Kullanılan enerji milli teknoloji olmalı

Anel grubun enerji yatırımı ile ilgili 2009 yılı için planı nedir?

Planlarımız enerji üretecek olan ekipmanların üretimi yönünde olacak. Türkiye'de yaklaşık 13,5 MW gücünde bir otomotik modül üretim tesisi kurmayı düşünüyoruz. Bunun yanısıra küçük rüzgar diyebileceğimiz 100-200 kW gücünde enerji üretim alanı oluşturma düşüncemiz de var. Türkiye'nin güney bölgelerinde güneşten yararlanarak 10 MW gücünde enerji üretecek bir santral için de çalışmalarımız olacak. Bizim amacımız daha çok güneş enerjisine odaklanmak.

Anel grubu enerji tasarrufu ile ilgili ne tür tedbirler alıyor?

Ümraniye'de yeni bir binamız yapılıyor. Bu binada enerji ihtiyacımızın bir kısmını kendi teknolojimiz olan güneş panelleri ile sağlayacağız. Küçük bir rüzgar sistemi kuruyoruz. Daha tasarruflu olan Led aydınlatmalı sisteme geçiyoruz. Bunun dışında reaktif gücü azaltmak üzere özel bir sistem kullanacağız.

Geliştirdiğiniz teknolojilerden yararlanmak isteyen şirketler var mı?

Unilever, Yozgat Çimento, Turkcell gibi pek çok firmada enerji tasarruf sistemlerimiz kullanılıyor. Ayrıca Türk Telekom'un baz istasyonlarında solar enerji sistemi kurduk. Firmalar sistemi almadan önce denenmesini istiyor. Yapılan testlerde bu cihazlarla %12 civarında enerji tasarrufu sağlandığı gözüktü. Bizim asıl üzerinde durduğumuz konu müşterilerimize yenilenebilir enerji sistemini temin etmek.

Çevreyi kirletmeyen enerji üretimine yer verecek misiniz?

Anel Grubu içinde AnelMak, AnelMarin, AnelSis ve AnelTech üretim yapan şirketler. Sanayi atıklarından enerji üretecek olan bir firma kuruyoruz. Zaten bizim elimizdeki mevcut üretim tesisleri kokusuz, dumansız ve çevreye zarar vermeyen tesisler. Kimyasal atığımız söz konusu değil. Amacımız hem çevreyi kirletmeyen bir teknoloji yaratmak hem de mevcut kirliliği azaltacak önlemler almak. Sadece havayı değil şebekeyi kirletmeyen üretimden de bahsetmek gerekir. Tesisinizin elektrik alt yapısı uygun değilse şebekeye zarar verebilirsiniz.

Sanayi atıklarından enerji üreten ilk şirket misiniz?

Şuan sadece Türkiye'de değil dünyada sadece Japonya'da kullanılan bir sistem. Zaten burada Japon'larla ortak çalışıyoruz.

Nükleer enerji kullanımı konusunda ne düşünüyorsunuz?

Tamamen negatif düşünüyorum. Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Bey de her zaman kullanılan enerjinin milli teknoloji olmasını, çevreye zarar vermeyen teknoloji olmasını savunur. Baktığınız zaman nükleer, Türkiye'de milli bir teknoloji olamaz. Çevreye vereceği zararların ne olacağı belli değil. 2012'de kurulması planlanan nükleer santralların hepsi ne yazık ki Avrupa'dan çıkma tesisler olacak. Avrupa 2020 yılına kadar bütün nükleer santraları sökme kararı aldı. Bu çıkarılan santralları üçüncü dünya ülkelerine satacaklar. Biz de onlar için iyi bir kaynak olarak gözüküyoruz. Burada yapılması gereken bu tesislerin turizmin odak noktasına kurulmasına engel olmak. Ancak bu tesisleri Güney Doğu'da ücra bir köşeye de kuramıyorsunuz. Çünkü tesisin soğutma sistemi için oldukça yüklü miktarda suya ihtiyaç duyuluyor.

