elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan 2002-2007 yılları arasında Türkiye'nin, tüm OECD ülkeleri arasında Ar-Ge harcamalarını en hızlı artıran ikinci ülke konumuna geldiğini söyledi.



A- A+
14.06.2009 tarihli yazı 6020 kez okunmuştur.

Ar-Ge çalışması yapan kişi ve kuruluşlar için TÜBİTAK'ın hizmetlerinden bahseder misiniz? 


Ülkemizin ekonomik ve sosyal refahını artırmak için, özel sektör kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirme ve yenilikçilik yeteneği ile rekabet gücünü yükseltmek, ülkemizde girişimcilik kültürünün oluşmasına katkıda bulunmak, sanayi kuruluşlarının kendi aralarında ve üniversitelerle daha yakın işbirlikleri ve ortaklıklar kurmalarını teşvik etmek amacıyla proje esaslı araştırma-teknoloji geliştirmeye kaynak ayrılmasını özendirecek, risk paylaşımlı destek mekanizmaları TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından uygulanmaktadır.


TÜBİTAK TEYDEB bünyesinde özel sektöre yönelik yürütülen Ar-Ge destek programlarına teknoloji geliştirmeye ve yenilikçiliğe yönelik Ar-Ge faaliyetleri için yapılan proje başvurularında proje hedefleri olarak; yeni ürün üretilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi, maliyet düşürücü ve standart yükseltici yeni tekniklerin geliştirilmesi, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi beklenmekte ve bu kapsamdaki Ar-Ge projeleri desteklenmektedir. Projelerin değerlendirilmesinde OECD tarafından hazırlanmış olan Oslo ve Frascati Kılavuzlarındaki tanımlar ve kavramlar esas alınmaktadır.


TÜBİTAK, 1995 yılından bu yana (1501) TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı (Ar-Ge Yardımı) ile KOBİ ve büyük ölçekli firmalara hibe şeklinde Ar-Ge desteği vermektedir. Bu program ile sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olan ve ülkemizde yerleşik tüm işletmelere yönelik olarak; yeni bir ürün geliştirilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi veya maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi konularında yürütülen Ar-Ge nitelikli projeler desteklenmektedir. Ar-Ge nitelikli proje harcamaları için destek, %60'a varan oranlarda geri ödemesiz (hibe) şeklinde sağlanmaktadır. Destek oranı alt sınırı %50'dir. Destekleme süresi proje bazında en çok 3 yıldır. Programa başvuru zamanı için bir sınırlama yoktur.


Türkiye Ar-Ge konusunda dünyanın neresinde yer alıyor?


Araştırmaya ayrılan kaynakların son yıllarda önemli ölçüde artmasıyla birlikte Türkiye'nin bu alandaki performansında da önemli bir atılım başlamıştır. Örneğin, 2002-2007 yılları döneminde Türkiye, tüm OECD ülkeleri, Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler dahil olmak üzere 41 ülke arasında Ar-Ge harcamalarını en hızlı artıran ikinci ülke konumuna gelmiştir. Ar-Ge harcamalarının miktarına göre bakıldığında ise 2002 yılında 25. sırada yer alan Türkiye, 2007 yılı itibarıyla Finlandiya ve Danimarka'yı geride bırakarak 23. sıraya yükselmiştir.


Ar-Ge'ye ayrılan finansal kaynaklar ve insan kaynağının yanı sıra, araştırma faaliyetlerinin çıktılarına ilişkin göstergelerden olan yayın sayısı ve patent sayılarına bakıldığında, Türkiye'nin araştırma alanındaki performansının yüksek bir ivme ile arttığını görmekteyiz. Bununla birlikte tüm bu olumlu gelişmelerin yanı sıra kişi başına düşen Ar-Ge harcamaları ve araştırmacı sayıları gibi göstergelerin iyileştirmesi yönünde alınması gereken çok yol bulunmaktadır.


Yurtdışındaki araştırma merkezleri ile ortaklaşa yürüttüğünüz çalışmalar var mı?


TÜBİTAK'ın www.tubitak.gov.tr/uidb adresinde yer alan İkili ve Çoklu İlişkiler Müdürlüğü'nün (İÇİM) web sayfasında da görüleceği üzere 20 ülkeden 24 kuruluş ile ortak proje yürütme esasına dayalı ikili işbirliği anlaşması bulunmaktadır. Bu işbirlikleri çerçevesinde Türk bilim insanları yabancı bilim insanları ile ortak projeler gerçekleştirmektedir.


