Daha Ucuza Enerji Elde Etmek |
Ahşap Rüzgar Türbinleri

Çalışmanın yürütüldüğü yerin Almanya olması hiçte tesadüf aslına bakarsanız. Çok ciddi yatırımlar sonucu 22 bin civarında rüzgar türbinine sahip bir ülke.

Son yıllarda tüm dünya alternatif enerji kaynaklarına yönelmiş durumda. Rüzgar enerjisi de yönelimlerin en önünde geliyor. Hal böyle olunca işin piyasası tavan seviyeyi görmüş durumda. Alman verilerine göre bu yatırım furyasından önce çeliğin en çok kullanıldığı alan gemilerken artık ilk sırayı rüzgar türbinleri almış durumda. Bu durumdan çelik üreticileri çok memnun ancak Alman bir şirket çelik yerine ahşap türbiler üreterek bu durumdan faydalanma peşinde.


Alman firması bu imkansız gibi duran ahşap türbin sistemini kurarak, testlere başlamış durumda. 100 metre yüksekliğindeki ikinci prototipinde bu aylarda enerji üretimine başlaması bekleniyor. Şirketin en iddialı olduğu nokta ise ahşap malzeme sayesinde, çelik kulelerdeki yüksek bakım maliyetlerinin, çelik rüzgar türbinlerinden çok yüksek kuleler inşa edilebileceği hususu. Ayrıca bu sayede yılda 400 ton karbon salınımını engelleyeceği söylenen türbin doğuştan çevreye duyarlı.

Dışardan baktığımızda görüntü olarak, malzemeyi dış etkenlerden korumak için kullanılan sentetik maddeler nedeniyle dışardan baktığımızda ahşap olduğunu anlamak çok zor.

Timber Tower şirketinin genel Müdürü olan Holger Giebel; ‘’Sistemde kafes yapının kullandıklarını, karkas konstrüksiyonun kulenin monte edilmesinde kullanıldığını, kuleyi ahşap levhaların taşıdığını, levhalar üst üste dizilmediğinden kulenin ortasındaki iskeleyi dayanak olarak kullandığını söylüyor.’’


Şirket sadece; 15 metre yüksekliğe sahip kafes iskelelerin dev bir vinç sayesinde üst üste dizip ardından özel ladin levhalarla kaplıyor. Ve kuleyi inşa ediyor ardından 1,5 MW jeneratörü monte edecek tesis imalatçısına satıyor. Tesis imalatçısı da tesisi tamamlayarak enerji şirketlerine satıyor.

 
Rüzgar enerjisi sistemlerinden daha fazla verim elde edilebilmesi için; kanatın çapı ve rotorun yerden yüksekliği önemli faktörlerdendir. Ancak bunlar bu 2 faktörün üst sınırı ancak malzeme biliminde yeni gelişmeler olduğu takdirde değişebilecek durumda




Çelik gövdeye sahip kuleler nakliyat sıkıntısı nedeniyle 110 metreyi geçemiyor. 110 metrelik kulelerin kaide çapının 4.20 metre olduğu ve bu 4.20 metre sınırı aşıldığı takdirde otoban köprülerinden geçiş yapmanın mümkün olamayacağını ve bu nedenden dolayı bu 110 metre sınırında takılı kalınmış durumda.


Ahşap kulenin en büyük avantajlarından biride tam olarak bu aslında. Kule, dikilmesi istenen yerde inşa ediliyor. Bundan dolayı az önce taşıma sıkıntısına bağlı olarak takılı kalınan 110 metre ahşap sistemler için bir sorun teşkil etmiyor. Şirket, Hannover yakınlarında 140 metre yüksekliğinde bir kule daha dikeceğini ve rotorun yüksekliğinin artmasıyla birlikte % 30 -% 40 daha fazla verim alacağını söylüyor. Ayrıca çelik konstrüksiyonla yapılacak bir sisteme göre %20 daha ucuza yapılabiliyor. Ve bu sistemle birlikte rüzgar türbininde üretilen elektriğin maliyetinin 5 cent/kwh seviyesine düşeceğini hesaplanmış.

Sistemi oluşturan şirketin tahminlerine göre, ahşap kuleli türbinlerin yıllık satış miktarı 1000' i geçecek.

Haberimizle ilgili Videoyu izlemek içim buraya tıklayınız ...
 

Kaynak: http://www.timbertower.de