elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Zamlarla baş etmenin tek yolu ısı yalıtımı

XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Ulu, zam haberlerinin ardından yalıtım yaptırmak isteyenlerin sayısının arttığını söyledi.



A- A+
03.12.2008 tarihli yazı 6846 kez okunmuştur.

Binalarda ısı yalıtımı çeşitleri var mı? Sadece dış cepheye mi uygulanıyor?


Binalarda sağlıklı yaşam koşullarının yaratılması, yakıt tüketimini azaltarak bina sakinlerinin düşük maliyetlerle ısıtma ve soğutma yapabilmesi ve dolayısıyla hava kirliliğinin de azaltılmasının sağlanması, binanın iç ve dış etkenlerden korunarak ömrünün uzatılması amacıyla yapı bileşenleri ve dış ortam arasındaki ısı kaybını azaltmak için yapılan işlemlere 'ısı yalıtımı' diyoruz. Bir binada ısı kaybının yüzde 25 ila 40'ı duvarlardan, yüzde 20 ila 25'i çatılardan, yüzde 15 ila 25'i ısı köprülerinden ve yüzde 10 ila 20'si doğramalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle de ısı yalıtımı sadece dış cepheye değil ısı kaybının yaşandığı tüm yapı bileşenlerinde de uygulanıyor.


Binalarda ısı yalıtımı uygulanan detayları genel olarak temeller-döşemeler, duvarlar ve çatılar olmak üzere üçe ayırmak mümkün'


Birincisinde ısı yalıtımı; nem, toprak basıncı ve zemin suyunun zararlı etkilerine maruz kalan temel perde duvarlarında ve zemine oturan döşemelerde döşeme betonu üzerinde uygulanıyor.


Duvarlardaki ısı yalıtımı uygulaması ise hem mantolama olarak da adlandırılan dıştan ısı yalıtımı hem de içten ısı yalıtımı şeklinde gerçekleşiyor. Duvarlara içten ısı yalıtımı uygulaması; yalıtım levhalarının dıştan uygulanmasının mümkün olmadığı ya da içten yalıtım levhalarının kullanımın çok daha faydalı olduğu durumlarda başvurulan bir yöntem. Örneğin, mevcut binanın kalitesini yükseltirken özellikle dış cephenin dış görüntüsünün korunması gerekiyorsa, dıştan ısı yalıtımı yapmak mümkün olmadığı için içten uygulama yapılıyor. Ayrıca çok sık kullanılmayan, devamlı ısıtılmayan spor, konferans, tiyatro salonları vb. için de içten ısı yalıtımı avantaj sağlıyor. 


Çatılarda ise üzerinde gezilebilen ve gezilemeyen teras çatılarda, bahçe çatılarda ve konutlarda en sık kullanılan tür olan kırma çatı olarak da bilinen eğimli çatılarda ısı yalıtımı uygulaması yapılıyor. Bunlar dışında ısı yalıtımına siding uygulamalarında da yer veriliyor.




Binalarda ısı yalıtımı ile ilgili bir standart var mı? Kullanılan malzemelerin aynı kalitede olduğuna inanıyor musunuz?


Binalarda ısı yalıtımıyla ilgili standartları belirleyen 'TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği' var. TS 825, binalarda ısıtma amaçlı kullanılan enerji miktarını azaltarak enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor ve uygulamaya yönelik usul ve esasları düzenliyor. Bu yönetmelik çok yakın bir dönemde, 1 Kasım 2008 tarihinde revize edilerek Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu revizyon sektörün yıllardır beklediği bazı düzenlemeleri ve yalıtımla ilgili zorunlulukları beraberinde getirdi. Bu yönetmelikle birlikte standartlaşma yolunda önemli adımlar atılmış oldu.


Şu an itibariyle yalıtım sektöründe kullanılan tüm malzemelerin aynı kalitede olduğunu söylemek mümkün değil elbette' Tüm sektörlerde olduğu gibi yalıtım sektörü için de merdiven altı üretim ciddi bir tehlike oluşturuyor. En hızlı büyümenin yaşandığı dış cephe ısı yalıtım uygulamasında pazar büyüklüğünün 18 milyon metrekareye ulaştığı tahmin ediliyor. Bu rakamın yaklaşık 10 milyon metrekaresini ciddi üreticilerin paket sistemleri oluşturuyor. Geri kalan 8 milyon metrekare ise uygulamada yer alan ürünlerin birbiriyle ve yapı bileşenleriyle birlikte performanslarının test edilmediği toplama paket olarak anılan ve malzeme kalitesinin düşük olduğu uygulamalardan oluşuyor. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun olmayan bu ürünlere karşı paket sistemler çok ciddi bir avantaj sağlıyor. Çünkü paket sistemler belirli bir kalite güvencesi veriyor ve uzun vadede çevre koşullarına dayanıklı, birbiri ile uyumlu, standartlara uygun yapı malzemelerini içeriyor.


