Nükleer Enerji ile Güneş Enerjisi Karşı Karşıya

Güneş enerjisi çalışmalarının gün geçtikçe daha da iyiye gittiği açıkça görülmektedir. Araştırmalara göre ayrı kulvarlarda yarışsalar dahi nükleer enerjiye rakip olan güneş enerjisi 2050 yılına kadar birincil elektrik kaynağı haline gelebilir.

A- A+

10.09.2017 tarihli yazı 12345 kez okunmuştur.

Geleneksel yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi kaynaklarının geleceği daha parlak görünmeye devam ediyor. Belirtilen verilere göre güneş enerjisinin bu yıl sonuna kadar nükleer enerjiye rakip olabileceği öne sürülüyor. Nükleer Enerji Enstitüsü’nün raporlarına göre, dünya genelinde 391.5 gigawat'lık nükleer santral olduğu gözükmektedir. Bazı araştırmacılar, bu rakamın toplam yatırım miktarı göz önüne alındığında bu rakamın bir gerileme gösterebileceğini düşünüyorlar. Nükleer enerjiye rakip olan güneş enerjisi tesisleri ise belirtilen verilere göre 2017 yılının sonuna kadar dünya genelinde 390 gigawatt civarında olacağı tahmin ediliyor.

► İlginizi Çekebilir: Güneş Enerjisi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Bununla birlikte nükleer enerji, üretilen elektrik açısından güneşin çok çok ötesindedir. Nükleer enerji yaklaşık olarak 2,5 milyon gigawatt saat ortaya koyuyor. Güneş enerjisi ise yaklaşık 375.000 gigawatt kadar çok küçük bir durumda.

2050 yılına kadar güneş enerjisi diğer elektrik kaynaklarını geçecek
Uluslararası Enerji Ajansı bu açıklamayı destekleyen araştırma yaptı. Ajans, güneş enerjisi için diğer elektrik kaynaklarını 2050 yılında aşacağını tahmin ediyor. Çalışmalar, fotovoltaik sistemlerin dünyadaki elektrik kaynaklarının yaklaşık yüzde 16'sını, termal güneş enerjisi ise yaklaşık yüzde 11’ni oluşturabileceğini öngörüyor.. Bu tahminlere göre, bir araya getirilen iki teknoloji türü, 2050 yılına kadar yılda 6 milyar ton karbon dioksit tasarruf edecek.

Son yıllarda fotovoltaik modüllerin ve sistemlerin hızlı bir şekilde azalması, önümüzdeki yıllarda veya on yıllarda önemli bir elektrik kaynağı olarak güneş enerjisinin kullanılmasına yönelik yeni bakış açıları kazandırdı. Ancak, her iki teknoloji de tabi ki sermayeyi yoğunlaştırıyor. Sermayenin maliyetinin düşürülmesi ise asıl hedef.

► İlginizi Çekebilir: Tesla Solar Roof: Kremit Solar Paneller

Dünyada yılda yaklaşık 37 gigatonne karbon dioksit üretildiğinden, herhangi bir azalma, hiç bir azalmadan daha iyidir. Daha ucuz ve verimli teknolojilere yatırım yapan hükümetler, güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının başarısı için çok önemli bir hal aldı.

Bununla birlikte, sadece güneş projelerine sermaye sağlayarak hükümetlerin ötesinde büyüyen yatırımları görüyoruz. Bireyler şimdiye dek olduğundan daha fazla güneş enerjisi alternatiflerine yatırım yapıyorlar. Bunun en büyük göstergelerinden biri Tesla'nın solar çatı panellerinden geliyor. Bu paneller, geleneksel elektriğe nispeten ucuz bir alternatif de sunuyor. Ev sahiplerinin karbon ayak izi üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlayacak ve paneller estetik açıdan da ev sahiplerini sevindirecek. Elon Musk, hem güneş hem de son rüzgar projeleri için Powerwall depolama sistemi ile ilgili duyurular da yapmaya devam ediyor.