Gelecekte Doğalgaz Borularından Hidrojen mi Akacak? |
Engin Ayçiçek
Son günlerde yaşanan siyasi gelişmelere bakıldığında uluslararası düzeyde konu ne olursa olsun, bir ülkenin masada elinin kuvvetli olması için mutlaka enerji konusunda güçlü durumda olması gerekmektedir. Türkiye'nin milli gelirinin dünya ortalamasının altında olmasının nedeni enerjiyi ithal etmemizdir. Gelişen sanayinin ve güçlenen ekonominin üç ana kaynağı; bilgi, hammadde ve enerjidir. Ülkemizde enerji alanında son yıllarda toplumsal bir bilinçlenme mevcuttur ve yapılmaya başlanan yatırımlar memnuniyet vericidir. Ancak enerji konusu çok daha koordinasyonlu bir şekilde yürütülmeli ve planlanmalıdır. Enerji kaynaklarımızın çeşitliliğini mutlaka daha tatmin edici seviyelere getirmek artık bizim için bir zorunluluktur. Bir önceki yazımda bu kaynaklardan biri olan hidrojen enerjisine giriş yapıp AR-GE çalışmaları hakkında bilgiler vermiştim. Bu yazımda da 2003 yılında İstanbul'da kurulan BM'e bağlı Uluslararası Hidrojen Enerjisi Araştırma Merkezi (UNIDO-ICHET) hakkında bilgi verip, hidrojenin Dünyada ve Türkiye'de kullanımına yönelik örnekler vermeye çalışacağım. Aşağıdaki tabloda yer alan Dünyada yakıt pilli araç sayısı gelişmeleri ayrıntıları olarak vermektedir.
Hidrojen Enerjisinin Dünyadaki Durumu
Dünyada çeşitli ülkelerde hidrojen enerji araştırmaları yapılmaktadır. Brezilya ve Güney Amerika'da en büyük hidrogüç tesisi Haipu'dur. Burada elektrolitik hidrojen üretilir. Üretilen hidrojen gazdır. Japonya'da WE-NET (World Energy Network) projesi ile Tokyo metropolitan bölgesinde hidrojen kullanımı ile oluşacak azot oksit emisyonundaki azalma potansiyeli araştırılmaktadır. WE-NET Programı Japonya'nın Uluslar arası Ticaret ve Endüstri Bakanlığınca desteklenmektedir. Bu programda Japonya hidrojen enerji sisteminde ilerleme sağlamak üzere 2020 yılına kadar 4 milyar$ harcamayı planlamaktadır. Gelecekte de Pasifik denizinin ekvator bölgesinde yapay bir adada solar radyasyon kullanarak deniz suyundan elektrolizle hidrojen üretmeyi planlamaktadırlar.
Dünyada Yakıt Pilli Araç Sayısı (Kaynak:Full Cell Today)
Almanya'da ise Neurenburg yakınlarında mini bir hidrojen enerji sisteminin kurulduğu bir program yürütülmektedir. Solar-Wasserstoff-Bayern burada solar hidrojen tesisi, depolama sistemi ve hidrojen kullanma sistemleri kurmuştur. Almanya ayrıca Suudi Arabistan ile ortak yürüttüğü Hysolar programı ile Suudi Arabistan'in Riyad yakınında solar hidrojen üretim tesisi kurulması planlanmaktadır. Suudi Arabistan ayrıca solar hidrojeni sürekli ihraç etmeyi planlamaktadır. Diğer uluslararası başarılı program Avrupa ve Kanada arasındaki Euro-Quebec'tir. Bu programda nispeten ucuz olan hidro güçten üretilerek Kanada'dan Avrupa'ya ithal edilecek sıvı hidrojenin deniz aşırı taşınması, depolanması ve kullanım alanları araştırılmaktadır. İzlanda da ise hükümet, üniversiteler, taşıma şirketleri, fabrikalar ve çok uluslu araba ve petrol şirketler birliği oluşturmuş ve 2030 yılına kadar İzlanda'nın tamamen hidrojen ekonomisine geçmesini planlamışlardır (Ümran Tezcan Ün). Son yıllarda hidrojenin kara taşıtlarında kullanımına yönelik olarak hidrojen yakıtını kullanan araçlar gösterime girmiştir. Yolcu araçlarında BMW (LH2), Renault (LH2) ve ZEVCO(CGH2); kamyonet tipi araçlarda Daimler-Benz (CGH2), Hamburg Hidrojen Derneği (CGH2), PSA (CGH2) ve ZEVCO (CGH2), şehir otobüslerinde ise Ansaldo (LH2), Daimler-Benz (CGH2), Hidrojen sistemleri (LH2), MAN (LH2 ve CGH2), Neoplan (CGH2) firmaları hidrojen ile çalışan araçlarını gösterime sokmuşlardır. Bunlara ek olarak araçların %65'inin skoter (küçük motosiklet)
olduğu Tayvan'da yakıt hücreli skoter kullanımı desteklenmektedir.
Hidrojen Enerjisinin Türkiye'deki Seyri
Ülkemiz hidrojen enerjisinden hangi zamanlarda ne şekilde faydalanacağını planlamalıdır. Eğer Türkiye hidrojen enerjisi konusundaki gelişmeleri uzaktan izlerse gelecekte büyük bedeller ödemek zorunda kalır. Yakıt pilleri ile ilgili olarak ve özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirmek üzere bu konulardaki teknolojik yenilikleri uygulamak ve geliştirmek için AR-GE çalışmaları yapmalıdır. Bu bağlamda 2003 yılında İstanbul'da kurulan BM'e bağlı Uluslararası Hidrojen Enerjisi Araştırma Merkezi (UNIDO-ICHET) ülkemizde kurulmuştur. Buranın kuruluşun amacı hidrojen enerjisinin kullanılabilirliğini dünyaya göstermektir.
ICHET Hakkında
ICHET, D.G. Magariños ve Türkiye adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Güler tarafından, 21 Ekim 2003'te imzalanan anlaşma ile İstanbul'da kuruldu. UNIDO-ICHET faaliyetlerine 19 Mayıs 2004 tarihinde başlamıştır. ICHET, hidrojen enerjisi teknolojilerinin gelişmekte olan ülkelerde yaygınlaştırılması amacıyla yurt içi ve yurt dışında çeşitli pilot ve bilimsel uygulamalı projeler başlattı. 2009 yılı ICHET'in Türkiye'de hidrojen teknolojileri alanındaki projelerinin gösterime sunulduğu önemli bir yıldır. ICHET-Çumitaş ortaklığındaki yakıt pilli forklift projesi ve ICHET'in diğer 3 projesi; yenilenebilir enerji-hidrojen mobil ev projesi, hidrojen scooter, golf-cart projeleri mevcuttur. ICHET'in, Bozcaada'nın kısmi hidrojen adasına dönüştürülmesi ile ilgili yenilenebilir enerji-hidrojen enerjisi projesi, hidrojenli otobüs, hidrojenli gemi, hidrojen dolum istasyonu, deniz suyunun elektrolizi ile elektrik üretimi gibi Türkiye'de devam etmekte olan projeleri de bulunmaktadır. ICHET'in gelişmekte olan ülkelerdeki projeleri arasında en çok dikkat çekeni, 2010 yılında Yeni Delhi'de gösterimi başlayacak olan 3 tekerlekli hidrojen-içten yanmalı motorlu araç projesidir. ICHET ayrıca gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirilen hidrojen teknolojileri ön fizibilite çalışmalarına finansman sağlamaktadır. Genel olarak yapılan çalışmalar şöyle sıralanabilir.
• Bozcaada Hidrojen Adası Projesi
• Yeni Delhi üç tekerlekli hidrojenli yolcu taşıtı projesi
• Gezici hidrojen evi projesi
• Hidrojen yakıt pilli forklift projesi
• İDO yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı projesi
• Yakıt pilli hibrid skooter
• Yakıt pilli yolcu taşıma aracı
Sonuç olarak ülkemiz açısından hidrojen enerjisi geleceği iyi planlanmalı ve dünyada söz sahibi olabilecek potansiyelimiz kullanılmalıdır. Hidrojen enerjisinin Türkiye'ye faydaları şöyle özetlenebilir.
• Öz enerji kaynaklarımızı kullanarak yakıtımızı (hidrojeni) kendimiz üreteceğiz
• Petrol, doğalgaz ve kömür için harcadığımız döviz azalacak ve sonucunda sıfırlanacaktır. (30-40 yıl sonunda)
• İhtiyaç fazlası hidrojeni ihraç edip döviz kazanacağız
• Hidrojen üretim tesisleri; hidrojen depolama dağıtma ve kullanma endüstrileri yeni istihdam oluşturacaktır.
• Türkiye ithalatını azaltıp, ihracatını arttırarak kalkınmasını hızlandıracaktır.
Yani gerekli hamleleri zamanında yapabilirsek, sonuçta Türkiye ekonomik istiklaline kavuşacaktır. Gelecek yazımızda görüşmek üzere'
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Webinar I Büyüyen Veri, Artan Güç: Sürdürülebilir Çözümler
- Kompanzasyon Sistemleri ve Güç Kalitesi | Webinar | Chint Türkiye
- Nasıl Dönüşür I Elektrik 4.0
- Nasıl Dönüşür I Fosil Yakıt
- Nasıl Dönüşür I Kompost
- Sigma DIN Rayı Çözümleri: Ürün Portföyü, Teknik Özellikler ve Kullanım Alanları
- Denizcilik Endüstri Uygulamaları ve Servis Bakım Süreçleri
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol