Savronik Elektronik A.Ş. |
Ar-Ge Grup Lideri Ömür Yıldız
Türkiye savunma sanayisi öncü kuruluşlarından Savronik Elektronik A.Ş., Ar-Ge Grubu Lideri Ömür Yıldız ile, sektörlerine ve firmalarına yönelik bilinmeyenleri buluşturduğumuz yazımızla karşınızdayız.
24.06.2013 tarihli yazı 19115 kez okunmuştur.
► Ömür Bey, Savronik’i kısaca tanıyabilir miyiz?
► Savronik, tam olarak hangi alanda uzman olmayı hedeflemiştir? Siz bu zincirin hangi halkasındasınız?
► 2013 yılındaki kurumsal hedefleriniz nelerdir?
► 2013 yılındaki kişisel hedefleriniz nelerdir?
2013 yılı için mesleki hedeflerimin başında, Savronik’te görev yaptığım yaklaşık 13 yıldır olduğu gibi yüklendiğim görevleri başarıyla yerine getirmek geliyor. Diğer yandan yeni Ar-Ge projeleri gerçekleştirmek, çıktılarını kullanıma sunmak kişisel olarak beni mutlu eden konulardır. Ben ve benim gibi düşünmekte olan mesai arkadaşlarım bu konudaki çalışmalarımıza bu sene de devam edeceğiz.
► Önümüzdeki 3 yıl içinde sektörün ve firmanızın durumunu nasıl görüyorsunuz?
► Bu yıllar içinde kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
Doğal olarak Savronik büyürken yöneticiliğini yaptığım Ar-Ge biriminin de büyümesini hedeflemekteyiz. Büyümekten kast ettiğim, Ar-Ge birimimizin hem personel sayısı hem de iş kapasitesi açısından büyümesidir.
Birimimiz, gerek özgün Ar-Ge projeleri gerekse Savronik’in talip olduğu büyük bütçeli işler içerisindeki Ar-Ge projeleri için zaman zaman devletimizin teşviklerinden yararlanmaktadır. Desteklenen proje sayısını ve toplam teşvik miktarını arttırmak birimimizin hedefleri arasındadır.
“Özgün Fikirlerden, Güvenli Çözümlere” sloganını benimsemiş olan Savronik’in, Ar-Ge’ye verdiği önem ve destek ile hizmet verdiği alanlarda rakiplerinden farklı bir yerde durduğuna ve bu noktadaki yerini sağlamlaştıracağına inanıyoruz. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde yöneticisi olduğum birimin de katkısının olması şahsımın ve birimimdeki arkadaşlarımın mesleki olarak en büyük arzusudur.
► Sektörünüze gönül veren öğrenci arkadaşlarımıza neler önerirsiniz?
Günümüz dünyasında “yerinde saymak” diye bir kavramın olmadığına ve sürekli gelişime inanmış; gelişimin ve değişimin en hızlı yaşandığı sektör olan elektronik ve bilişim sektörünü de kendisine meslek olarak seçmiş birisidir Ömür YILDIZ. Bu nedenledir ki Teknik Liseyi elektronik bölümünde tamamladıktan sonra lisansını da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Bölümü’nden almıştır.
Burada da kalmayarak hem FBE - Elektrik ve Elektronik Bölümü’nde hem de Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yapmıştır. Halen de ESOGÜ FBE Elk.Elkt.Müh. Bölümünde doktorasına devam etmektedir.
2000 Yılı ocak ayından itibaren de Savronik Elektronik AŞ’de çalışmaktadır. Halen Savronik’te Ar-Ge bölümünde Grup Lideri olarak görev yapmaktadır.
Ayrıca, bir erkek ve bir kız olmak üzere 2 çocuk babasıdır…
Savronik, 1986 yılında yılında Sezai Türkeş, Fevzi Akaya Grubu’na (STFA) bağlı olarak savunma sanayimizin yeniden yapılanması ve özellikle milli savunma sanayimizin oluşturularak desteklenmesi amacıyla, milli bir anlayış ve yapılanma ile kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana, bütünüyle yerli sermayeli bir firma olarak, başta savunma sanayimiz olmak üzere akıllı ulaşım sistemleri ve raylı ulaşım sistemleri gibi alanlarda ihtiyaç olduğu görülen konularda Ar-Ge geliştirme faaliyetleri neticesinde özgün ürünlerle milli çözümleri oluşturmaya yönelmiş bir firma olarak, 26 yılı aşan bir süredir ülkemizin özellikle elektronik sektöründeki gereksinimlerine hizmet etmekte olan bir kuruluştur.
Başta kurucuları olmak üzere tüm çalışanları, giriş bölümünde de bahsettiğimiz gibi, sürekli gelişime inanmıştır. Bu nedenle, günümüz modern dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilmek üzere sürekli olarak yeni ve özgün ürünler ortaya koymak üzere çalışmaktadır. Nitekim bu çalışmasının karşılığını, ülkemiz için özgün olarak yerli imkânlarla üretmiş olduğu ürün ve sistemlerle ortaya koymaktadır. Bugün, merkezinin bulunduğu Eskişehir’de en çok patent sahibi firmalardan birisidir Savronik. Ayrıca, Eskişehir’e getirmekten büyük gurur duyduğu başta “Bilgi ve İletişim Sektörü” kategorisinde aldığı “Hızlı Balık” ve “Teknoloji Büyük Ödülü” ile de Savronik’in çalışmaları taçlandırılmıştır.
Başta kurucuları olmak üzere tüm çalışanları, giriş bölümünde de bahsettiğimiz gibi, sürekli gelişime inanmıştır. Bu nedenle, günümüz modern dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilmek üzere sürekli olarak yeni ve özgün ürünler ortaya koymak üzere çalışmaktadır. Nitekim bu çalışmasının karşılığını, ülkemiz için özgün olarak yerli imkânlarla üretmiş olduğu ürün ve sistemlerle ortaya koymaktadır. Bugün, merkezinin bulunduğu Eskişehir’de en çok patent sahibi firmalardan birisidir Savronik. Ayrıca, Eskişehir’e getirmekten büyük gurur duyduğu başta “Bilgi ve İletişim Sektörü” kategorisinde aldığı “Hızlı Balık” ve “Teknoloji Büyük Ödülü” ile de Savronik’in çalışmaları taçlandırılmıştır.
► Savronik, tam olarak hangi alanda uzman olmayı hedeflemiştir? Siz bu zincirin hangi halkasındasınız?
Savronik isminden de anlaşılacağı gibi Savunma Sanayi’nin Elektronik sektöründe uzmanlaşmıştır. Geçtiğimiz yıllarda, dünyada ve ülkemizde yaşanan çeşitli ekonomik gelişmeler, ihtiyaçlardaki ve buna bağlı olarak teknolojideki değişikliklere de uygun olarak birikimlerini yine ülkemizin ihtiyacına cevap verecek, yurtdışına olan bağımlılığını azaltacak şekilde akıllı ulaşım sistemleri ve raylı ulaşım sistemleri sektörlerine de aktarmayı başarabilmiştir.
Genel olarak bakıldığında, savunma sanayide ;
· Atış Kontrol Sistemleri
· Güç Dağıtım ve Kontrol Sistemleri
· Başta TİHA’da (Türk İnsansız Hava Aracı) olmak üzere Veri Linki Sistemleri
· Aviyonik sistemler
Akıllı Ulaşım Sistemlerinde ;
· Tünel otomasyon sistemleri
· Akıllı otoban projeleri
ve Raylı Ulaşım Sistemlerinde de ;
· Otomatik Tren Durdurma Sistemleri
· Tren Denetim Sistemleri,
· Yolcu Bilgilendirme Sistemleri
· Demiryolu Sinyalizasyon Projeleri
gibi konularda uzmanlaşmıştır ve bu konularda özgün ürünler geliştirip üretmeye devam etmektedir.
► Sektörünüzü değerlendirdiğinizde nelerin geliştiğini ve firma olarak hangi gelişmelerde rol oynadığınızı öğrenebilir miyiz?Genel olarak bakıldığında, savunma sanayide ;
· Atış Kontrol Sistemleri
· Güç Dağıtım ve Kontrol Sistemleri
· Başta TİHA’da (Türk İnsansız Hava Aracı) olmak üzere Veri Linki Sistemleri
· Aviyonik sistemler
Akıllı Ulaşım Sistemlerinde ;
· Tünel otomasyon sistemleri
· Akıllı otoban projeleri
ve Raylı Ulaşım Sistemlerinde de ;
· Otomatik Tren Durdurma Sistemleri
· Tren Denetim Sistemleri,
· Yolcu Bilgilendirme Sistemleri
· Demiryolu Sinyalizasyon Projeleri
gibi konularda uzmanlaşmıştır ve bu konularda özgün ürünler geliştirip üretmeye devam etmektedir.