XPS levhaları içeren paket sistemler bu konuda önemli avantajlar sağlıyor. XPS, kapalı hücre yapısı sayesinde dış ortam koşullarına olan dayanımı ile diğer ısı yalıtım malzemelerinden ayrılıyor. Bu sayede ezilme ufalanma, dağılma, çökme gibi fiziksel deformasyonlara uğramadan bina ömrü boyunca kullanıldığı detayda performansını devam ettiriyor. XPS, su emme değerleri en düşük ve bu sebeple donma çözülme dayanımı olan, ısı yalıtım değeri yüksek, sudan ve nemden etkilenmeyen ileri teknoloji ürünü bir ısı yalıtım malzemesi. Dış ortam koşullarına dayanımı sayesinde işçilik hatalarından doğabilecek risklere karşı da emniyet sunuyor. Su emmediği için dona karşı dayanıklılığı sayesinde bina dışında sıva çatlağı gibi oluşumları engelleyerek binanın bakım ve onarım masraflarını azaltıyor. Bina içinde ise küf ve rutubet oluşumunu engelliyor. XPS Isı Yalıtım Levhaları, düşük ısı iletkenlik değerine sahip olduğundan, diğer ısı yalıtım malzemeleri ile karşılaştırıldığında, detaylarda daha ince uygulanarak aynı ısı yalıtım değerini, aynı kalınlıkta uygulandığında da daha üstün ısı yalıtım performansı sağlıyor ve bu sayede tasarruflu, sağlıklı ve konforlu mekânlar yaratılıyor. Biz de dernek olarak XPS'in farklılıklarını karar vericilere ve tüketicilere anlatmaya çalışıyoruz.




Bakanlığın tüm ruhsatlı binalarda ısı yalıtımı konusunda yaptırım uygulayacağı haberleri yer aldı. Sizce böyle bir yaptırım olmalı mı?


Aslında ısı yalıtımı eski 'TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği' gereğince de 2000 yılından bu yana zorunlu olmasına rağmen yönetmelikteki aksaklıklar nedeniyle bu uygulama hayata geçirilemiyordu. Ancak 'TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği'nin revizyonu ile artık ısı yalıtımı ciddi bir zorunluluk haline geldi.


'TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği', binaların uygun ısı yalıtımı özelliklerine göre inşa edilmesi için gerekli şartları ve enerji ihtiyacının hesaplanması sırasında kullanılacak hesap metodu ile değerlerini yeniden düzenliyor. Yeni yönetmelikte binalar, ısı kayıpları bakımından çevre şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak yalıtılmak zorunda. Yönetmelik kapsamında, aylık ortalama dış sıcaklık değerleri meteorolojiden alınan veriler doğrultusunda yenilendi ve bu doğrultuda özellikle soğuk bölgelerde ısı yalıtım levhalarının kalınlıkları artırıldı. Artık binaların hesaplanan yıllık ısıtma enerjisi ihtiyacı, bölgelere göre verilen yıllık ısıtma enerjisi sınır değerlerini aşamıyor.


Yeni binaların ısı yalıtımı projelerinin yeni TS 825 Standardı'na göre yapılması zorunluluğunun yanı sıra mevcut binaların da tadilat projesi ile yenilenen ve ilave edilen kısımlarının yeni standarda göre enerji verimli olarak tasarlanması gerekiyor. Yeni standartla, merkezi ısıtma sistemi dışındaki, kat kaloriferi vb. ile lokal ısıtılan yapılarda ara kat döşemeleri ve duvar bölmelerinin de yalıtılması gerekiyor. Ayrıca yalıtımlı camların kullanımı da zorunlu hale geldi. Kısaca artık pencere değişiminden ısı yalıtımına kadar tüm tadilatların standarda uygun olması şartı aranıyor.


Bu tarz yaptırımların kesinlikle olması ve sağlıklı bir denetim mekanizması ile işlerliğinin sağlanması gerekiyor. Çünkü bugün toplam ithalatının beşte birini enerji faturasına ödeyen Türkiye'de enerjinin yüzde 34'ü konutlarda kullanılıyor, konutlarda kullanılan enerjinin yüzde 80'i ise ısınma amaçlı olarak tüketiliyor. Isıtma ve soğutma amacıyla harcanan enerjiden tasarruf edilmesi ve bu maliyetlerin en aza indirilebilmesi ise ancak ısı yalıtımı ile mümkün'


Yeni binaların hepsinde ısı yalıtımı uygulanıyor mu?


