Fazla Rüzgar Enerjisini Depolamak İçin Temiz Çözümler

 

Rüzgar enerjisi, mevcut elektrik ihtiyacına büyük ölçüde katkı sağlıyor. Ancak rüzgar şiddeti değişken olduğundan sağlanan enerji tutarlı değil, zamana göre değişiklik gösteriyor. Aşırı enerji üretimi gerçekleşen dönemlerde, yetersiz enerji üretimi gerçekleştiğinde serbest bırakılmak üzere enerjinin saklanabileceği verimli depolama sistemlerine ihtiyaç duyulmakta. Şu anda, valonlar, basınçlı hava torbaları ve termal depolama gibi diğer sistemlerle birlikte kullanılan piller test ediliyor.

 

Araştırmacıların karşılaştığı iki büyük problemden biri; yenilenebilir enerji kaynaklarının tam potansiyelini kullanılabilir duruma getirmek, bir diğeri ise verimli depolamadır. Uzmanlar, rüzgar enerjisinde verimli bir depolama için yeni teknolojilere ihtiyaç olduğu görüşündeler. Rüzgarın hızı sabit olmasa da, motorlar gerekli rüzgarı üretmede kullanılabilirler ancak etkin bir depolama sistemi yoksa, tüm yapılan çalışmalar sonuçsuz kalıyor.

►Rüzgar Enerjisi ile Tanışma :  Çatalca Rüzgar Santrali Teknik Gezisi

 

 

Nottingam Üniversitesi, rüzgar enerjisini depolamak için ciddi araştırmalar yürütüyor. Sualtındaki büyük, şişme saklama torbaları kuşkusuz bu alandaki en yaratıcı fikirlerden biri. Konsept, toplanan fazla enerjiyi İskoçya Orkney Adaları’nda demirlenmiş olan şişme hava torbalarında depolamayı öngörüyor. Gün boyunca depolanan enerji, elektrik üretmek için enerji türbinlerine aktarılıyor. Yapılan testlere göre 600 m derinlikte, 20 m çapındaki torba, 700MWh’a kadar enerji depolayabilme kapasitesine sahip.
 

SustainX, hava sıkıştırma teknolojisini ticari açıdan kullanmayı hedefleyen bir şirket. Uyguladıkları proje, 40 kW’lık bir prototiple denenmiş ve başarılı sonuç vermiş, şimdilerde ise 1MW’lık bir prototip üzerinde çalışıyorlar. SustainX, yer altı sistemleri yerine yerüstü depolama tanklarını tercih ediyor. Geleneksel türbinler yerüstü tankları ile çalışmadığından şirket, sıkıştırma yeteneği yüksek ve ekonomik olan pistonları kullanmayı tercih etti. Sürücü türbinleri için basınç yetersiz kaldığında pistonlar çalışmalarını buna göre düzenleyerek durumu telafi ediyorlar.

SustainX, şimdilerde etkin ve verimli bir izotermik basınçlı hava teknolojisi üzerinde çalışıyor.
 

 
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü( MIT)’nde bilim adamları açık deniz rüzgar türbinlerinde üretilen enerjiyi depolamak için bir yöntem geliştirdi. Okyanus Yenilenebilir Enerji Sistemi olarak adlandırılan bu sistem, sualtı pompası hidrolik teknolojisine dayanmakta. İçi boş beton küreler okyanus zeminine yerleştiriliyor. Rüzgarın yoğun olduğu zamanlarda, üretilen fazla enerjiyi kürenin içindeki suyu boşaltmak için kullanıyor. Rüzgar şiddetinin yetersiz olduğu ve bu durumun birkaç gün sürdüğü dönemlerde enerji üretecek türbinleri çalıştırabilmek için küreler su ile doldurulur. Ayrıca araştırmacılar bu sistemin, insan gücü kullanılan platformlar fırtınalı havalarda tahliye olduğunda sualtı kuyularından yakıt depolama gibi amaçlar için de kullanılabileceğini söylüyorlar.
 

 
Şimdilerde iki Alman şirket, fazla rüzgar enerjisini hidrojen olarak depolayabilmek adına araştırmalar yapıyorlar. Şirketlerden biri, Hydrogenics,  enerji üretimi için yakıt hücrelerinde kullanılabilecek hidrojenin üretiminde suyun elektrolizi için rüzgar enerjisinin kullanılabileceğini öngörüyor. Diğer yandan E.On şirketi de rüzgar enerjisinden hidrojen üretmeyi planlıyor, fakat E.On’a göre üretim yakıt hücreleri yerine Ontras gaz boru hattı sisteminde yapılacak ve üretilen hidrojen doğal gaz olarak kullanılacak.

 

 

► Dünya'nın En Büyük Projelerinde Rüzgar Enerjisi :
Yenilenebilir Enerji Alanında Dünya'nın En Büyük 10 Projesi