elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

AKINSOFT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür AKIN Röportajı

Türkiye'de yazılım dendiğinde, ilk akla gelen firmalardan biri şüphesiz ki Akınsoft'tur. Bilişim alanında birçok hizmet veren Akınsoft, %100 yerli Türk yapımı robotlarıyla da birçok ilke imza atmıştır. Akınsoft Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür AKIN ile robotik teknolojileri ve Akınsoft'un geleceği hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.



A- A+
16.03.2014 tarihli yazı 12981 kez okunmuştur.
►Özgür Akın Kimdir? AKINSOFT ile Bağı Nedir?

Teknoloji tutkunu, her insandan öğrenebileceğim mutlak bir şeyler vardır diyen biriyim. İşim benim zorunluluğum olmamalıydı, nitekim de öyle oldu severek yaptığım için kendime ve sevdiklerime vakit ayırmama engel teşkil etmedi. Müzik enstrümanları ve notaları seviyorum, yelkenciliğin yanı sıra su altındaki güzellikleri keşfetmekte benim için haz verici, kayak yapmak, binicilik ve bu güzellikleri fotoğraflamamak olmaz. Eğitim benim yaşam merkezime koyduğum olmazsa olmazımdı. Bilgisayar mühendisliği sonrası, Endüstri Mühendisliği alanındaki Yüksek Lisansım ve Robotik Teknolojileri alanındaki Doktora programını tamamlamam bana bilim insanı ünvanını kazandırdı. Okul dönemlerimde kurduğum şirketim AKINSOFT, eğitimim ile paralel ilerlemişti. Türkiye'de rüştünü ispatlamış firmam ile Devler liginde Türkiye’yi temsil etmemin 28 yıllık vizyonlarım arasında yer aldığını sizlerde biliyorsunuz. AKINSOFT Konya ve AKINSOFT İstanbul olarak iki plaza ve 2000’in üzerinde Çözüm Ortağı ile hizmet vermekteyiz. Türkiye’nin vizyonu, 120'nin üzerinde yazılım çözümleri üreten ve son yıllarda teknolojinin lokomotifi olan robot çalışmaları ile kendinden sıkça söz ettirmektedir. Tabi bunların son kullanıcılara ulaştırılma aşamasında Türkiye’de 81 ilde, Dünya’da 20 ülkede alanında profesyonel çalışmalar yürüten çözüm ortakları rol oynamakta.
 

►Ülkemizde güçlü bir yazılım şirketisiniz, 2009 yılından itibaren robotik çalışmalarınız devam ediyor neden robotik teknoloji?

Hiçte yabancısı olmadığımız robot kelimesine MÖ. 3000 yıllarında rastlanılmakta. 1990 yıllarında mekatronik teknolojisi hızla gelişerek, günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan birçok ürünü beraberinde getirdi. Bilim ve teknoloji artık ufkumuzun alamayacağı kadar enginleşti. Biz 19 yıl önce robot yapacağımızı söylediğimizde insanlar gülüyordu, şimdilerde ise robotlara yükleyeceğimiz vizyonlar konuşulur oldu. “İnsanlığa Değer Verilmeyen Köşe Kalmasın!” ilkesini prensip edinerek, 2009 yılında insan hayatını kolaylaştıracak yapay zekaya sahip robotların Ar-Ge çalışmalarına başladık. Ağır iş yükünü bırakın robotlar üstlensin, insan sağlığını tehdit etmeyen, daha akılcı, ve sevdiklerinize vakit ayırabileceğiniz işleri yapın istedik. %100 yerli Türk yapımı ilk ticari insansı robot ünvanını AKINCI-1 ve Türkiye’de üretilmiş ilk ticari insansı mobil robot ünvanını AKINCI-2 aldı. Ülkelerin büyümesi; istihdam da oluşan açığın kapatılması, global ekonomide rekabet edebilmesi bilişim ve teknoloji alanın da sahip oldukları üstünlüğe bağlıdır. Dışa bağımlılığı ne kadar aza indirgersek, üzerimizdeki yaptırım gücünü o denli etkisiz hale getirmiş oluruz.
 



