Nükleer ihalesinden Sabancı çekliyor mu?
Hükümetin tavrı Sabancı'nın tepkisine sebep oldu. Dünyadan birçok dev şirketin katıldığı nükleer ihalesinde süre uzatımı gibi konuların kabul görmemesi Sabancı'yı kararsız bıraktı.
Sabancı Holding olarak nükleer santral ihalesine katılmayı ortaklarıyla gözden geçirdiklerini kaydeden Güler Sabancı 'Konu sadece süre uzatımı değildi. Asıl itirazımız şartnamedeki lisanslama, sigorta gibi konulara açıklık getirilmemesiydi' dedi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, nükleer santral projesi için teklif toplama süresinin uzatılmasının hükümet tarafından reddedilmesi nedeniyle ihaleye katılma kararını gözden geçirdiklerini açıkladı. Sabancı "Ortaklarımız İspanyol Iberdrola ve GE Hitachi Nuclear Energy ile durumu yeniden değerlendiriyoruz, bir karar vereceğiz. Konu sadece süre uzatımı değildi. Asıl itirazımız şartnamedeki lisanslama, sigorta gibi konulara açıklık getirilmemesiydi" dedi. Bu arada Türkiye'de kayıtdışının hâlâ yüzde 60 olduğunu da belirten Sabancı, "Rant ekonomisinden kâr ekonomisine geçilmeli" dedi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Holding CEO'su Ahmet Dördüncü, Sabancı Center'da bir sohbet toplantısı düzenleyerek ekonomide ilk altı aylık gelişmeleri anlattı. Sabancı, ekonomik gelişmeleri yorumlarken global finans sistemindeki belirsizliğin ve güven azalmasının aynen devam ettiğini, Avrupa'da da etkilenme sürecinin başladığını belirterek "ABD'de sermaye piyasasında ekonomik anlayışların fevkinde işler oluyor. Sektörü kurtarmak için banka kurtarmaları var. Bunlar beklenen şeyler değil" dedi.
Krizin ciddiyetini koruduğunu ve Asya'ya da sıçradığını dile getiren Sabancı, "6 ay önce 'Yavaşlama olacak, belirsizlik olacak' demiştik. Hâlâ güvensizlik ve belirsizlik devam ediyor. Güven endeksi düşüyor, işsizlik artıyor" diye konuştu.
Türkiye'de ise ilk üç ayda herkesi sevindiren rakamların çıktığını ancak ikinci üç ayın böyle geçmediğini dile getiren Sabancı, "Yıl sonunda yüzde 4'ün altında büyüme olacak. Ben 3.5 plus diyorum. Enflasyon ilk 6 ayda yüzde 12'yi buldu. Yıl sonuna kadar yüzde 10-11 gibi bir beklentimiz var. Büyüme yüzde 3.5-4 olur. Bu oran parlak olmamakla birlikte göreceli olarak çok da kötü sayılmaz. Ama öte yandan Türkiye'de de güven endeksi son 4-5 yılın en düşük seviyesinde. Tabii bir de cari açık meselemiz var. 55-60 milyar dolar civarında olacak. Bu GSMH'nin yüzde 6.5-7'si gibi çok yüksek bir rakam" dedi.
Büyüme yavaşlar, enflasyon artar
Bu kötü tabloya rağmen piyasada yabancı çıkışının fazla olmadığını da söyleyen Sabancı, "Rusya'dan daha fazla oldu. Bu bir nebze olumlu" dedi. İhracatın da rekor düzeyde devam ettiğini ancak ikinci altı ayda Avrupa'daki gerilemeden etkilenebileceğini anlatan Sabancı, "Türkiye global sıkıntıya ilave bir de AKP'nin kapatılma sürecini yaşadı" dedi. Önümüzdeki süreci de değerlendiren Sabancı şu bilgileri verdi:
"6 ayda sosyal güvenlik reformu yapıldı. İsteğimiz kadar olmasa da istihdam politikaları değişti. Ar-Ge teşvikleri çıktı. Elektrikte otomatik fiyatlandırma yapıldı. KDV indirimleri oldu ve GAP politikaları açıklandı. Yeni dönemde hâlâ Türk Ticaret Kanunu'nu bekliyoruz. Çok önemsiyoruz. Özelleştirmelerin devam etmesini istiyoruz. Dağıtım ihaleleri ile ilgili süreç başladı. Yıl sonuna baktığımızda makro dengeler açısından büyüme yavaşlayacak, enflasyon artacak. Yıl, mali disiplinde çok büyük sapmalar olmadan tamamlanır diye umuyorum."
