'Pazarlamada orijinallik nedir' sorusunun yanıtını Koreli LG veriyor

"Farklı olmak"la "orijinal olmak" arasında önemli bir çizgi var. Bu kelimeyi biz daha çok "benzersiz" ve "ilginç" anlamında kullanıyoruz. Orijinal olan her şey insanda hayret hissi uyandırıyor malum. Buna "şaşırma", "şaşkınlık" da diyebiliriz. İşte bu nedenle pazarlamada "sıra dışılık" kavramını "orijinallik" şeklinde ifade etmeyi tercih ettim.

Bilmem dikkatinizi çekti mi; basında tam sayfa ilanlara rastlıyoruz bu sıralar. Başarılı bir "ebeveyn koçluğu danışmanı" olduğunu öğrendiğim "Lifefocus" ile Güney Kore'nin en büyük çağdaş ürünler yapımcısı "LG" markası ilginç bir kampanya başlatmışlar. Adı da "Sağlığınızı Düşünen Ürünler Koleksiyonu!"

Kampanya rasyonelinde hemen şu tema dikkat çekiyor: "LG ürünleri sağlığınız için önemli teknolojiler içerir. Bunlar benzersiz teknolojilerdir. Eğer bu kampanyadan LG markalı beyaz eşya alırsanız Lifefocus'un 'ebeveyn koçluğu' hizmetinden karşılıksız yararlanabilirsiniz!"

Buraya kadar kurgu mükemmel. Doğrusunu isterseniz aklıma hemen şu soru geliyor: Ebeveyn koçluğu gibi nazik bir konuyu kampanya için kim icat etti? Anlaşılan Koreli LG firması bu kampanyada iyi bir seçim yapmış. Şundan eminim ki her iki kurum "pazarlamada sıra dışı olma"nın (orijinalliğin) tipik örneklerini veriyorlar.





Buzdolabında yeşil çay teknolojisi


İlk bakışta "Sağlığınızı Düşünen Ürünler Koleksiyonu" görsellik konusunda dikkatimi çekiyor. Kampanya için yaratılan logoda yeşil bir kalp ve stilize edilmiş çay yaprağı figürleri var. Şaşırtıcı taraf da işte tam bu noktada başlıyor: Yeşil çay teknolojisi ile buzdolabı teknolojisi yan yana!

Güney Kore'nin ünlü firması LG yeşil çay ekstresini kullanarak meyve ve sebzelerin LG buzdolaplarında daha uzun süre ve taze saklanabileceğini ispatlamış: Çaydan elde edilen yeşil iyon soğutma teknolojisi, yiyeceklerin bozulmasını önlüyor, kokuları engelliyor, havayı filtre edip ortamı iyonize ediyor.

Bir de özel bölüm eklenmiş buzdolabına: Doğal ışık üreten LED kaynağı doğadaki fotosentez olayını taklit ederek meyve ve sebzeleri canlı tutuyor. Örneğin yeşil yapraklı sebzeler fotosentez olayını buzdolabında devam ettiriyor.


LG uzun boylu araştırıp bir de buharlı çamaşır makinesi icat etmiş. O da koleksiyonun içinde. Merak ettim; İstinyePark'ta bir örneğini gördüm: İlginç, LG çamaşır makinesinin rengi siyah. "Kara Şövalye" misali dikdörtgen nesneye kişilik verilmiş adeta! Böyle bir hisse kapılmanız yine pazarlama ve tasarım başarısı.

Orijinallik renkle başlıyor ve özelliklerle devam ediyor: Makine çamaşırı yıkıyor, buharla çamaşırın elyafını açıyor, tüm kırışıklıkları yok ediyor. Yani bir bakıma çamaşırları ütüleyip veriyor elinize. Zaten LG bu "orijinalliği" ifade için hemen tüm dünya dillerinde "kendini ütü zanneden çamaşır makinesi" tanımını kullanmış.

LG "Sağlığınızı Düşünen Ürünler Koleksiyonu"nda başka "orijinalliklere" de yer vermiş. Örneğin LG'nin özel tasarım elektrik süpürgesi, içine aldığı tozu adeta bir kalıp haline getiriyor, dağılmadan çözülmeden "komprime halinde" atılmasını sağlıyor.





Fiyat stratejisi de önemli


LG ürünlerinde o kadar çok "orijinallik" var ki burada saymam imkânsız. İlk internet özellikli buzdolabı, çamaşır makinesi de yine LG'ye ait. Hafızam beni yanıltmıyorsa ev sineması sisteminde de en büyük ekranı yine LG vermişti piyasaya.

Burada LG'nin reklamını yapıyor havasına girmek istemem. Ama bu satırları pazarlama tekniği açısından bir hayranlık belirtisi olarak kaleme aldığımı da bilmenizi isterim: İşte "pazarlama sürecinde orijinal olmak" böyle bir şeydir ve "orijinallik algısı" önce ürünle başlar.

Kısacası üründe bir "sıra dışılık unsuru" (trick) yaratılacak sonra da konumlandırma (positioning) safhasına geçilecek. Bir de nitelikli kampanyalarla süreç takviye edilirse marka artık ölümsüzleşecek!

İşte LG bunu yapıyor. Ben çok yakın bir gelecekte bu markanın Türkiye pazarında önemli bir yere geleceğine inanıyorum. Başarılarına fiyat stratejisini de katması liderliğini garanti edecektir.

Daha önce tuttuğum bir notta bu hususu bilhassa kaydetmişim: "Bu firma yenilikçiliği orijinalliğe çeviriyor, hayatı kolaylaştırmayı felsefe edinmiş, fiyatlara daha çok eğilirse başarıyı garanti eder" diye yazmışım.

Galiba tahminim doğru çıkıyor: 1950'lerde Kore Savaşı'nın tam ortasında faaliyete geçen firmanın "Life's Good" sloganıyla birlikte fiyat stratejisine de eğilmesi kısa bir süre sonra bu pazarda dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.

Kaynak: Referans