TÜBİTAK ayrıca, bilim ve teknoloji alanındaki hükümetlerarası toplantılarda ve bunların sonucunda ortaya çıkacak dokümanların oluşturulmasında görev almaktadır.


İşbirliği yapılan kuruluşlara örnek olarak İtalya Ulusal Araştırma Konseyi (CNR), Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS), Kore Araştırma Vakfı (KRF) ve Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO) verilebilir.


Üniversitelerle yaptığınız işbirliklerinizden bahseder misiniz?


TÜBİTAK olarak Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) bünyesinde gerçekleştirilen projeler aracılığıyla üniversitelerimiz ile işbirlikleri kurulmaktadır (www.ulakbim.gov.tr). Örneğin, Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL) Projesi ile ülkemizdeki araştırmacıların akademik bilgiye erişim olanaklarını ülke genelinde yaygınlaştırmak, bilgiye erişimde fırsat eşitliği yaratarak ülkemizdeki bilimsel üretim ve Ar-Ge faaliyetlerini etkinleştirmek ve bu yolla Türkiye'nin uluslararası yayın üretim performansını ve rekabet edebilirliğini artırmak amaçlanmaktadır. Türkiye ve KKTC'de bulunan tüm üniversiteler TÜBİTAK EKUAL Projesinin birer üyesidir. Ayrıca Ulusal Belge Sağlama Hizmetleri kapsamında TÜBİTAK ULAKBİM süreli yayın koleksiyonu ile Gazi ve Hacettepe üniversite kütüphanelerinin süreli yayın koleksiyonlarından Ortak Belge Sağlama (OBES) Projesi gerçekleştirilebilirken; ULAKBİM Süreli Yayınlar Toplu Kataloğu ile Gazi, Hacettepe, ODTÜ, Bilkent ve Başkent üniversitelerinin süreli yayın/dergi koleksiyonları taranabilmektedir. ULAKNET (Ulusal Akademik Ağ) aracılığıyla ise Türkiye'deki tüm üniversiteler ile bunların fakülte ve diğer alt birimlerine Türk Telekom'dan kiralanan frame relay, ATM, Metro Ethernet, 6.SHDSL ve kiralık hatlar kullanılarak ücretsiz hizmet sağlamaktadır. Bu uçlarda yaklaşık 89.329 öğretim görevlisi, araştırmacı ve 2 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi yararlanmaktadır.


Türkiye'de alternatif enerji kaynaklarının kullanımına yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?


TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Enerji Enstitüsü'nün yapılanması; alternatif enerji teknolojileri alanında pazar ihtiyaçları ve müşteri istekleri doğrultusunda "uygulamalı araştırma" yapmaktır. Mart 2009 itibarıyla 140 dolayında olan Ar-Ge personeli, elektrik, elektronik, malzeme, makina, fizik, yazılım, kontrol, kimya, petrol, vb. disiplinlerde uzmanlaşmış olup, farklı enerji teknolojisi projelerinde yer almaktadır. Son yıllarda otomotiv, savunma, elektrik üretimi ana sektörlerinde çeşitli projeler üzerinde çalışılmaktadır. Bunlar, elektrikli/hibrid araç, enerji depolama, hidrojen, yakıt pili, kömür/biyokütle gazlaştırma, ileri yakma (akışkan yatak) ve güneş enerjisine yönelik projelerdir.


Enerji verimli ürünler konusunda yaptığınız araştırmalardan bahseder misiniz? Bu konuda hangi firmalarla ortaklaşa çalışmalar yürütüyorsunuz?


TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Enerji Enstitüsü çalışma konuları konvansiyonel enerji kaynaklarına göre daha verimli çalışabilen yeni ve alternatif enerji teknolojileri geliştirmek üzerine yoğunlaşmıştır. Hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı yakıt pili sistemleri, hidrojen üretim ve saflaştırma çalışmaları, kömür ve biyokütle yakma ve gazlaştırma, gaz temizleme teknolojileri, elektrikli araç teknolojilerinin geliştirilmesi ve enerji depolama konuları enerji verimli sistemlere yönelik uygulamalı Ar-Ge çalışmalarına örnek olarak gösterilebilir.


 


Elektrikport


 


ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.