Yukarıda da belirttiğim gibi ısı yalıtımı 2000 yılından bu yana zorunlu olmasına rağmen yasa ve yönetmeliklerdeki aksaklıklar nedeniyle uygulanmadığı durumlar da olabiliyordu. Genel olarak yeni projelerin çok büyük bir kısmında ısı yalıtımına yer verilmekle birlikte, maliyet hesabı yaparak bu uygulamadan kaçınan ya da standart dışı ürünleri kullanan firma ve müteahhitlerle karşılaşabiliyorduk. Ancak bundan sonra ısı yalıtımı olmayan projelerin hayata geçirilmesi mümkün olmayacak. Ve bugün her yıl yeni yapılan 100 bin binanın tamamında ısı yalıtımı kullanılması halinde 300 milyon dolar enerji tasarrufundan söz etmek mümkün'


Binalarda ısı yalıtımı maliyeti nedir?


Binanın tasarım ve yapım aşamasında karar verildiğinde daha kolay uygulanan ısı yalıtımının maliyeti de daha düşük oluyor. Bu durumda, ısı yalıtımının maliyeti bina maliyetinin sadece yüzde 3 ila 5'i kadar. Mevcut binalarda ise ısı yalıtımının metrekarede ortalama 40 YTL maliyeti oluyor. Ancak yüksek enerji tasarrufu nedeniyle yalıtım, yatırım maliyetini birkaç sene içinde karşılıyor ve bina ömrü boyunca her ay faturalarda yüzde 50 hatta yüzde 60'a varan oranlarda tasarruf sağlıyor.


Sektörde çok firma var mı? Yerli firmaların ağırlığı nedir?


Türkiye'de yalıtım sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı oldukça dinamik bir yapıya sahip ve her geçen gün artıyor. Özellikle uygulayıcı firma sayısını takip etmek çok güç ve bu sayı binlerle ifade edilebiliyor. Sektörde İzoder'e üye ısı, su, ses ve yangın yalıtımı alanında yaklaşık 35 üretici firma varken, bu sayı uygulamacılar ile birlikte yaklaşık 200 firmanın üzerinde seyrediyor. Bu firmaların çok büyük çoğunluğunu ise yerli firmalar oluşturuyor.


Derneğimizin de EN 13164 Standartlarına uygun XPS üretimi yapan sekiz üretici firma üyesi var. Üyelerimiz arasında Türkiye'nin önde gelen yalıtım firmaları B-PLAS, BTM,  DOW TÜRKİYE, ERYAP, ODE, PAKPEN, POLYPET ve YALTEKS yer alıyor. Üyelerimizin üretim merkezleri yoğun olarak Marmara bölgesinde toplanmış durumda. Ankara, İzmir ve Bursa'da üretim tesisi olan da birer üretici üyemiz var. Fakat üyelerimizin tüm Türkiye'yi kapsayan yaygın satış/pazarlama ağları mevcut.


Sektörün her geçen gün büyüyor olması nedeniyle yabancı sermayenin ilgisi de artıyor. 2006'nın sonlarına doğru İzocam, Kuveyt şirketi Alamana Industuries ile Fransız şirketi Saint Gobain Isover'e satılmıştı bildiğiniz gibi. Şimdilerde ise ısı yalıtım sektöründe Avrupa'da faaliyet gösteren İspanyol Uralita'nın (URSA), Polatlı Organize Sanayi Bölgesi'nde üretim yapan bir yalıtım fabrikasını satın aldığını biliyoruz. Bunlar, uluslararası sermayenin Türk yalıtım sektörüne ilgisini gösteren önemli örnekler'


Yurtdışından talep alıyor musunuz?


Türkiye'de yapılan üretimin Avrupa Birliği standartlarında ve son teknoloji ürünü olması nedeniyle ihracatımız yaklaşık yüzde 15 ila 20 civarındadır.


Yaşanan ekonomik kriz sektörde bir tedirginlik yarattı mı?


Şu an alım gücünün zayıflamış olması ve piyasalarda yaşanan gerginliğin vatandaşlara da yansıması nedeniyle tüm harcamalarda olduğu gibi yalıtımda da bir bekleyiş süreci yaşandığını söyleyebiliriz. İnsanlar ekonomik tedirginlik içindeler ve herkes önünü görmek istiyor öncelikle. Bu nedenle de her türlü yatırımdan kaçınılıyor. 'Yatırım' diyorum, çünkü ısı yalıtımı da aile bütçesine, ülke ekonomisine ve çevreye yapılan büyük bir yatırım' Yılsonu itibariyle yalıtıma yapılan yatırım, krizin etkisiyle azalmış olsa da önümüzdeki yıl piyasalarda olumlu bir hava esmeye başlarsa uygulamaya tekrar ağırlık verilecek diye düşünüyorum. Bu sayede sektör en az yüzde 15-20'ler seviyesinde büyümesine devam edebilir. Çünkü enerji maliyetleri her geçen gün hızla artıyor ve bu durum aslında talebi de artırıyor. Zam haberlerinin ardından yalıtım yaptırmak ve bu konuda bilgi almak için derneğimize gelen başvuru telefonlarının sayısı bir hayli fazla' Üyelerimize uygulama için başvuranlar da bulunuyor. Şu an bekleyişte olan tüketicilerin de yalıtım uygulamalarını ilerde hayata geçireceklerini bekliyoruz. Çünkü zamlarla baş etmenin tek yolu ısı yalıtımı'


Türkiye'de binaların ne kadarı yalıtımlı?


