elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Türkiye ve dünya için yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi |
Engin Ayçiçek |

Son 50 yılda düştüğümüz enerji dar boğazı karşısında yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi gün geçtikçe artıyor. Peki bu kaynaklardan daha etkin nasıl faydalanabiliriz?



A- A+
23.07.2008 tarihli yazı 60631 kez okunmuştur.

Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber bilgiye ulaşma çok hızlansa da, ulaşılan bilginin doğruluğu tartışılacak bir konudur. Elektrikport'un enerji konusunda güvenilir ve kapsamlı bilgi kaynağı sunmak amacıyla yayın hayatına girmiş olmasının bu açığı kapatacağına inandığım için, sizlerle on beş günde bir olmak üzere, ülkemizin mevcut enerji gündemini yakalamak, dışa bağımlılıktan kurtulmak için yerel enerji kaynakların kullanımını tartışmak ve yeni enerji üretimi teknolojileri hakkında akademik yaklaşımla saf bilgi aktarmak amacıyla beraber olmaktan mutlu olacağım. Bu yazımda ilk olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini ve bu kaynakların dünya ve ülkemiz için mevut durumu ile planlanan hedefleri vereceğim. Daha sonraki yazılarımda da ilk olarak ülkemizde kullanılmaya müsait yılda boşa esen iki milyar dolarlık rüzgar enerjisi başta olmak üzere sırasıyla diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına değineceğim.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Neden Gereklidir ?

Talep edilen enerjinin hızla artmasına paralel olarak mevcut enerji kaynaklarının çok kısa zamanda tükeneceği bilimsel bir gerçektir. Buna ilaveten artan nüfus ve enerji talebine bağlı olarak dünyanın emisyon değerinin mevcut sınırlar içinde tutulması mümkün değildir. Bu kirliliğin devam etmesi durumunda dünya sıcaklığının artacağı ve deniz seviyesinin yükseleceği vb. sonuçlar tüm dünyada enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını kaçınılmaz hale getirmiştir. Temel olarak bu kaynakları; hidroelektrik enerji, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, biokütle enerji ve hidrojen enerjisi olarak sınıflandırabiliriz.

Yapılan tüm araştırmalar çevreyle dost, teknolojik gelişmeyle beraber evsel elektrik aletlerinden uzay araçlarına kadar geniş bir perspektifte enerji talebine cevap verecek, sınırlı enerji kaynaklarının ve çeşitli kirletici etkilerin çevreye verdiği önlenemez zararları ortadan kaldıracak, ideal enerji kaynaklarının en kısa sürede tüm uygulama alanlarında kullanılması gerektiği sonucunda birleşmektedir. İdeal enerji kaynağı arayışında belli başlı kıstaslar belirlenmiştir.

Bunlar;

Enerji üretiminde kullanılacak yöntem ve kaynakların çevreye zarar vermemesi gerekmektedir. Örneğin 500 kW'lık bir rüzgar türbini, yaklaşık 55000 ağacın yapacağı CO2 temizleme işine eşdeğer iş yapar.

Bu düşünceye paralel olarak temiz enerji başlığı altında yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde yoğunlaşılması gerekmektedir.

Bu kaynakların doğada bol miktarda her koşulda bulunabilmesi ve sürekli geri dönüşüme sahip olması gerekmektedir.

Mevcut kullanılan ve yakın zamanda bitecek olan fosil enerji kaynaklarının yerine, uygun ve ucuz bir sistem ile uygulanabilmelidir

Taşıma, depolama, kullanma gibi aşamalarında problem çıkarmamalı ve bulunduğu ortama zarar vermemelidir. (Yörükoğulları ve Altan 1997)

Türkiye ve Dünyada YEK Rakamları ve Beklentileri

Bu bölümde enerji kaynakları ile ilgili rakamlar ve beklentiler verilirken, günümüzde popülerliği ve kullanımı en üst seviyede olan rüzgar enerjisi baz alınmıştır. Diğer enerji kaynakları ile ilgili rakamlara sırası geldikçe değinilecektir. Türkiye rüzgar kullanımı açısından 88 GW'lık gibi Avrupa'da en yüksek teknik potansiyele sahip olmasına rağmen, mevcut kurulu rüzgar enerjisi gücüne bakıldığında çağın oldukça gerisinde kalmıştır. AB ülkeleri içerisinde İrlanda ve İngiltere'den sonra 3. büyük rüzgar potansiyeline sahip olan ülkemizde yüzölçümünün 1/3'lük bölümü rüzgar santrali kurmaya müsaittir. Türkiye için rüzgar enerjisi alanında tamamlanan proje sayısı 8, devam eden proje sayısı 12, Yap İşlet Devret modelindeki tesis sayısı 2'dir. Mevcut lisans almış projeler bitirildiğinde, ekonomik rüzgar potansiyelinin %14 lük bölümü kullanılmış olacak ve bu kurulu güçte Türkiye'nin elektrik üretiminin % 3-3,5 aralığına denk gelecektir. Tübitak enerji raporuna göre ülkemiz 2020 yılında kurulu güç beklentisi 10 GW'tır.

Avrupa komisyonunun 2001/77/EC Direktifi gereği 2010 yılına kadar AB ülkelerinde toplam enerji tüketiminin %12'si , 2040 yılına kadar da % 22'lik kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından olması teklif edilmekte ve bu hedefler desteklenmektedir.

Sonuç ve Öneriler

Mevcut durum ve beklentilere bakarak, kurulu rüzgar gücümüzün, üyesi olmayı hedeflediğimiz AB ülkeleri seviyesine çıkarmak için devlet tarafından teşviklerin arttırılması, üretilen enerjinin enterkonnekte şebekeye bağlanması için teknolojik altyapının oluşturulması, gerekli iş imkanlarının oluşturulması ve kalifiye personelin istihdam edilmesi, potansiyelimizi daha uygun ve ucuz kullanabilmek için rüzgar türbin teknolojisine yatırım yapılması ve üniversite- sanayi işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.

24 Mayıs 2006 da yedi ili saatlerce elektriksiz bırakan ve 1 Temmuz da 13 ilde beş saat süreyle yaşanan kesintiler sebepleri arasında pek çok neden gösterilmiştir. Bu kesintilerden asıl çıkartmamız gereken ders ise, mevcut enerji üretimimizin doğalgaz gibi ülkemizde bulunmayan ve bizi enerjide dışa bağımlı hale getiren mevcut durumun iyileştirilmesi ve elimizi enerji konusunda güçlü duruma getirmeye yardımcı olacak yenilenebilir enerji kaynaklarımızın kullanılması gerekliliğidir. Lütfen yazı ile ilgili görüş ve sorularınızı tarafıma iletiniz. Gelecek yazımızda görüşmek üzere'


 


ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.