Türkiye'nin kendi kaynaklarından yararlanarak enerji açığını kapatabileceğine inanıyor musunuz?

Elbette. Türkiye'nin şuan mevcut kurulu gücü doğal gaz, petrol, kömür, hidro bunların hepsi 42 bin MW. Biz  bu kurulu güçle 2007 yılı içinde 197 milyar kWh enerji üretmişiz. Buna karşılık Türkiye'deki kurulu güneş enerjisi sistemi sadece 600 kW. Dünyada güneş enerjisi ile kurulu toplam 7200 MW kurulu güç var. Türkiye Avrupa'da en çok güneş alan yerlerden biri. Türkiye'de 4600 km karelik alana rahatlıkla güneş enerji santralı kurulabilir. Bu santralın gücü 56 bin MW olur. Türkiye'de 18 milyon konut var. Bu konutların sadece %10'una her biri için 1 kW güneş enerjisi santralı kurulması demek 1800 MW'lık santral demek. Zaten kurulması planlanan Nükleer santrallar 2000-3000 MW gücü olan santrallar. Enerji üretimi dışında taşıma ve dağıtmada da sorun yaşanıyor. Taşıma ve dağıtımda kayıp yaşanmaması için enerji tüketildiği yerde üretilmeli. Büyük santrallar kurmak yerine küçük küçük solar enerji santraları kurulmalı.

Türkiye'de nükleer santraların  kurulmak istenmesi dış politikalara bağlanıyor. Sizin fikriniz nedir?

Türkiye'nin 2013 yılında 350 milyar kWh bir enerjiye ihtiyacı var. Şuan bir rüzgar tribünü ya da hidro elektrik santralı siparişi verilse bu ancak 2-3 sene içinde kurulabilir. Bunun için 80 milyar dolar bir yatırım gerekiyor. 40 bin MW bir güç için santraların kurulması o kadar kolay değil. Nükleer santralların kurulması çok daha hızlı. Bence sözü edilen mevcut santrallardan bu nedenle yararlanmayı düşünüyor olabilirler. Nükleer santral kurma projesi muhtelif dış nedenlerden kaynaklanıyor da olabilir.

Rüzgar ve güneş enerjisinden mutlaka yararlanılması gerektiğini söylediniz. Sizce Türkiye'de değerlendirilebilecek başka alternatif enerji kaynağı var mı? Anel bunlara daha sonraki süreçte yatırım yapacak mı?

Yenilenebilir enerji kaynaklarına baktığımızda hidro, rüzgar, güneş, bio, tarım malzemelerinden elde edilen enerjiler ve bunun yanında bir de hidrojen var. Hidrojen enerjisi firmamızın planları arasında. TÜBİTAK'la beraber projeyi yürütmeye çalışıyoruz.

Türkiye'de rüzgar enerjisi ile ilgili 2007 yılında yapılan ihalede yüksek sayıda lisanslar verildi. Sizce Türkiye bu kadar rüzgar potansiyeline sahip mi?

Başvurunun toplam tutarı 85 bin MW. Türkiye'de toplam kurulu tüm enerji sistemlerinde 42 bin MW güç var. Neredeyse dünyadaki tüm kurulu rüzgar santralı gücü kadar lisans başvurusu yapıldı. Yapılan ihalede 40 bin MW kadar lisans başvurusu verildi. O kadar yüksek rüzgar potansiyeli olduğuna inanmıyorum.

Temiz enerji için neler yapılabileceğini düşünüyorsunuz?

Şirketlere kendi temiz enerjisini üretme zorunluluğu getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Devlet Avrupa'da olduğu gibi temiz enerji üretmek isteyen şirketlere 20 yıl vadeli uygun şartlarda kredi vermeli. Tarife fiyatları 25-30 Euro Cent/kWh olmalı.  Sanayi tesisi, otel vs. gibi işletmelere zorunluluk getirilmeli. Devlet 10-12 MW'lık güneş enerli santralı kurmalı.

Röportaj: Elektrikport