Ne yazık ki bu oran yüzde 10 gibi çok küçük bir rakam' Ülkemizdeki yaklaşık 17 milyon konutun yüzde 90'ı yalıtımsız ve bu nedenle her yıl 7.5 milyar dolarlık enerji israf ediliyor.




Sektörün devletten bir beklentisi var mı?


Öncelikle devlet politikalarında yalıtımın göz ardı edilmemesi ve yalıtımla ilgili çağdaş yasa ve yönetmeliklerin de bir an önce çıkarılarak uygulamaya geçirilmesi hayati önem taşıyor. Yalıtım sektörünün en önemli sorunlarından biri de oturmuş bir ulusal enerji tasarruf politikasının olmaması ve hazırlanmış olan yönetmeliklerin etkin olarak uygulanamaması. Yetkili kurumların yeterli eğitim, personel ve donanıma sahip olmaması yönetmeliklerin uygulanamamasına yol açıyor.


Mayıs 2007'de çıkarılan Enerji Verimliliği Kanunu bu noktada sektörümüz için umut verici bir gelişme oldu, ancak gerekli teşvik mekanizması ile donatılması şart. Çünkü yalıtım uygulamalarının artması için insanların önüne sadece yükümlülükler koymak da yeterli değil' Çeşitli teşvik mekanizmaları ile yalıtımın cazip hale getirilmesi gerekiyor. Devlet desteği ile ısı yalıtımına düşük faizli kredi imkânı yaratılması ve yalıtım ürünlerine KDV indirimi sağlanması beklediğimiz önemli düzenlemelerin başında geliyor.


2009 yılında yürürlüğe girmesi beklenen 'Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği' de yalıtımla ilgili yeni düzenlemeleri beraberinde getiriyor. Bu yönetmelik kapsamındaki Enerji Kimlik Belgesi; asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimiyle ilgili bilgileri içeriyor. Enerji Kimlik Belgesi'nin ekonomik yönünün yanı sıra bir de çevre boyutu var' Çünkü belge konutların yıllık CO2 emisyon miktarlarını da belgeliyor. Aynen beyaz eşyalarda olduğu gibi konutlarda da A'dan G'ye kadar enerji sınıfları yer alıyor. A sınıfı; tasarruflu ve SEG (Sera Gazları Emisyonu Göstergesi) emisyonu düşük konutları, G sınıfı ise enerji israf eden ve SEG emisyonu yüksek konutları işaret ediyor.


Ancak Enerji Kimlik Belgesi de ilk etapta, yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra yapılacak yeni binaları kapsayacak. Mevcut binalar için 10 yıllık bir geçiş süreci öngörülüyor. Ancak burada da 2 bin metrekarenin üzerindeki binalar bu belge kapsamında olacak. Oysa ülkemizin her yerinde çok yüksek bina olmadığı için bunun AB direktifleri doğrultusunda 1.000 metrekarelere indirilmesi gerekiyor. Örneğin Erzurum'da 1.000 metrekarelik kaç tane bina bulabilirsiniz? Ama Erzurum'da ısı eksi 35 dereceye kadar düşüyor. Özetle, mevzuatları Türkiye gerçeklerine uyarlamamız gerekiyor.


Isı yalıtımı uygulamaları konusunda ayrıntılı bilgi almak ve Türkiye'nin önde gelen yalıtım firmalarına ulaşmak isteyen tüm firmalar, belediyeler ve vatandaşlarımız, www.xpsturkiye.org internet adresimizden ve 0216 415 68 94 numaralı telefonumuzdan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği'ne ulaşabilirler.   


 

Kubilay Ulu kimdir?

 

1955 Tokat'ta doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Tokat'ta bitirdi. Daha sonra İTÜ Kimya Fakültesi'ni kazandı. 1975 yılında Böhler Sert Maden Fabrikası'nda çalışma hayatına başladı. 1978 yılında İTÜ'den mezun olduktan sora İnterkim Firması'nda çalıştı.  Burada değişik görevlerde bulundu. 1991-1996 yılları arasında Mis Süt'te görev aldı. İki sene fabrikada çalıştıktan sonra Genel Müdürlük görevine getirildi.

 

1996 yılında Yalteks firmasında çalışmaya başladı. 2002 yılına kadar Yalteks'te fabrika müdürü olarak görev almaya devam etti. Şu an XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yapıyor.

 

Elektrikport


ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.