Binaların kimliği enerji tüketimini ele verecek
Türkiye, yıllardır Avrupa’nın çok gerisinde kaldığı enerji verimliliği konusunda bir devrim gerçekleştirdi. 5 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği gereğince Enerji Kimlik Belgesi zorunlu oldu.
Türkiye, yıllardır Avrupa'nın çok gerisinde kaldığı enerji verimliliği konusunda bir devrim gerçekleştirdi. 5 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği gereğince Enerji Kimlik Belgesi zorunlu oldu. Bu belge, asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma-soğutma sistemlerinin verimiyle ilgili bilgileri içeriyor. Yani artık aynen beyaz eşyalar gibi binalar da A'dan G'ye kadar sınıflandırılacak. A sınıfı; tasarruflu ve sera gazı salımı düşük konutları, G sınıfı ise enerji israf eden ve sera gazı salımı yüksek konutları işaret ediyor.
Hepimiz elbette en ekonomik ve çevreci olan A sınıfı binalarda yaşamayı tercih ederiz. Bu nedenle artık yeni bir ev satın alır ya da kiralarken öncelikle binanın kimliğine bakacağız. Bu belgenin gizlenmesi gibi bir durum da söz konusu değil. Bir nüshası, binanın görünür bir yerine asılmak zorunda' Bu yönetmelik ilk etapta yeni binalar için zorunlu olacak ve kimliği olmayan binalar ruhsat alamayacak. Mevcut binaların da 2017'ye kadar sisteme uyması gerekiyor.
Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı bir ülkede böyle bir yönetmeliğin hayata geçmiş olması çok önemli bir gelişme. Yalıtım sektörünün de heyecanla beklediği bu yönetmelikte ilk etapta bazı eksiklerin olduğu görülüyor. Yönetmeliğin uygulanabilmesi için en önemli nokta, hesaplama yönteminin oluşturulmasıydı. Ancak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Enerji Kimlik Belgesi'nin verilmesi için gerekli hesaplama yazılımını yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 5 Aralık tarihine yetiştiremedi. Bu durum yönetmeliğin uygulanmasında sorunlara neden olabilir. Ancak bakanlığın bu konudaki teknik altyapı çalışmaları devam ediyor. Hesaplama yapmaya yarayan yazılım ve web tabanlı bilgisayar programının en kısa sürede yayınlanması sağlanabilirse bu sorun giderilebilir.
Yönetmelik, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Genel Müdürlüğü'nün web sayfası üzerinden kullanılacak olan, 'BEP-TR' (Binalarda Enerji Performans-Türkiye) adlı bir web tabanlı bilgisayar programı ile izlenecek. Bu şekilde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, hangi binaların Enerji Kimlik Belgesi'ne sahip olduğunu sistem üzerinden takip edebilecek. Bu denetim sistemi yönetmeliğin çok daha başarılı işlemesi ve ülkemizdeki binaların enerji tüketim durumlarının ortaya konulabilmesi için oldukça önemli'
Enerji Kimlik Belgesi, enerji verimliliği danışmanlık (EVD) şirketlerinin bünyesindeki sertifikalı uzmanlar tarafından hazırlanacak. Yönetmelikle ilgili bir başka sorun da bu belgeyi hazırlayacak olan EVD şirketlerinin sayısının çok az olması' Ülkemizde şu an sadece 7 tane EVD şirketi bulunuyor ve bu sayı elbette çok yetersiz ama aynen bir dönem yapı denetim firmalarının sayısının hızla artması gibi EVD şirketleri de hızla çoğalacak.
Enerji Kimlik Belgesi düzenleyecek uzmanlara eğitim; EİE Genel Müdürlüğü'nden enerji verimliliği konusunda eğitim yapabilmeleri için yetki almış EVD şirketleri, odalar ve üniversitelerce verilecek. EVD şirketleri, odalar ve üniversitelere ise eğitici olabilmeleri için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü'nce Enerji Kimlik Belgesi, hesaplama yöntemi ve web tabanlı programın kullanımı konusunda eğitimler verilecek.
A sınıfı binalar için CE Belgeli paket sistemlerle yalıtım yaptırın
Enerji Kimlik Belgesi'nin en önemli unsuru ısı yalıtımı olacak. Çünkü bir binanın enerji sınıfını düşürmenin ilk adımı, ısıtma ve soğutma harcamalarında en az yüzde 50 tasarruf sağlayan ısı yalıtımından geçiyor. Zaten yönetmelik de 100 metrekareden büyük her konuta yalıtım yapılması zorunluluğu getiriyor. Bu durum kuşkusuz sektörümüzün önünü açacak önemli bir gelişme. Bugüne kadar maliyet hesabı yaparak ısı yalıtımından kaçan inşaat firmaları ve müteahhitler artık ısı yalıtımı yaptırmadan projelerine belediyeden onay alamayacak.
Yine 2017 yılına kadar mevcut binaların da yönetmeliğe uygun hale gelmesi gerekiyor. Yani şu an itibariyle yalıtımsız olan ortalama 15 milyon konuta yalıtım yapılması gerekecek. Yalıtım sektörü renovasyon projeleri sayesinde inşaat sektörünün kriz yaşadığı dönemleri bile küçülme yaşamadan atlatabilen bir sektör. Sektörümüz için her zaman çok önemli olan renovasyon projeleri daha da önem kazanacak.
Ancak burada gerek yeni binalarda ısı yalıtımı uygulayacak inşaat firmaları ve müteahhitlerin gerekse mevcut binalarına yalıtım yaptıracak tüketicilerin dikkat etmesi gereken bazı konular var.
Isı yalıtımı ancak AB standartlarında, CE Belgeli ürünlerle ve doğru bir işçilikle uygulandığında avantaj sağlıyor. Sektörümüzde yaşanan sorunların başında, dünya ve Avrupa standartlarına uygun olmayan ısı yalıtım malzemelerinin faturasız veya yarı faturalı satışları geliyor. CE markalı ürünlerin 2007 yılı başından bu yana zorunlu olmasına rağmen, XPS üretiminde iki üretici firma, EPS üretiminde ve mineral yünlerde bir ya da iki üretici firma CE Belgeli üretime geçebildi. Özellikle yeni binalarda müteahhitlerimizin bir bölümünün düşük maliyetli ürünlere yönelmeleri bu durumu teşvik ediyor.
Kamu ve özel sektör projelerinde CE İşareti taşıyan ısı yalıtımı ürünlerinin kullanımı bir an önce zorunlu olmalı. Rekabetin yüksek olduğu TOKİ vb. projelerde, fiyatın düşük olması bahane edilerek projeye özel üretilmiş düşük yoğunluklu, basma mukavemeti, lamda ve yangın performansı oldukça düşük olan ürünlerin şantiyelere bir şekilde girmesi ve kullanılması ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Piyasada pek çok ürün var ama mantolamada bilimsel metotlarla testlerden geçirilmiş CE Belgeli paket sistemleri tercih etmek gerekiyor. Paket sistemler ısı yalıtımı uygulamasında kullanılan; ısı yalıtımı levhası, yapıştırıcı, sıva, file, dübel ve yüzey kaplama malzemeleri gibi tüm malzemeleri bir arada sunuyor.
Ucuz olduğu için tercih edilen merdiven altı ürünler ve toplama paketler ise uygulama sonrasında ciddi sorunlar yaşanmasına ve harcanan paranın çöpe gitmesine neden oluyor. Bu nedenle ürünün CE Belgesi olup olmadığını mutlaka sorgulamak gerekli. CE Belgesi, ürünün AB İnşaat Direktifi şartlarına uygunluğunu, çevre, insan sağlığı, ısı yalıtımı ve yangın dayanımı performansları açışından ürünün uyması gereken özellikleri kesin bir şekilde tanımlıyor.
Mantolama sistemleri arasında, XPS ısı yalıtım levhalarının olduğu paketleri tercih ederek diğer ısı yalıtım malzemelerini kullanan sistemlere göre önemli avantajlar sağlanıyor. XPS levhalar, dış hava şartlarından etkilenmemesi ve su emmediği için dona karşı dayanıklı olması sayesinde, sıva ve boya yüzeyinde çatlak oluşumunu, bina içinde ise küf ve rutubet oluşumunu engelleyerek konforlu iç mekân koşulları yaratıyor. Performansını bina ömrü boyunca koruyarak maksimum tasarruf sağlıyor.
Hangi paket sistemin seçileceğine karar verildikten sonra, uygulamacı firma ile birlikte yalıtım malzemesinin kalınlığının belirlenmesine sıra geliyor. Bu kalınlık 'TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği'ne uygun olarak yapılacak hesaplara göre belirleniyor.
Uygulama firmalarından mantolama için teklif alırken, cephe metrajının doğru çıkarılması maliyetlerin doğru hesaplanması açısından önemli. Ayrıca firmanın uygulama ustalarının sertifikalı olması da en iyi ve sorunsuz sonucu elde etmeye yardımcı oluyor. Mantolamanın maliyeti, yalıtım ürünleri, sıva, boya ve uygulama da dahil olmak üzere metrekarede ortalama yaklaşık 30-40 TL arasında değişiyor.
Mantolama yaptırırken yapıların tüm dış kabuğunun ısı yalıtımı ile sarılması gerektiği unutulmaması gereken bir konu. Binanın tek bir cephesine yalıtım yapılması yeterli değil. Doğru ürün ve doğru uygulama için mutlaka işin uzmanı olan firmalara danışın ve sonra da evinizdeki konforun tadını çıkarın.
Durmuş Topçu / Dow Bina Çözümleri Bölüm Başkanı