elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Uçan Arabalara Ne Kadar Yakınız?

Etrafımızda uçan arabaları görmeye gerçekten yakın mıyız? Daha fazla hava trafiği hayatımıza ne gibi değişiklikler getirir? İşte bütün bu soruların cevabı ve uçan arabalara giden yolculuğa gelin daha yakından bakalım.



A- A+
05.10.2021 tarihli yazı 5026 kez okunmuştur.

Sektördeki Gelişmeler

Kuzey Amerika'dan, Avrupa ve Asya'ya, uçan arabalar veya daha küçük dikey kalkış ve iniş yapabilen araç (VTOL- vertical takeoff and landing) prototipleriyle uğraşan çok sayıda şirket mevcuttur ve bunların bir çoğu, 2030 yılına havadan taşınan araçları piyasaya sürmeyi planlamaktadırlar. Boeing, Uber ve Airbus gibi şirketler kendi uçan araba modelleri üzerinde çalışmaktadırlar. MIT Technology Review'da ki bir araştırmaya göre otomobil pazarının önümüzdeki birkaç yıl içinde yaklaşık 20 uçan araç modelinin piyasada olacağı öngörülmektedir. 
 
Tüm bu gelişmeler, yakın gelecekte uçan arabaların olacağını gösteriyor olabilir ancak bu tür talep ve iddialar her yıl yapılmaktadır. Endüstri uzmanları ve mühendisler, hava trafiği gerçeğe dönüşmeden önce hem otomobil üreticilerinin hem de yetkililerin üstesinden gelmesi gereken uçan arabalarla ilgili birçok zorluk olduğunu ortaya koymaktadır.
 

Kurgudan Gerçeğe Uçan Arabaların Tarihi


2017'deki Blade Runner 2049 ve 1960'ların çizgi filmi The Jetsons'ın geleceğinin ortak noktasının ne olduğunu tahmin edebilir misiniz?

Cevap: Uçan Arabalar

Bunlar, birçok popüler kültür temasının ve fikrinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Hovercar'lar 1989'larda Back to the Future Part II ve 1995'lerde Fifth Element gibi ionik filmlerde yer aldı ve bu referanslar sadece izleyiciler üzerinde değil aynı zamanda otomobil tasarımcıları üzerinde de büyük bir etkiye sahip oldu. Ancak, uçan bir araba yaratmaya yönelik ilk gerçek girişim aslında The Jetsons'tan çok daha eskidir.



Birçok kişi tarafından Amerikan uçak endüstrisinin kurucusu olarak kabul edilen Glenn Hammond Curtiss, 1917 yılında, yola çıkabilen kanatlı bir otomobil olan 'Autoplane'i tasaraldı. Bu uçan araç, erken test çalışmaları sırasında yerden kalkmayı başardı, ancak hiçbir zaman tam uçuşunu gerçekleştiremedi. 

 
İlginizi Çekebilir: Uçan Araba | AEROMOBİL

Bir başka erken girişimde, ABD Hava Ticaret Bürosu'nun, 1935'te Pitcairn Autogiro Company ile, yola çıkabilecek elverişli bir uçak geliştirmesi için bir sözleşme imzalamasıydı. Bunun sonucunda, 52m (173ft) alana inebilen iki koltuklu AC-35 Autogiro uçan araç tasarlandı. Rotorları geri katladıktan sonra, pilot motor gücünü arka tahrik tekerleğine ileterek 25 mph (40 km/s) hızlarına izin verebilen bir araçtı.

 
Prototip iyi performans göstermesine rağmen, başlangıç fiyatı olan 12.500$, şirketin ortalama bir aile için uygun fiyatlı 700$'lık uçak hedefinden çok uzaktaydı. İkinci Dünya Savaşı başlamadan önce sadece bir AC-35 inşa edildi ve pratik bir helikopterin geliştirilmesi projeyi sonlandırdı.
 
Takip eden yıllarda ise, 1973 yılında Gelişmiş Araç Mühendisleri (AVE) Mizar (araç mühendisi ve pilotu Henry Smolinski ve AVE Başkan Yardımcısı Harold Blake, aracın test uçuşu sırasında öldü) gibi birçok önemli başarılı ve başarısız uçan araba girişimi gerçekleşti. Boeing'in 1980'lerde inşa edilen Sky Commuter konsept aracı; 2009 yılında geliştirilen Parajet Skycar, tamamen elektrikli bir hava taksisi olan Volocopter ve her ikisi de şu anda geliştirilmekte olan Çin EHang otonom hava aracı ve rekabet günümüzde artarak devam etmektedir.
 

Öyleyse Uçan Arabaların Gerçek Olmasını Engelleyen Nedir?

Ticari olarak uygun bir uçan araba yaratma süreci hem pahalı hem de zaman alıcıdır. Bunun da ötesinde, üreticiler bir dizi ciddi yasal ve düzenleyici engelle karşı karşıyadır. Çalışır durumda ve ticari olarak uygun, yola elverişli bir uçak geliştirilse bile, bir hava taşıtı filosunu faaliyete geçirmek için bunu destekleyecek altyapıya da ihtiyaç duyulmaktadır. İniş alanları, depolama alanları, yakıt istasyonları, yol yasaları, sigortaya ve ruhsatlandırmaya kadar her şeyin hala üzerinde çalışılması gerekmektedir.


 
Uçan arabaların gerçek dünyada var olabilmesi için hala tamamen çözülmesi gereken birçok önemli faktör bulunmaktadır.

Bunlardan en önemli başlıklar şöyledir;

 

► Üretimle İlgili Teknik Zorluklar:

Uçan bir araba, çok karmaşık bir teknolojiye sahiptir ve mevcut otomobil üretim hatları, hafif, yola çıkabilen bir uçağın seri üretimi için uygun değildir. Verimli uçan araba üretim seviyelerine ulaşmak için yeni montaj hatları ve gelişmiş makineler gereklidir ancak pek çok otomobil üreticisi bu köklü değişime istekli veya hazır değildir. Üstelik, uçan bir araba, iki farklı teknolojinin görünüşte imkansız bir karışımıdır, oysa bir araba yolda kalır, çünkü ağırlığı aşağı doğru bir kuvvet oluşturacak şekilde dağıtılır, diğer tarafta bir uçak asla böyle bir şekilde çalışmaz. Bu nedenle, uçan bir araba inşa ederken, tasarımcıların ve mühendislerin, tüketicinin tercih ettiği ulaşım şekline göre hem yapısını hem de ağırlığını hızla ayarlayabilen bir makine bulmaları gerekiyor. Bu tür zorluklar nedeniyle, uygulanabilir bir uçan araba modeli üretmek için çok fazla zaman ve yatırım gerekmektedir. 
 

► Altyapı Eksikliği:

Uber, Hyundai ve Airbus gibi büyük firmalar, uçan arabalar yerine eVTOL uçan taksiler fikrine daha fazla odaklanıyor, çünkü mevcut altyapı, pist gerektiren veya büyük katlanabilir yan kanatlarla gelen uçan araçları desteklememektedir. Dikey kalkış ve iniş yapabilen araçları mevcut ayarlara daha iyi uyum sağlarken, yalnızca mevcut helikopter pistlerine iniş yapmak için tasarlanmadıkları için değil, aynı zamanda drone benzeri araçlar da kalabalık şehirlerde yolcuları hızla indirebilir ve böylece taşıtlar tarafından kullanılabilir.
 

► Yönetmelik, Sertifikalar ve Politikalar:


Tamamen işlevsel bir uçan arabaya sahip olsanız ama onu kullanamıyor olsaydınız nasıl hissederdiniz? Uçuş testlerini başarıyla gerçekleştiren ancak yetkili makamlardan onay bekleyen uçan araba modellerinin çoğunda durum maalesef böyledir. Uçan arabalar, ister gökyüzünde ister yerde olsun, herkesin güvenliğini sağlamak için bir dizi yeni düzenleme, yasa, politika, hava trafik kontrol sistemi ve yönerge gerektirmektedir.
 

► Diğer Zorluklar:

Havacılık uzmanları, modern elektrikli pillerin uzun süreli elektrikli hava taksi seyahati sunacak kadar güçlü olmadığına inanmaktadırlar. NASA'nın en gelişmiş deneysel elektrikli uçağı bile sadece 160 km menzile sahip ve bu kanat açıklığı ve ağırlık açısından bir hava taksisi değil. Bu nedenle, şirketlerin eVTOL'leri için verimli güç kaynağı sistemleri bulmaları zorlu bir görev olacaktır.
 
Başka bir soru ise, uçan araba teknolojisinin ortalama bir insan için uygun maliyetli hale getirilip getirilemeyeceğidir? Uçan arabalar temelde gelişmiş uçaklardır ve hatta dünyanın en ucuz özel uçakları bile yüksek bakım ücretleri ile birlikte yaklaşık 1,96 milyon dolara mal olmaktadır. Bu nedenle birçok şirket, özel araçlar yerine filo hava taksileri olarak meslek geliştirmeye odaklanmaktadırlar.
 
Günümüzün mini helikopterleri ve VTOL'leri de kentsel bir ortam için çok yüksek bir gürültü seviyesi oluşturmaktadır. Bu nedenle, mühendislerin oldukça az gürültü oluşturan uçan araç tasarlamaları geliştirmek zorunda, aksi halde bunlar hiçbir zaman ana ulaşım aracı olamayacaktırlar. 

 
Kaynak:

interestingengineering
aeromobil.com
euronews

 
İshak Parlar İshak Parlar Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.