Koç Holding'te Genel Kurul heyecanı

Toplantıda bir konuşma yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç; 2008 yılının ikinci yarısından itibaren bütün ülke ekonomilerini etkisi altına alan küresel krizin, dünyanın sosyoekonomik yapısını yeniden şekillendireceğini, önümüzdeki yıllarda ekonomik gücün merkezinin doğuya doğru kayacağını söyledi.


Koç, "Küresel krizin, Türkiye'ye bakıldığında ilk göze çarpan etkisi, ekonominin 2009 yılında yüzde 5 küçülmesidir. Olumlu nokta ise, Türkiye'deki bankacılık sektörünün dimdik ayakta durmasıydı. Kriz konusunda deneyimli yönetim kadrolarının hızla alternatif pazarlar geliştirdiğini gördük. Ülkemizin, hem özel sektör, hem kamu borçlarını başarıyla çevirdiğini uluslararası derecelendirme kuruluşları da teyit etti" dedi.


Bu olumlu faktörlerin getirisinin 2010 yılında görüleceğini ifade eden Koç, yüzde 4'lük bir büyümenin beklendiği 2010 yılında, alternatif pazarların daha etkin çalışması, Batı ekonomilerindeki küçük kıpırdanmalar, iç pazarın nispeten daha hareketli olması, bankacılık sisteminin kredi vermeye hazır olmasının Türkiye Ekonomisi'ni olumlu yönde etkileyeceğini sözlerine ekledi.


Uluslararası dinamikler, mevcut jeopolitik ve bölgesel ekonomik ihtiyaçların Türkiye'yi ve Türk şirketlerini uzun dönemli yatırım ortakları olarak öne çıkarttığını söyleyen Koç; "Hem batı, hem doğu dünyasıyla uyumlu çalışabilme yeteneği, bölge ülkeleriyle her gün giderek gelişen ilişkiler, Türk şirketlerini benzersiz bir konuma yükseltecektir. Kısa vadede ekonomik, sosyal ve politik risklerin iyi yönetilmesi ayrıca yeterli dış kaynak enjeksiyonu ve AB sürecinde reformların devamlılığı sağlanırsa,


Türkiye'nin 2011 ve sonrasında benzersiz bir büyüme örneği göstermesi sürpriz olmayacaktır" dedi.


Mustafa V. Koç gündemin son maddesinde yer alan Dilek ve Temenniler bölümüne geçmeden önce CEO görevini devredecek ve Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdürecek olan Sayın Dr. Bülent Bulgurlu'ya görev süresi boyunca zorlu koşullarda Koç Topluluğuna liderlik ettiği ve bugün bulunulan noktaya gelmelerinde sağladığı önemli katkılar için teşekkür etti. Koç, ayrıca Koç Holding CEO görevini devralacak Turgay Durak'ın yeni görevinin hayırlı olması dileğinde bulundu.


Koç Holding CEO'su Dr. Bülent Bulgurlu ise yaptığı değerlendirmede; "Koç Topluluğu olarak son yıllarda uygulamakta olduğumuz odaklanma stratejisi ve kriz öngörümüzle ciddi bir farklılık sergiledik, ihracat pazarlarımızı çeşitlendirdik, Ar-Ge'ye verdiğimiz önemi ve temel yatırımlarımızı artırarak devam ettirdik. Tüm paydaşlarımızın katkısıyla 2009 yılında olumlu iş sonuçlarına ulaştık" dedi. 2009 yılını özellikle petrol fiyatlarındaki gerileme ve daralan ihracat pazarları sebebi ile 44,8 milyar lira


konsolide ciro ile tamamladıklarını ifade eden Bulgurlu sözlerine şöyle devam etti; "Faaliyet kârımız 3,5 milyar lira olarak gerçekleşti, net kârımız ise 1,4 milyar liraya ulaştı".


Hedeflerinin, elde edilen müspet sonuçların gelecekte artarak devam etmesi olduğunu sözlerine ekleyen Bulgurlu; "Bu amaçla, yenilikçilik ve Ar-Ge yatırımlarını öncelikli stratejilerimiz olarak görüyoruz. Aldığımız tasarruf ve verimlilik artırıcı önlemleri önümüzdeki dönemde de sürdürerek karlılığa odaklanmaya devam edeceğiz. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak yatırımlarımızda çevreci, ekonomik ve rekabetçi olacak; yönetim süreçlerimizde sürekliliği ve verimliliği esas alacağız" dedi.


"Önümüzdeki dönemde de Sayın Turgay Durak'ın liderliğinde ürünlerimiz, hizmetlerimiz, kurum kültürümüz, yönetim becerimiz ve standartlarımızla fark yaratmaya ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz" diyen Bulgurlu, konuşmasını Turgay Durak'a başarılar dileyerek tamamladı.

Rahmi Koç: Ekonomide fırtına koparken Koç topluluğu başarılı sonuçlar elde etti

Rahmi Koç, Koç Holdingin 46. Olağan Genel Kurulu toplantısında dağıtılan Faaliyet Raporu'nda yer alan ve toplantıda okunan mesajında, 2008 yılında ortaya çıkan global krizin etkilerini geçen yılın ilk bölümünde artırarak sürdürdüğünü, yılın ikinci yarısında krizin dip noktasından geri dönüş yaptığına dair belirtiler görülmeye başlansa da, bıraktığı izler alışılmamış derecede derin ve geniş kapsamlı olduğundan halen sağlıklı bir düzelme yoluna girildiğinin söylenemediğini anlattı.


Gerek global ekonomiyi gerekse ülke ekonomilerini değerlendirmede referans alınan parametrelerin dalgalanmalarının kesin bir iyimserliğe yol açamadığına işaret eden Koç, geçmişte yaşanan benzer krizlerle karşılaştırıldığında farklılığın, gelişmekte olan ülkelerin, özellikle Çin ve Hindistan'ın krizden yara almadan çıkması olduğunu hatırlattı.


Koç, bundan sonra talep, üretim ve istihdamın eski güçlü Batı ekonomilerinden değil de, Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağının anlaşıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:


'Önümüzdeki dönemin diğer belirleyici etkeni de son yıllarda baş döndürücü hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler olacaktır. Bu değişimlerin en karmaşık üretim proseslerinden günlük hayatın en basit aşamalarına kadar etkilerini görmekteyiz. Toplululuğumuzun orta ve uzun vadeli planlarını yaparken, bu değişimlerin endüstriyel, ekonomik ve sosyal boyutlarını önemle hesaba katmaktayız.'


Geleceğin en önemli iş alanlarından birinin enerji kaynaklarının çoğaltılması ve çeşitlendirilmesi olacağına dikkati çeken Koç, bu çerçevede klasik enerji kaynaklarının geliştirilmesi yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının yaratılmasının, gündemdeki ağırlığını gittikçe artırdığını belirtti.

'ENERJİ İŞ KOLUMUZUN DEĞİŞİKLİKLERE UYUMU YÖNÜNDE GEREKEN ÇALIŞMALARI SÜRDÜRÜYORUZ'


Koç, yenilenebilir enerjinin, önümüzdeki 10 yılda yüzde 30 gibi iddialı bir orana ulaşmasının beklendiğine değinerek, 'Topluluğumuz faaliyetlerinde önemli ağırlığı olan enerji iş kolumuzun bu değişikliklere uyumu yönünde gereken çalışmaları sürdürmekteyiz' dedi.


Gıda ve tarım alanında faaliyet gösteren şirketlerinde teknolojik yeniliklerin uygulanmasını, araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdürmeyi önemle gündemlerinde tuttuklarının altını çizen Rahmi Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:


'Tanımlamaya çalıştığım yeni tabloda Türkiye, farklı ve avantajlı bir konuma aday olacaktır. Enerji yollarının kavşağında, yenilenebilir enerji potansiyeline sahip, su kaynakları ve geniş tarımsal imkanları olan ülkemiz, doğru ekonomik politikaların uygulanmasıyla konumunu daha da güçlendirebilecektir. Sadece ülke sınırları içinde değil, global standartlarda iş yapma becerisine sahip şirketlerimiz, girişimci iş adamlarımız, eğitimli ve disiplinli işgücümüz ile global ekonomik platformda daha kuvvetli bir duruma gelebileceğimize inanıyorum.' şeklinde konuştu.