►İlginizi Çekebilir: Akıncı-2 | Yerli İnsansı Robot


►Türkiye robotik teknolojiler ve yüksek teknolojide ne aşamada?

2011 Genel Seçimlerde Bağımsız Milletvekili adayı olduğum sıralarda Türkiye için Teknoloji Bakanlığı’nın kurulması gerekliliğini kamuoyundan duyurmuştum. O zamandan bu yana çok yol kat edildiğine inanıyorum. Lakin bilim ve teknoloji durağan değil, her saniye yeni bir buluş yeni bir keşif ile karşı karşıya kalıyoruz. Kaybedilecek bir saniye bile insanlığın var olması ile yok olması arasındaki süreç. 1926 yılında açılan ilk Türk uçak fabrikası silahlarımız Amerika’dan gelecek diye traktör fabrikası haline dönüştürüldü. 1961 yılında Devrim Arabaları ile kendi otomobillerimizi yapma çabamızda boşa çıktı. Dışa bağımlılığımız arttı. Nikola Tesla tarafından görünmezlik çalışmalarının 1930 yıllarında başlatılmış olması Dünya ile Türkiye arasındaki geç kalmışlığın göstergesi. Ülkemizde son yıllarda yapılan çalışmalar, teknolojinin ne denli önemli olduğunun farkına varmamızla başladı. Savunma sanayinde yapılan yenilik ve üretimler parametrelerimizi yükseltirken, dışa bağımlılığı geride bırakmayı planlamakta. Avrupa’da; sanayi alanındaki reformlarımızla % 4'le en hızlı büyüyen birkaç ülkeden biri olmayı başardık, ancak sürdürebilirlik önemli. Türkiye'nin robotik teknolojilere uzak olduğunu; tedarik konusunda ihtiyaç olunan sensörler, mikroçipler ve insan kaynaklarının yetersizliğiyle karşılaşınca acı da olsa yüzleşmiş oluyoruz. Son dönemlerde teknoloji firmalarının Ar-Ge faaliyetlerini artırıp, bu alanda ciddi maliyetler ayırdıklarını, üniversitelerde sadece bilgisayar mühendisliği olarak sınırlandırılan alanın genişletildiğini, mekatronik bölümlerinin açıldığını, yazılım mühendislerinin yetiştirildiğini, yapay zeka derslerinin artırıldığını, laboratuvarlara ağırlık verildiğini görüyorum. Robotik alanda AKINSOFT olarak lokomotif rolünü üstlenmiş olmamız gurur verici olduğu kadar zorlukları da bizleri yıldırmayıp, daha idealist yapmaktadır.
 
►Takip ettiğimiz kadarıyla AKINSOFT’un çok iyi hedefleri var. Tarım robotu AS-PNCR, Akıncı-1 ve Akıncı-2 bu robotlar hedefinizin bir aşamasıydı. Şuana kadar hedeflerin yakalandığını söylüyorsunuz. Bundan sonra bizi robotik anlamda neler bekliyor?

Robotik Teknolojileri dünya genelinde incelediğimizde, robot teknolojisinin hayatımızın bir kenarından girdiğini, bu bağlamda pek çok firmanın bu konuda gelişmeler kaydettiğini görüyoruz. Bugüne kadar ki çalışmalarımız çıraklık dönemimiz diyebilirim. Asıl ustalık dönemi robotlarımız bundan sonra boy gösterecek. Bir tık üzeri olarak düşünmeniz sizi hayal kırıklığına uğratabilir daha da fazlası ile karşılaşacağınız sinyalini AKINCI-3 de göreceksiniz. AKINCI-3 için düğmeye basıldı, çok yakın bir zamanda lansmanı yapılacak. Günümüzde yürüyen, konuşan, şarkı söyleyen, keman çalan, 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan türleri ve bu türlerin teknolojisi konuşuluyor. Bundan 40 yıl sonra robotların sosyal haklarından, 70 yıl sonra robotların seçme ve seçilme hakkından, 100 yıl sonra insan-robot iletişim ve etkileşiminin neredeyse her türünden bahsedilecek. İnsansı robotların kafelerde, marketlerde, restoranlarda, park ve bahçelerde insanlara yardımcı olarak çalıştırılabileceğini öngörüyorum. Bu sayede ağır işler yapmaktan kurtulacak olan insanların refah seviyesi yükselecek. Bedenleriyle değil beyinleriyle çalışacak olan insanlar zamanlarını daha verimli kullanarak, sevdikleriyle daha uzun ve kaliteli zaman geçirebilecek. Bilindiği üzere; Türkiye’nin ticari anlamda ilk insansı robotu olan AKINCI-1; sorulan sorulara cevap verebiliyor, matematiksel işlemleri kolayca yapabiliyor, görüntü takibi yapıp, verilen komutları yerine getirebiliyordu. Bunların haricinde insan kas sistemini ve hareketlerini birebir taklit etme yeteneğine de sahip durumda idi. Türkiye’de üretilmiş ilk ticari insansı mobil robot olan AKINCI-2 ise; AKINCI-1’in gerçekleştirdiği özelliklerin yanı sıra, ayakları üzerinde durabiliyor, yürüyebiliyor, odaklama yaparak birden fazla nesneyi tanımlayabiliyor, dışarıdan aldığı fiziksel etkilere karşı dengesini koruyabiliyor, bulunduğu ortamı 3 boyutlu olarak algılayabiliyor, yakınında bulunan kişilere doğru odaklanabiliyor, ellerini kullanarak cisimleri tutup kavrayabiliyor, kendisinden araştırması istenen konuları interneti aktif kullanarak ansiklopedik veri bankalarından tarayabiliyor ve anlatabiliyor, ses işleme ve kablosuz ağ aracılığıyla kontrol edilebiliyor ve durumu izlenebiliyor. 65 kilogram ve 1.60 boyunda olan AKINCI-2, gövde üzerinde 26, ellerde 20 eklem olmak üzere toplamda 46 eklemden oluşan insansı bir yapıya sahip. Herhangi bir desteğe bağlı olmadan ayaklarının üzerinde durabilen AKINCI-2, tarafımdan verilen komutları harfiyen yerine getirmekte ve enerjisini üzerinde bulunan lityum-polimer bataryalardan almaktadır. Ülkemizde, robotlarımızın 2015 yılından sonra her işletmede yerini alması, robot fabrikalarının da içerisinde yer alacağı tesisler kurmayı hedeflemekteyiz. Bunun için gerekli alt yapıları tamamlamış durumdayız. Türkiye’nin, teknoloji devi olarak adlandırılan ülkeler arasında yerini alması ve onların önüne geçmesi gayelerimiz arasında. Bizlere bakkalcılığı ve köfte yapmayı öğreten teknoloji üreten ülkelere robot yapmayı ve satmayı öğreteceğimizi söylemeden geçemeyeceğim. 28 yılda geliştirilmiş robotları irdelediğimizde 4 yılda kat ettiğimiz AKINCI-2 ile dünya robotik alanındaki teknoloji ile aynı seviyede olduğumuzu fark edeceksiniz. Bundan sonraki prototipimizde dünya robot teknolojilerini geçmeyi düşünüyoruz.
 


AS-PNCR 2 Saha Çalışmasından Bir Görüntü

 
► 2023 yılı hem ülkemizin ihracat anlamındaki hedefleri sebebiyle hemde cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebiyle büyük bir öneme sahip. Sizin vizyonunuz içinde önemli olan 2023 yılı hedefleriniz nelerdir ?

28 yıllık vizyonumuzu belirlerken, her şey en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış disipline edilmiş olarak bugünlere ulaşmıştır. Stratejik tarihler kişilerin, ülkelerin, geleceğini belirlemiştir. 2023 yılının, Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelmesi bu stratejik tarihlerden biridir. 21. Yüzyıl; bilgiye hakim, teknolojiyi tüketenlerin değil, üretenlerin çağı, bilim çağı olacaktır. Dünya nüfusu şu an 7 milyar civarında iken, 2023 yılında 9 milyarın üzerinde olacağı, Türkiye'nin 2025’de ise 90 milyon civarlarına ulaşacağı düşünüldüğünde; dünyayı yaşanılabilir kılmak adına bugünden ortak değerlere sahip, bilginin ışığında hareket eden kişiler olarak; dünyanın teknoloji odaklı hazırlandığı 2023' lü yıllara şimdiden feedback alabileceğimiz adımlar atmalıyız. 2023 yılında, global ekonominin aktörlerinden biri olmak istiyorsak yılda ortama yüzde 7-8 oranında büyüme göstermeliyiz. Yazılım, robotik, nano teknoloji alanında katma değeri yüksek üretimlerin uzmanlığının gerekliliğini öngörüyorum. AKINSOFT, değişim rüzgarlarına göre yön tayin etmiş, çalışmalarında sadece bugünü baz almayıp, Ar-Ge odaklı yatırımlar yapmış, inavasyonel bakış açısı geliştirmiştir. Bilgiye dayalı, teknoloji merkezli, insanımıza ve ülkemize değer katacak çalışma ve gelişmelerin öncüsü olma yönünde ilerlemiştir.
 


►AKINSOFT’ta robotlarınız için mekanik atölyelerinde malzeme üretiliyor. Peki motor ve elektronik kısımları için ne yapıyor? Bu konuda Ar-Ge çalışmalarınız var mı?

2009 yılında Robotik Teknolojiler alanında çalışmalarımıza, Robotik Departmanı adı altında 10'un üzerinde birbirinden değerli Türk Mühendislerinden oluşan bir ekiple başladık. Mekatronik Atölyemizin bulunduğu ve mekanik uzmanlarımızın kendi tasarladığı sensörler, çipler, elektrik devre tasarımlarını hazırladıkları departmanımızda, Ar-Ge çalışmalarımızla ilerlediğimiz tamamen kendi tasarımımız olan rediksiyonlar kullanılıyor. Motorlarımıza kadar kendi tasarladığımız ürünleri kullanıyoruz. Bu sayede; AKINCI-1 ve AKINCI-2 de %100 yerli Türk yapımı ilk ticari insansı robot ve ilk ticari insansı mobil robot ünvanlarını almış oluyorlar.
 



►İlginizi Çekebilir: Türkiyede'ki Robot Yarışmaları


Son olarak bilim ve teknoloji bağlamında bize ne gibi tavsiyeleriniz olur?

Bu meşakkatli yolda bilgi, sermaye ve vizyon sahibi olunmalı. Bu üç etken bir arada olursa başarının gelmemesi imkansızdır. Teknoloji firmalarının Ar-Ge faaliyetlerini artırıp, bu alanda büyük yatırımlar yapmaları gerekir. Kazanımlar yatırımlarla birlikte gelecektir. Üniversitelerde bilinçli ve donanımlı genç beyinlerin yetiştirilmesiyle, insan kaynakları sorunu giderilmiş olacak. Teknolojiyi ithal eden değil ihraç eden konumunda olmalıyız. Yüksek teknoloji günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Teknoloji; cebimizde, iş yerimizde, bilgisayarımızda, endüstri alanında fabrikalarda, evlerde… Pek çok yerde teknoloji ile iç içeyiz ve bunun farkındayız lakin gereken özeni göstermiyoruz. AKINSOFT olarak, teknoloji severlere öncülük yapmak adına adımlar attık.. Biliyoruz ki; bizim öncülüğümüzde pek çok kurum ve kuruluş bu konuda güzel ve başarılı çalışmalara imza atacak.. Bu denli duyarlı sorular ile sitenizde şahsıma yer verdiğiniz için ben teşekkürlerimi sunarım. "Yüksek teknolojiye gereken önemi vermeyen milletler, kendi topraklarında özgür olduklarını sanarak, köle olmaya mahkûmdur."

 
 
Ahmet Gökhan Seyrek Ahmet Gökhan Seyrek Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.