileceklerini hesapladıklarını belirtti.
Siemens'in rüşvet davası sorularına ise Gelis, 'Ben de ne zaman sıra gelecek diyordum' diyerek başladı yanıt vermeye. Aslında toplamda söylediği fazlaca bir şey de olmadı. Aynen aktaralım: 'Araştırmalar devam ediyor, gizleyeceğimiz bir şey yok. Elimizden gelen ne varsa ne isteniyorsa vermeye hazırız.'
Nükleer santrale ortak olabiliriz
Vatan / Ercan İnan
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye