Nükleer Enerjiyle Çalışan Robot Jüpiter’de Yaşam Arayacak

Gök bilimciler yaşam arayışlarındaki yönlerini Güneş Sistemindeki buzlu uydulara çevirdi. Bu yazımızda Jüpiter’in buzla kaplı olan uydusu Europa’da nükleer enerjili robotla nasıl yaşam araştırılabileceğini inceleyeceğiz.

A- A+

02.01.2019 tarihli yazı 6219 kez okunmuştur.

Nükleer Enerji Jüpiter Yaşam Güneş Sistemi

Neden Europa?

Europa, Jüpiter'in dördüncü en büyük uydusudur. Ayrıca Güneş Sistemindeki altıncı en büyük uydudur ve çapı yaklaşık 3.100 kilometredir (1.900 mil).

Jüpiter'in Europa uydusu, kayalık bir çekirdeğe temas eden sıvı bir okyanusu kapladığı düşünülen buzlu bir yüzeye sahiptir. Bu ortam, yaşam için biyokimyasal bileşenleri içerir, ancak numuneleri toplamaya erişmek, büyük bir sorun olmaya devam etmektedir.

►İlginizi Çekebilir: Uluslararası Uzay İstasyonu ISS

Chicago’daki Illinois Üniversitesi’nde yer ve çevre bilimleri profesörü olan Andrew Dombard, buz kabuğunun kalınlığının 2-30 km arasında değiştiğini belirtiyor. Europa'daki yaşamı temsil eden biyokimyasalları tutma olasılığına sahip olduğu düşünülen alanlara erişmek için bile aşmamız gereken büyük bir engel var.

Prof. Dombard, uzay araştırmaları için teknoloji ve çözümler tasarlama konusunda görevli çok disiplinli bilim insanı ve mühendis grubu olan NASA COMPASS ekibindeki bir grup bilim insanının bir parçasıdır. Grup, Europa için öneriler ve çalışmalar yapmaktadır.

Nükleer Enerjili Tünel Robotu

COMPASS ekibi Europa’daki yaşamın araştırılması için nükleer enerjiyle çalışan bir tünel robotu fikrini ortaya koydu. Ekip bu fikrin geliştirilmesinde meydana gelebilecek bazı zorlukları önceden tahmin etmek için bir konsept çalışması sundu.

Yapılacak çalışmadaki tünel robotu buz kabuğuna nüfuz edecek ve kabuğun altındaki okyanusun tepesine ulaşacak. Tasarım, yaşam belirtileri ya da tükenmiş yaşam belirtileri aramak için kullanılan cihazları ve araçları içerecek. Ayrıca buz kütlesinin kendi yaşam alanı olup olmadığını değerlendirilecek.

Robot buzu farklı seviyelerde örnekleyecek. Aynı zamanda su-buz sınırındaki suyu da örnekleyecek ve biyofilmleri aramak için buzun altını arayacaktır. Bir biyofilm, herhangi bir yüzeyde birbirlerine yapışan mikroorganizmaların karışımıdır.

Tasarım Zorlukları

Robot buzun içinde ilerlerken aldığı numunelerden ve ölçümlerden oluşan bilgiyi Dünya'ya geri iletmesi gerekir. Konsept tasarımcıları yaptıkları toplantıda, buz kolonu boyunca beklenen radyo frekansının gücünde büyük bir kayıp olacağına dikkat çekiyorlar. Bu zorluğun üstesinden gelmek için, 5 ile 10 km aralıklarla yerleştirilmiş üç radyo sinyali tekrarlayıcısı öneriyorlar.

Diğer bir tasarım zorluğu, okyanusa yaklaşırken buzun içinden düşme riskidir. Bunu önlemek için konsept tasarımcıları, robotu buzlu su arayüzünde askıya alan bir kaymalı kablo sistemi önermekteler.

►İlginizi Çekebilir: Buz Eriten Elektrikli Beton

NASA önümüzdeki on yıl içerisinde Europa'ya bu tasarıma sahip bir robot göndermeyi planlıyor. Europa'nın sırlarını açığa çıkarmak için gerekli olan şeylerden biri de sismometredir. Europa üzerine inecek olan robotun bulunduğu bölgede, sismometreyle yardımıyla gelgitler ve su hareketleri dinlenebilir, okyanusun derinliklerinde ipuçları toplanabilir. Ayrıca yeraltı göllerinin, buzun hapsettiği su ceplerinin varlığı da belirlenebilir.

Yazar: Elif Kurban

Kaynak:

►technology.org
►universetoday