Nükleer santral, 'fizıbıl' olmasa da diplomaside 'stratejik'
TÜSİAD'ın organizasyonunda enerjinin geleceği tartışılıyor. Bakan Taner Yıldız, bazı stratejik projelerin fizıbıl olmamasına rağmen hayata geçirilmek zorunda olduğunu hatırlattı.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, enerjinin küresel ve bölgesel barış ile refahı destekleyen bir unsur olabilmesi için işbirliğine dayalı davranış şekillerinin öne çıkarılması gerektiğini bildirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise, nükleer güç santrallerinin yapımının aynı zamanda uluslararası ilişkilerin de önemli bir konu başlığı olduğuna dikkat çekti.
Boyner, TÜSİAD'ın 40. yıl etkinlikleri kapsamında Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Küresel Enerji Stratejileri Simülasyonu: Türkiye'nin Gelecek 10 Yılı" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, başta ABD olmak üzere dünyanın önde gelen ülkelerinde kamu kuruluşları ve şirketlerin strateji çalışmalarında kullandıkları bu simülasyon formatının, Türkiye'de ilk defa kamuoyuna açık olarak TÜSİAD'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinden dolayı heyecanlı olduklarını ifade etti.
Bu tarz toplantıların tamamen varsayımsal bir zeminde, muhtemel gelişmeleri ve bunların içindeki güçlü eğilimleri saptamak için yapıldığını kaydeden Boyner, kendilerinin de, bu toplantıda, gelecek 10 yılda çevremizde ortaya çıkabilecek ana eğilimleri tespit edebilmeyi umduğunu, burada muhtemel sorun ve darboğazları görebilmek kadar, enerji güvenliğinin kazan-kazan senaryoları ile de sağlanabileceğinin altını çizmenin önemli olduğunu vurguladı.
İşbirliğine dayalı olmalı
Enerjinin küresel ve bölgesel barış ile refahı destekleyen bir unsur olabilmesi için işbirliğine dayalı davranış şekillerinin öne çıkarılmasının gerekli olduğunu belirten Boyner, şunları kaydetti:
"Bu simülasyon akademik bir sempozyum değil. Çıktılarının da tamamen doğru sonuçlar içermeyeceğinin altını çizmek isterim. Burada asıl önemli olan, enerji güvenliği denilince akla ilk gelen bölgelerde bulunan kritik ülkelerin varsayımsal koşullar altında nasıl kararlar alabilecekleri konusunda bir fikir elde etmek, ulusal çıkarların en üst düzeyde savunulmasının gelişmeleri nereye götüreceğini görmek, ortak aklın ve işbirliğinin oluşturulması için uygun koşullarının doğup doğamayacağını izlemek."
Senaryolar geliştirilecek
TÜSİAD, 40. yılı kapsamındaki etkinliklerinin "Türk dış politikası" ayağında, küresel jeopolitik analiz kuruluşu STRATFOR Enstitüsünün gerçekleştireceği enerji tartışma platformuna ev sahipliği yapıyor. Başta ABD olmak üzere dünyanın önde gelen ülkelerinde kamu kuruluşları ve şirketlerin strateji çalışmalarında kullandıkları, STRATFOR Enstitüsünün koordinasyonunda düzenlenecek "Küresel Enerji Stratejileri Simülasyonu", Türkiye'de ilk defa kamuoyuna açık olarak gerçekleştiriliyor.
Tartışma platformuyla, gelecek 10 yılda Türkiye'nin çevresinde enerji bağlamında ortaya çıkabilecek ana eğilimlerin tespit edilmesi, enerji alanında ortaya çıkabilecek sorun ve darboğazların tahmin edilmesine yardımcı olması, enerjinin küresel ve bölgesel barış ve refahı destekleyen bir unsur olması için işbirliğine dayalı davranış şekillerinin öne çıkarılması, iş dünyası ve akademi başta olmak üzere kamuoyu nezdinde enerji güvenliğinin kazan-kazan senaryoları ile geliştirilebileceğinin vurgulanması amaçlanıyor.
İnteraktif yapı
Klasik bir konferans akışından farklı olarak tamamen interaktif bir yapıda yapılacak simülasyonun katılımcıları, kendilerine sunulan bir başlangıç senaryosu ve ülke pozisyonlarından yola çıkarak geldikleri ülkelerin karar alıcıları rolünü oynayacak ve 2012-2022 yıllarını kapsayan dönemde bu ülkeleri temsil edecek.