Kuruluş amacı savunma sanayimizin ihtiyaçlarına yönelik olarak elektronik ve yazılım ağırlıklı ürünler üretmek olan Savronik, zaman içerisinde edindiği birikimi akıllı yol ve raylı ulaşım alanlarına da aktarmıştır. Dolayısı ile Savronik temelinde elektronik olmak kaydıyla değişik sektörlere hitap etmektedir. Sorunuza ilişkin olarak, raylı ulaşım sistemlerini örnek olarak ele alacak olursak; malumunuz ülkemiz demiryolları Atatürk döneminden sonra bir hayli ihmal edilmiştir. Hatta özellikle zayıf bırakıldığı dönemler dahi olmuştur. Fakat günümüzün gereği olarak ve hükümetimizin bu konuya vermiş olduğu önem neticesinde son yıllarda Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları müthiş bir atılım gerçekleştirmektedir. Eskimiş hatlar yenilenmekte, sinyalizasyonsuz hatlar sinyalli hale getirilmekte, yeni hatlar inşa edilmekte ve Yüksek Hızlı Trenler hizmete sokulmaktadır.
Bizler Savronik olarak bu gelişmelerin uzağında kalamazdık ve kalmadık da… Nitekim ilk olarak TÜLOMSAŞ ile birlikte Türkiye’de ilk defa olarak özgün bir Otomatik Tren Durdurma Sistemi tasarlayıp geliştirdik. Patentini de almış olduğumuz bu sistem şu anda, YHT’ler dâhil Türkiye’deki tüm ana hat lokomotiflerinde kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde sefer güvenliği arttırılmaktadır. Daha önce tamamen yurtdışından temin edilmekte olan bu sistemi tamamen yerli kaynaklarla, yerli alt yüklenicilerle burada, Eskişehir’de bizler tasarladık, ürettik ve anahtar teslimi olarak tüm lokomotiflerimize entegrasyonunu gerçekleştirip hizmete sunduk.
Demiryolları sektörüne girince gördük ki bizler Savronik olarak, savunma sanayiden edindiğimiz birikimlerle bu alanda daha çok ihtiyaca cevap verebiliriz. Ülkemizin yurtdışından fahiş diyebileceğimiz ücretler ödeyerek satın aldığı ve sonrasında da yedek parçasıyla, bakım-onarım hizmetleri ile bağımlı kalmaya devam ettiğimiz birçok sistemi ve alt ürünlerini bizler burada Türk Mühendisleri, Türk firmalarıyla yapabiliriz. Bu motivasyonla, sürekli gelişim bilinciyle birçok ürün ve sistem geliştirip TCDD’nin hizmetine sunduk. Şu anda gururla söyleyebilmekteyiz ki, tüm lokomotiflerde bizim bir ürünümüz mutlaka vardır.
Bizler bu projeleri gerçekleştirirken dünyadaki gelişmeleri de çok yakından takip ediyoruz. Dünyadaki standartları inceliyoruz. Yeni sistemleri, yeni ürünleri gidip yerinde görüyoruz ve inceliyoruz. Dünyadaki bu alandaki gelişmeleri, yenilikleri ülkemizin demiryollarının altyapısına uygun olarak burada geliştiriyoruz. Burada ifade ettiklerim sadece demiryolları sektörü ile sınırlı değildir; Savronik’in hizmet vermekte olduğu başta savunma sanayi olmak üzere diğer alanlar için de geçerlidir.
Bizler Savronik olarak kendimizi ve dolayısıyla ürünlerimizi geliştirirken diğer yandan da birçok alt yüklenicimize de iş veriyoruz, üniversitelerimiz ile birlikte çalışıyoruz. Yani sadece kendi içimizde kalmıyor edindiğimiz bilgiyi ve tecrübeyi ülkemiz geneline yaymaya gayret ediyoruz. Yurtdışından hazır olarak almaktansa yerli olarak üretmemiz sayesinde ülkemizde kalan parayı da bir anlamda dağıtmış oluyoruz. Bu şekliyle düşünüldüğünde Savronik’in kendi yan sanayisini de oluşturmakta olduğunu söyleyebiliriz.
Bizler Savronik olarak bu gelişmelerin uzağında kalamazdık ve kalmadık da… Nitekim ilk olarak TÜLOMSAŞ ile birlikte Türkiye’de ilk defa olarak özgün bir Otomatik Tren Durdurma Sistemi tasarlayıp geliştirdik. Patentini de almış olduğumuz bu sistem şu anda, YHT’ler dâhil Türkiye’deki tüm ana hat lokomotiflerinde kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde sefer güvenliği arttırılmaktadır. Daha önce tamamen yurtdışından temin edilmekte olan bu sistemi tamamen yerli kaynaklarla, yerli alt yüklenicilerle burada, Eskişehir’de bizler tasarladık, ürettik ve anahtar teslimi olarak tüm lokomotiflerimize entegrasyonunu gerçekleştirip hizmete sunduk.
Demiryolları sektörüne girince gördük ki bizler Savronik olarak, savunma sanayiden edindiğimiz birikimlerle bu alanda daha çok ihtiyaca cevap verebiliriz. Ülkemizin yurtdışından fahiş diyebileceğimiz ücretler ödeyerek satın aldığı ve sonrasında da yedek parçasıyla, bakım-onarım hizmetleri ile bağımlı kalmaya devam ettiğimiz birçok sistemi ve alt ürünlerini bizler burada Türk Mühendisleri, Türk firmalarıyla yapabiliriz. Bu motivasyonla, sürekli gelişim bilinciyle birçok ürün ve sistem geliştirip TCDD’nin hizmetine sunduk. Şu anda gururla söyleyebilmekteyiz ki, tüm lokomotiflerde bizim bir ürünümüz mutlaka vardır.
Bizler bu projeleri gerçekleştirirken dünyadaki gelişmeleri de çok yakından takip ediyoruz. Dünyadaki standartları inceliyoruz. Yeni sistemleri, yeni ürünleri gidip yerinde görüyoruz ve inceliyoruz. Dünyadaki bu alandaki gelişmeleri, yenilikleri ülkemizin demiryollarının altyapısına uygun olarak burada geliştiriyoruz. Burada ifade ettiklerim sadece demiryolları sektörü ile sınırlı değildir; Savronik’in hizmet vermekte olduğu başta savunma sanayi olmak üzere diğer alanlar için de geçerlidir.
Bizler Savronik olarak kendimizi ve dolayısıyla ürünlerimizi geliştirirken diğer yandan da birçok alt yüklenicimize de iş veriyoruz, üniversitelerimiz ile birlikte çalışıyoruz. Yani sadece kendi içimizde kalmıyor edindiğimiz bilgiyi ve tecrübeyi ülkemiz geneline yaymaya gayret ediyoruz. Yurtdışından hazır olarak almaktansa yerli olarak üretmemiz sayesinde ülkemizde kalan parayı da bir anlamda dağıtmış oluyoruz. Bu şekliyle düşünüldüğünde Savronik’in kendi yan sanayisini de oluşturmakta olduğunu söyleyebiliriz.
► 2013 yılındaki kurumsal hedefleriniz nelerdir?
En başta da ifade ettiğim gibi, yerinde saymak yok; sürekli gelişim! Bu sene de Savronik olarak öncelikle taahhüt altına aldığımız projeleri her zaman olduğu gibi zamanında ve eksiksiz olarak teslim etmek ana hedefimizdir.
Bir yandan da birikimlerimiz doğrultusunda, savunma sanayi, akıllı ulaşım ve raylı ulaşım sistemleri alanlarında ülkemizin ihtiyacı olan projelere talip olmaktayız. Kendi sektörümüzde yurtdışından temin edilmek zorunda kalınan sistemlerin ve ürünlerin olabildiğince yerlileştirilmesi, yerli imkânlarla ülkemizde geliştirilmesinde büyük pay almak; kendi özgün ürünlerimizi Türkiye’nin hizmetine sunmak istiyoruz.
Bunun yanı sıra dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt verebilmek maksadıyla Ar-Ge yatırımlarımızı arttırmaktayız. Dolayısıyla Ar-Ge projelerimizin sayısını ve niteliğini arttırmak da hedeflerimiz arasındadır.
Bir yandan da birikimlerimiz doğrultusunda, savunma sanayi, akıllı ulaşım ve raylı ulaşım sistemleri alanlarında ülkemizin ihtiyacı olan projelere talip olmaktayız. Kendi sektörümüzde yurtdışından temin edilmek zorunda kalınan sistemlerin ve ürünlerin olabildiğince yerlileştirilmesi, yerli imkânlarla ülkemizde geliştirilmesinde büyük pay almak; kendi özgün ürünlerimizi Türkiye’nin hizmetine sunmak istiyoruz.
Bunun yanı sıra dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt verebilmek maksadıyla Ar-Ge yatırımlarımızı arttırmaktayız. Dolayısıyla Ar-Ge projelerimizin sayısını ve niteliğini arttırmak da hedeflerimiz arasındadır.
► 2013 yılındaki kişisel hedefleriniz nelerdir?
2013 yılı için mesleki hedeflerimin başında, Savronik’te görev yaptığım yaklaşık 13 yıldır olduğu gibi yüklendiğim görevleri başarıyla yerine getirmek geliyor. Diğer yandan yeni Ar-Ge projeleri gerçekleştirmek, çıktılarını kullanıma sunmak kişisel olarak beni mutlu eden konulardır. Ben ve benim gibi düşünmekte olan mesai arkadaşlarım bu konudaki çalışmalarımıza bu sene de devam edeceğiz.
► Önümüzdeki 3 yıl içinde sektörün ve firmanızın durumunu nasıl görüyorsunuz?
Yine raylı ulaşım sistemlerini ele alarak yanıtlayayım bu sorunuzu. Demiryolları konusu sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde son yıllarda bir hayli önemsenen bir konudur. Önümüzdeki kısa dönemde şehirlerarasında yeni ana hatların inşası, şehir içlerinde ise hafif raylı sistemler için demiryolu hatlarının döşenmesi planlanmaktadır. Dolayısı ile hem altyapı hem de üst yapıdaki raylı ulaşım araçları için birçok proje gündeme gelmektedir. Bu projeler kapsamında ana hatlarda çalışacak lokomotif ve tren setlerinin üretilmesi, şehir içinde hafif raylı araçlar için hatların yapılması ve burada çalışacak tramvay, metro gibi araçların imal edilmesi; bu araçlarda kullanılacak bir çok sistemin yerli imkanlarla geliştirilmesi gerekmektedir. Biz Savronik olarak bu konuları yakından takip etmekteyiz. Özellikle de elektronik sistemler konusunda, veri elde edilmesi ve verinin transferi, araç üzeri sistemler konusunda Türkiye’de önde gelen bir firmayız. Bunu özgün olarak geliştirip patentini aldığımız ve kullanıma sunduğumuz ürünlerimiz sayesinde rahatlıkla söyleyebiliriz. Halen geliştirmeye devam ettiğimiz özgün ürünlerimiz mevcuttur. İnşallah en kısa sürede bu projelerimizi de tamamlayıp ülkemizin hizmetine sunacağız. Bu şekilde devam ederek özellikle elektronik ağırlıklı projeler konusunda, kendi özgün ürünlerini üreten en büyük milli, yani çalışanlarıyla, sermayesiyle %100 Türk olan firmalardan birisi olacağız.
► Bu yıllar içinde kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
Doğal olarak Savronik büyürken yöneticiliğini yaptığım Ar-Ge biriminin de büyümesini hedeflemekteyiz. Büyümekten kast ettiğim, Ar-Ge birimimizin hem personel sayısı hem de iş kapasitesi açısından büyümesidir.
Birimimiz, gerek özgün Ar-Ge projeleri gerekse Savronik’in talip olduğu büyük bütçeli işler içerisindeki Ar-Ge projeleri için zaman zaman devletimizin teşviklerinden yararlanmaktadır. Desteklenen proje sayısını ve toplam teşvik miktarını arttırmak birimimizin hedefleri arasındadır.
“Özgün Fikirlerden, Güvenli Çözümlere” sloganını benimsemiş olan Savronik’in, Ar-Ge’ye verdiği önem ve destek ile hizmet verdiği alanlarda rakiplerinden farklı bir yerde durduğuna ve bu noktadaki yerini sağlamlaştıracağına inanıyoruz. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde yöneticisi olduğum birimin de katkısının olması şahsımın ve birimimdeki arkadaşlarımın mesleki olarak en büyük arzusudur.
► Sektörünüze gönül veren öğrenci arkadaşlarımıza neler önerirsiniz?
Öncelikle, mühendislik eğitimi almakta olan öğrenci arkadaşlarımızı meslektaşım olarak görmekte olduğumu belirtmeliyim. Yani mezun olunca değil, daha üniversiteye ilk adımını attığı andan itibaren. Öğrenci arkadaşlarımın da kendilerini bu şekilde görmelerini ve kendilerine güvenmelerini isterim. Bu bağlamda; dünyanın, ülkemizin ve kendilerinin günlük sıkıntılarına takılıp kalmamalarını öneririm. Benim öğrenci arkadaşlarımdaki en büyük tespitim, dünyanın ve ülkenin durumuna bakarak gelecek kaygısına düşüyor olmaları ve buna bağlı olarak da boşvercilik içerisine girmeleri. “Yapsam n’olacak? Çalışsam kıymeti mi var? Adamlar zaten yapmış!” gibi vesveselere girmemeleri gerekir arkadaşlarımızın. Çünkü kendilerini bu duruma iten durumlar, dünya tarihi boyunca hep mevcuttu ve hep de mevcut olacak. Mühendislerin zaten bu durumlardan kendilerine fırsat yaratması gerekir. Mühendislik sorunlara çözüm bulmayı gerektirir. Bir bakıma her sorun mühendisler için bir fırsattır. Olaya bir de bu yönüyle bakılması gerekir. Kanımca böyle düşünülmesi kendilerine daha faydalı olacaktır, sürekli gelişimlerinin de önünü açacaktır. Bilhassa mezun olmak üzere olan ya da yeni mezun olmuş tüm meslektaşlarımın gençliklerinin de vermiş olduğu heyecanla, kendilerine güvenerek birçok başarıya imza atacaklarına samimiyetle inanıyorum ve örneklerini de sürekli olarak görüyorum.
Hep dedikleri gibi Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve bence hep de öyle olacak. “Ben geliştim, bana bu kadarı yeter artık” diye bir şey yok… Dolayısıyla önümüzde daha yapılacak çok iş var, çok projeler var. Artık iletişim çağındayız malum, bilgiye erişmek de onu kullanmak da kolay. Ulaşımın da kolaylaştığını düşünürsek, sadece Türkiye ile sınırlı kalmanın da bir anlamı yok. Tasarlayacağımız, geliştireceğimiz ürünleri dünyadaki diğer kullanıcılara, ihtiyaç makamlarına tanıtmak, ulaştırmak da mümkün.
Tüm meslektaşlarıma, öğrenci kardeşlerime naçizane önerilerim kısa ve öz olarak bunlardır.
Hep dedikleri gibi Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve bence hep de öyle olacak. “Ben geliştim, bana bu kadarı yeter artık” diye bir şey yok… Dolayısıyla önümüzde daha yapılacak çok iş var, çok projeler var. Artık iletişim çağındayız malum, bilgiye erişmek de onu kullanmak da kolay. Ulaşımın da kolaylaştığını düşünürsek, sadece Türkiye ile sınırlı kalmanın da bir anlamı yok. Tasarlayacağımız, geliştireceğimiz ürünleri dünyadaki diğer kullanıcılara, ihtiyaç makamlarına tanıtmak, ulaştırmak da mümkün.
Tüm meslektaşlarıma, öğrenci kardeşlerime naçizane önerilerim kısa ve öz olarak bunlardır.
" Ömür YILDIZ "
Günümüz dünyasında “yerinde saymak” diye bir kavramın olmadığına ve sürekli gelişime inanmış; gelişimin ve değişimin en hızlı yaşandığı sektör olan elektronik ve bilişim sektörünü de kendisine meslek olarak seçmiş birisidir Ömür YILDIZ. Bu nedenledir ki Teknik Liseyi elektronik bölümünde tamamladıktan sonra lisansını da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Bölümü’nden almıştır.
Burada da kalmayarak hem FBE - Elektrik ve Elektronik Bölümü’nde hem de Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yapmıştır. Halen de ESOGÜ FBE Elk.Elkt.Müh. Bölümünde doktorasına devam etmektedir.
2000 Yılı ocak ayından itibaren de Savronik Elektronik AŞ’de çalışmaktadır. Halen Savronik’te Ar-Ge bölümünde Grup Lideri olarak görev yapmaktadır.
Ayrıca, bir erkek ve bir kız olmak üzere 2 çocuk babasıdır…
YORUMLAR
GÜNÜN FİRMASI
GÜNÜN ÜRÜNÜ