Devler hidrojen sayesinde yaşayacak
Dünya petrol devleri ‘Exxon Mobil', ‘Chevron', ‘BP' ve ‘Shell' geçen yılın ilk iki çeyreğinde zayıf dolar kuru ve yüksek petrol fiyatları nedeniyle önemli kârlar elde ettiler.
Krizle birlikte petrol fiyatları düşünce bu yılın ilk iki çeyreğinde kârlarda hızlı tempoda bir azalma oldu. Örneğin geçen yıl ikinci çeyrekte 122 doları bulan ortalama varil fiyatı, bu yılın ilk çeyreğinde 44,5 dolar civarındayken yılın ikinci çeyreğinde 59 dolar düzeyine kadar yükselebildi.
Geçen yıl kârdan zarar eden petrol şirketleri harcamaları kısmak yerine yeni arama sahalarına yönelip kapasiteyi arttırma yolunu tercih ettiler. Önemli gelişme ise şirketlerin kendi bünyesinde hızlandırılmış araştırmalara ağırlık vermesi oldu. Elde edilen kârın bir bölümü araştırma bütçelerine ayrıldı. Fransız 'Total' ve İtalyan 'Eni' de bu gelişmeye son anda katıldılar.
Hidrojen bazlı yakıtlara doğru
Bugün söylence düzeyinde de olsa araştırmaların önemli bölümünün yeni nesil yakıtlarla ilgili olduğu artık biliniyor. Daha önce klasikleşmiş alternatif enerji projeleri üzerinde çalışmalar yapılırken şimdi fosil yakıtlara eşdeğer projeler üzerinde duruluyor. Odak noktası ise hidrojen bazlı yakıtlar. Anlaşılan, dönüştürme işleminde yeterli tekniği ve maliyet avantajını sağlayan ilk şirket buluşun detaylarını büyük bir gizlilik içinde bir süre saklayacak. Gizliliğin gerekçesi ise bugünkü küresel ekonominin dengelerini bozmamak! Böylece uzun bir süre petrole alternatif taşınabilir yeni nesil yakıt güncel petrol fiyatlarını şoke etmeyecek. Kulislerde konuşulanlara göre petrolün varil fiyatı 270 doları aşmadan pazara girmek imkânsız. Çünkü yeni yakıtın olası fiyatının ortalama 150 dolarlarda olabileceği varsayılıyor.
Bu gerçeği oldukça politik stratejilerle test eden büyük şirketlerin odağında ise önce havacılık endüstrisi var. Sadece uçaklara özel yakıtların kullanımıyla başlayacak olan süreç 2025 yılını hedef alıyor. Yaklaşık 15 yıllık bu süre içinde sentetik yakıtlara ilişkin kademeli bir talep eğrisi yaratılacak.
Sentetik yakıtlarda Shell öncü
Örneğin, 'Shell' benzer politikayı izleyerek şimdilik açıklanmasında sakınca olmayan kimi buluşlarını uçaklarda deniyor. 'GTL' olarak anılan ve 13. ülke olarak Türkiye pazarına da giren sentetik dizel yakıtı bunun tipik örneği. Kompleks formülü uçaklarda da denenmiş olan sentetik yakıt şimdi dizel motorlu araçlarda kullanılıyor. Nitekim Shell, Türkiye'deki konumlandırma stratejisini "Her damladan en fazlasını alın!" sloganına oturtuyor.
Otomotiv piyasasında 'Audi' ile işbirliği yaparak dikkatleri üzerine çeken Shell, sadece bu ürün için 2008 yılında 1,5 milyar dolara yakın AR-GE harcaması yapmış. Daha 1990'ların başında geliştirilmesine rağmen zaman ve zemin şartlarını kollayarak tedricen pazara verilmesi ise yukarıda bahsedilen stratejik kurala uyma zorunluluğundan olsa gerek.
Değişim fosil yakıtların kritik düzeye gelmesine bağlı
Güneş, rüzgâr, jeotermal enerjilerinin ise sınırlı kullanım alanları var. Özellikle taşıt araçlarında kullanılmaları mümkün değil. Bu süreç diğer firmaların da katılımıyla hidrojen bazına doğru hızlı bir kayış gösteriyor.
Hidrojenden enerji üretimi ise bilinen şekliyle suyun hidrolizi ve doğal kaynaklardan elde edilmesiyle gerçekleşiyor. Projelerin içinde hidrojen içeren bor bileşiklerinin yakıt hücrelerinde kullanımı da var. Ancak son çalışmalar bu alanda akışkan projelerin de olabileceğini gösteriyor.
Patlayıcı nitelik taşıyan hidrojenin özel tekniklerle zararsız hale getirilmesinde şimdilik mekanik aygıtlar kullanılıyor. Yeni buluşlar ise hidrojenin doğrudan sudan elde edilmesini sağlayan dönüştürücüler kanalıyla gerçekleşecek.
Öyle görünüyor ki sentetik yakıtların niteliği ne olursa olsun, fosil yakıtlar tükenmeden büyük şirketler sır gibi sakladıkları projelerinin formüllerini uzun bir süre kamuoyuna açıklamayacaklar.
Kaynak: Referans