Tüm Dünyaya Yüksek Hızlı İnternet Sağlanacak

Dünyadaki internet erişimi yer altı ve denizaltı bağlantı kablolarından sağlanmakta. Bu internet erişimi sağlanırken bu kabloların bakımların dünya ekonomisine ciddi bir maliyetleri bulunmaktadır. Bu yazımızda bu maliyetlerin azaltılması için geliştirilen yeni haberleşme ağını inceleyeceğiz.

A- A+

11.10.2017 tarihli yazı 7796 kez okunmuştur.

İnternet Uydu Uzay

Dünyanın neredeyse tüm internet verileri yer altı ve denizaltından yapılan bağlantılar yardımıyla sağlanmakta. Şimdi ise hem internet ağının kapasitesini artırmak, maliyetleri azaltmak, kesintileri ortadan kaldırmak amacıyla uzayda bulunan uydular aracıyla yeni çalışmalar yapılmakta.

SpaceX, OneWeb ve LeoSat gibi şirketler uzayda bir internet ağı oluşturmanın ilk aşamalarındalar. Merkezi Lüksemburg-Betzdorf'da bulunan SES Networks, 2018 yılında piyasaya sürülecek dört uydudan ve hali hazırda 12 uydu ile bir internet ağı oluşturmaya başladı. Fakat şu anda yüksek veri iletimi için çalışılması gerekecek. Cook Adaları, Doğu Timor, Papua Yeni Gine, Çad, Madagaskar, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan, Karayipler gibi internet erişiminin sınırlı olduğu alanlar için de bu konunun üzerinde durulması gerekiyor. Çünkü dünya çapında bir iletim sağlanabilmesi için dünya çevresinde uydulardan oluşan takım adalar oluşturulmalı.

► İlginizi Çekebilir: Uydu ile Uzay İnterneti

SES Networks’ün teknolojiden sorumlu başkan yardımcısı Stewart Sanders ‘a göre şirketin hızla gelişmesi ile yüksek hacimli veri dağıtmanın mümkün olabileceğini belirtti.

Uzaydan İnternet Erişimi

Girişimci Greg Wyler, 2007'de O3b'yi kurdu. Wyler, 2000'lerin başında Afrika'nın kırsal kesimlerinde telekomünikasyon üzerinde çalışmaya başladı. Orada bulunduğu sırada bu tür bölgelerde yüksek bant genişliği artırmak için bir yol düşünmeye başladı ve bu fikirle O3b uydu filosu ortaya çıktı.

Fiber bağlantılar, gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan elektrik kesintilerine ve kırılmalara karşı çok pahalı ve savunmasız durumda. Bu nedenle Wyler uyduları kullanmayı düşündü. Dish Network ve DirecTV gibi şirketler aracılığıyla internet sağlama türüyle pek ilgi çekmiyor. Çünkü bu şirketlerin geleneksel olarak telekomünikasyon için kullanılan bir yörünge olan jeosenkron yörüngesindeki yani ekvatorun yaklaşık yaklaşık 35.700 kilometre üzerinde uçan uyduları var. Bu yükseklikte, uydular, bir her biri yaklaşık 3.000 kilometre genişliğinde, gezegenin büyük aralıklarını kapsayan sinyalleri yansıtıyorlar. Ancak bu mesafe bir gecikme yaratıyor.

► İlginizi Çekebilir: İnternetin Karanlık Yüzü | Deep Web

Sanders’a göre performansı ve kullanıcı deneyimini etkileyen en önemli faktörlerden biri gecikme. Durağan olmayan uydulardan gelen sinyallerin,dünyaya gelmesi ve tekrar uyduya gitmesi için yaklaşık 0.5 saniye geçmesi gerekiyor. Bu gecikme miktarı, internet hizmetleri sunmak için ideal değildir.

Wyler, bu jeosenkron yörüngeden yerine yaklaşık olarak 8.000 kilometrede (Orta Dünya Yörüngesi-MEO) uçabilen uyduların daha uygun olacağını düşündü. Burada alınan sonuç çok daha iyiydi. Çünkü gecikme 0.15 saniyeden daha düşük gerçekleşti. O3b filosu 50'den fazla uydusu ile SES Networks’ün bir parçası oldu.

Her bir MEO uydusu, ikisi yeryüzündeki kapılara yönlendirilen 12 kirişe sahiptir. Kalan 10 kirişin beşi bir ağ geçidi kirişine, beşi de diğerine bağlanır. Bu 10 kirişe kullanıcı kirişleri denir ve her biri saniyede 2 gigabite kadar (Gbps) iletim sağlayabilir. SES Networks, dünyada O3b MEO Filosunu doğrudan destekleyen dokuz geçiş kirişine sahiptir ve Sanders, herhangi bir zamanda, orta-Dünya yörüngesindeki bir uyduda birden çok ağ geçidini oluşturulabileceğini düşünmekte.

Kasım 2016'da SpaceX, gezegenin 700 mil (1,110 kilometre) yüksekliğinde, düşük dünya yörüngesine 4.425 uydu yayınlamak için bir öneri sundu. SpaceX, aynı zamanda da maliyeti düşürebilen yeniden kullanılabilir roketler de geliştiriyor. Bu uzay tabanlı sistemler çevrimiçi hale geldiğinde, 5G olarak bilinen beşinci kablosuz hizmette bu sisteme dahil olacak. Bu şu anda gezegenin en uzak bölgelerinde yaşayan insanların yakın bir zamanda mevcut en hızlı internet servislerinden bir kısmını alabileceği anlamına geliyor.

Kaynak:

►howstuffworks.com