Güler Sabancı, istihdam ve reel sektör konusunun her zaman gündemde olması gerektiğini de sözlerine eklerken geçen 6 ayda bu konuda olumlu adımlar atıldığını ancak yeterli olmadığını da ifade ederek "Özellikle mikro reformlar.. Yani kayıtdışının azaltılması, rant ekonomisinden kâr ekonomisine geçme... Bu yolda sürekli çalışmamız lazım" dedi. "Hâlâ rant ekonomisi devam ediyor mu" sorusuna ise Sabancı, "En son Ekonomist dergisinin çalışması var. Türkiye'de kayıtdışının hâlâ yüzde 60'lar seviyesinde olduğunu gösteriyor" yanıtını verdi.
Ahmet Dördüncü ise Sabancı Grubu'nun ilk altı ayını anlatarak "2008 iş planlarını hazırlarken belirsizlik dolu bir yıl olacağını tahmin etmiştik" dedi. Dördüncü bu yıl içinde Beksa, Philsa ve Bossa'nın satışının gerçekleştiğini hatırlatırken "Biz hiçbir şirketimizi satmak zorunda değiliz. Anlam yaratacaksa, paydaşlarımıza değer yaratacaksa bu işlere gireriz" dedi. Dördüncü, holding olarak yılın başında 2008 için yüzde 12 artışla 21.7 milyar YTL'lik ciro, 1.3 milyar dolarlık ihracat ve 3.7-4 milyar YTL'lik faaliyet kârı hedeflerini "6 aylıklardaki revizyonlara rağmen" koruduklarını, yıl sonu hedeflerinde bir revizyonun olmadığını söyledi.
Nükleer ihalesine katılmayı gözden geçireceğiz
Güler Sabancı, nükleer santral projesi için İspanyol Iberdrol'la kurdukları ve GE Hitachi Nuclear Energy'nin de ekipman sağlayıcı olarak küçük bir hisse ile katılacağı ortaklığın, 24 Eylül'e kadar teklif toplama süresinin uzatılması için hükümetten talepte bulunduğunu ancak bunun reddedildiğini hatırlattı. "Bu durumda ortaklarımızla durumu yeniden değerlendiriyoruz, bir karar vereceğiz" dedi. Sabancı, konunun sadece süre uzatımı olmadığını, asıl itirazlarının şartnamedeki lisanslama, sigorta gibi konularda olduğunu ve bu konulara açıklık getirilmediğini söyledi.
Dördüncü ise nükleer santral ihalesi için 11 firmanın dosya aldığını, bunların 6'sının sorular sorduğunu, aralarında kendi konsorsiyumlarının da olduğu 4'ünün süre uzatımı istediğini söyledi.
TOPLUMSAL UZLAŞMA AB'YE UYUM SÜRECİNDE SAĞLANABİLİR
Gelecek dönemin önde gelen konularından birinin Avrupa Birliği (AB) süreci olacağına işaret eden Sabancı, holdingde yaptıkları bir araştırmada son bir yılda 29 yasa çıkarıldığını gördüklerini belirtti. Bir işi yapmak kadar o işin iletişimini de gerçekleştirmenin önemli olduğunu dile getiren Sabancı, bu konuda şunları söyledi: "AB ile ilgili bu kadar çok şey yapıldığının ben farkına varmamışım. Sene başından bu yana 29 yasa çıkmış. Bu beni şuraya getiriyor. Türkiye'de hep toplumsal uzlaşmadan bahsediyoruz. Türkiye'de aradığımız toplumsal uzlaşmayı bence AB uyum sürecinde bulmalıyız. Uyum sürecini toplumsal uzlaşma için yapmalıyız. Avrupa uyum sürecinin daha iyi bir iletişim planıyla götürülmesi gerektiğine inanıyorum ve bunun halka iyi anlatılması, hatta zaman zaman eğitim yapılması gerektiğine inanıyorum. Demokrasilerde en önemli unsurun toplumun bilgilendirilmesi olduğuna inanıyorum. Çok emek veriliyor, iletişimine de önem verilmeli."
Bu arada Türkiye'nin çevresinde çok önemli gelişmeler olduğuna da dikkat çeken Sabancı, AB konusu ile Dışişleri'ni ilgilendiren konuların ayrılması gerektiğini savunarak şunları söyledi: "Kafkaslar'daki olaylarda da gördük ki çevre ve komşu ülkelerde çok olaylar oluyor. Bu hareketlilik Türkiye'nin çok kritik bir diplomatik rol oynamasını gerektiriyor. Bu rolü de gerek Dışişleri Bakanlığı gerekse Dışişleri teşkilatı iyi oynuyor. Çok kritik temaslar oluyor. Bir yanda başarıyla götürülen bu dış politika, öte yanda da hakikaten bir toplumsal uzlaşma paketi gibi hep beraber çok iyi iletişimle götürülmesi gereken bir AB süreci var. Bu ikisinin aynı odaklanmayla aynı hassasiyetle götürülmesi ve bir kişi tarafından götürülmesi kolay değil. Müzakere sürecinin yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyorum, organizasyonunun... Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'nin başarıyla götürdüğü diplomatik rolü, Dışişleri götürüyor. AB müzakere sürecinin de ayrı bir şekilde ayrı bir liderlikle götürülmesi gerektiğine inanıyorum. Ayrılmalı... Benim görüşüm. Her ikisi de çok önemli..."
SABANCI HOLDİNG'İN STRATEJİLERİ
Sabancı ve Dördüncü, grubun stratejileri konusunda şu bilgileri verdi:
Aksigorta'yı bir numara yapmak istiyoruz
"Aksigorta'da yeniden yapılandırma çalışmaları sürüyor. Biz Aksigorta'nın sigortacılık işine odaklanmış bir şirket olmasını istiyoruz. Eski bir şirket olan Aksigorta'nın içinde kendi faaliyet alanıyla ilgili olmayan iştirakler ve hisse senetleri bulunuyor. Sigortacılık sektöründe ileriye dönük büyük potansiyel var. Konsolidasyon beklentileri de var. Şirketimiz bu sektörde iyi bir yerde ama çok da rekabet var. Biz emeklilik şirketimizle Türkiye'deki mevcut bir yabancı oyuncu ile birleşerek Avivasa'yı yarattık ve Avivasa kendi sektöründe 1 numara oldu. Böyle bir yapıyı ben açıkça Aksigorta'da arzu ederim. Beklentimiz satış değil. Bu yapının çözülmesi için yeni Türk Ticaret Yasası'nın çıkması gerekiyor. Bu yasa çıktıktan sonra bir 6-7 ay daha gerekir."
Brisa'nın yeni yatırımları Mısır'a gidebilir
"Lastik sektöründe faaliyet gösteren topluluk şirketi Brisa'da geçtiğimiz günlerde grev yaşandı. Sektördeki oyuncuların hepsi maliyetlerden haklı olarak şikâyet ediyor. Türkiye'nin çevresinde, Polonya, Romanya gibi ülkeler de büyümeyi tercih ediyorlar. O yatırımlar Türkiye'ye gelebilseydi bugün daha büyük bir lastik sektörü olabilirdik, olamıyoruz. Demokratik haklar var tabii ki saygı duyuyoruz. Türkiye için işçilik maliyeti 2008 yılında 50 bin doları buldu. Brisa'da yeni yatırımın yurtdışında olması konusu ciddi olarak araştırılıyor. Japon ortağımıza gidelim diyoruz. Yeni yatırım olursa Mısır'a olur."
6 milyon tüketici hedefi için enerji yatırımları sürüyor
Elektrik dağıtım sektöründe 2015 yılına kadar toplam 6 milyon perakende müşterisi hedefimiz var. Avusturyalı ortağımız Verbund ile 1.225 milyar dolar teklifle birinci geldiğimiz Başkent Dağıtım (Bedaş) bölgesi 2.9 milyon abone ile bu hedefin yarısını karşıladı. Biz bir o kadar daha müşteri almak istiyoruz. Bunun için İstanbul'un Anadolu ve Avrupa yakaları dahil tüm bölgelerin ihalelerindeki değer aralıklarına bakacağız. Bedaş'ta Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı sonrasında hisse devir anlaşması imzalanacak ve ödeme yapılacak. Peşin veya taksit seçeneklerine henüz karar vermedik.
Olimpiyatlardaki durum bizi de üzdü
Güler Sabancı, Türkiye'nin olimpiyatlardaki performansını hatırlatarak vakıf üniversitelerinin bu konuda bir çalışması, katkısı olup olmayacağını sorması üzerine de ABD'de üniversite sisteminin bursa imkân verdiğini ancak Türkiye'de sınav sisteminin buna imkân vermediğini söyledi. Sabancı, "Sistem buna bir şekilde izin vermeli, bizim elimizde değil. Kime, nasıl burs vereceksin" diye konuştu.
Genel kıyafet yönetmeliğimiz var
Sabancı, "Sizin holdingde de kıyafet, sakal, bıyık konusunda bir düzenleme var mı" sorusuna "Öyle bir detayımız yok ama genel bir kıyafet yönetmeliğimiz var" yanıtını verdi.
Kaynak: Referans