Türkiye, ABD, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Almanya, İran, Irak ve Suudi Arabistan'dan gelecek enerji uzmanları, geldikleri ülkelerin enerji güvenliği ve dış politika davranışlarını, STRATFOR Enstitüsü'nün kurucusu George Friedman'ın moderatörlüğünde karşılıklı hamleler yaparak geliştirecek.
Enerji güvenliği, en can alıcı gündem maddelerinden biri
Bakan Taner Yıldız, TÜSİAD'ın toplantısında yaptığı konuşmada, enerji güvenliğinin bugün dünyanın en can alıcı gündem maddeleri arasında yer aldığını belirtti.
Dünyanın enerji güvenliği konusundaki kaygılarının her geçen gün daha da arttığına dikkati çeken Yıldız, yükselme eğiliminde olan enerji fiyatlarının, istikrarsız piyasaların, ucuz petrol döneminin bitmiş olmasının, çevresel konularda artan toplumsal hassasiyetin, tükenme eğilimine girmiş olan fosil kaynaklara bağımlılığın yakın gelecekte de devam edecek olmasının bunun başlıca etkenlerini oluşturduğunu söyledi.
Yeni teknoloji alanındaki gelişmelerin umut verici, ancak enerji ihtiyacını ve ülkelerin büyümesini karşılayacak ticari olgunluktan henüz uzak olduğunu ifade eden Yıldız, enerjinin topyekün kalkınmayı hızlandırıcı özelliği ile 1970'li yıllarda yaşanan petrol krizleri sonrasındaki dönemde tüm dünya ülkelerinin gündemini ağırlıklı olarak işgal ettiğini söyledi.
Yıldız, bu krizlerden sonra enerjinin, özellikle kaynakları kıt, ülke talebini ithalatla karşılamak zorunda olan ülkeler için çok daha stratejik bir öneme sahip olduğunun altını çizerek, yaşanan ekonomik krizin enerji piyasalarının zor günler geçirmesine neden olduğunu, küresel ekonominin yenilenme hızının gelecek yıllardaki enerji tahminlerinde belirleyici unsur olacağını ifade etti.
Stratejik proje fizibıl olmasa da gerçekleştirilebilir
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Türkiye'deki elektrik tüketimine işaret ederek, ülkenin büyüme rakamlarından daha fazla bir rakamla enerji sektörünün büyümesinin doğal olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, 2023 yılı hedeflerinde hemen hemen bulunduğu ortamın tam iki katını oluşturacak bir yapıyı öngördüğüne değinen Yıldız, bu kapsamda Nabucco gibi büyük enerji projelerinin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını, ülke olarak bu projeleri fayda/maliyet analizinin ötesinde stratejik projeler olarak da gördüklerini vurguladı.
Gelişen, büyüyen ülkelerde içinde bulunulan konjonktürde nükleer santrallerle alakalı görüş farklılıkları doğduğunu belirten Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak dünyanın yenilenebilir enerji kaynaklarının arz miktarları, nükleer kapasiteler ve fosil kaynakları göz önüne aldığınızda, bu kaçınılmaz bazı kararları doğurmaktadır. Nükleer güç santrallerinin yapımı aynı zamanda uluslararası ilişkilerin de önemli bir konu başlığıdır. Hal böyle olunca, serbestleşen ekonomilerin aslında hesaplaşması gereken bir nokta vardır, önemli bir analiz noktası vardır. O da her stratejik proje fizibıl olmayabilir. Ama buna rağmen gerçekleştirmek zorunda kalınabilir. O yüzden dünya devleri ve dünya güçleri, bu konuyu serbestleşen piyasalardan arındırılmış olarak görmek zorundadırlar.
Bildiğiniz gibi elektrik ve enerji kaynakları aslında tüketicinin sürekli pahalı, ama üretici firmaların sürekli ucuz gördüğü bir kalemdir. Bu bir paradokstur. Bu paradoksun da buradaki tartışmalarda çözüleceği inancındayım."
Kaynak: dunya.com
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Denizcilik Endüstri Uygulamaları ve Servis Bakım Süreçleri
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri