Kaplama Teknikleri ile İlgili Standartlar
Çelik sac malzemelerin korozyona karşı korunmasında kullanılan farklı kaplama teknikleri vardır. Ancak kaplama tekniklerine geçmeden önce sacın çapak, kum, yağ, oksit, vb. kirlerden arındırılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bu yazımızda kaplama teknikleri ile ilgili normlardan bahsedeceğiz.
05.10.2015 tarihli yazı 13334 kez okunmuştur.
Bir kablo tavasının yüzeyi ne derece parlak olursa olsun, altındaki sac eğer bu işlemlere tabii tutulmadan galvaniz ile kaplanmış ise, yüzeyi kısa zamanda kararacak ya da en ufak bir darbede kaplaması soyulacaktır. Halk arasında bilinen adı ile bu duruma KUSMA denilmektedir. Özellikle EN ISO 1461 normunun kullanıldığı kablo tavalarında bu duruma dikkat edilmelidir. Zira bu kaplama tekniği daha üstün bir teknik olmak ile beraber, şekil verilerek son halini almış sacın sadece daldırılarak ve bekletilerek çinko ile kaplanması süreçlerinden oluşmaktadır ve bu yüzden suistimal edilmeye daha müsaittir.
914 EN ISO 1461 Normu
Bilinen tanımı ile temizlenmiş sacın, kesme, bükme, delme işlemleri tamamlanarak eriyik çinko havuzu içerisinde ısıl işleme tabii tutulması ve burada belirli bir süre bekletilerek sıcak daldırma çinko ile kaplanması metodudur. Eriyik çinkonun hazır bulunduğu havuzlar ortalama 450 C˚ ısıya sahiptir. Daldırma işlemine tabii tutulacak bitmiş ürünler, bu havuzlar içerisine yerleştirilir. Kaplama kalınlığı, bekleme süresinin uzunluğu ile doğru orantılıdır. Ancak bekleme süresinin uzatılması her durumda mümkün değildir. Belirleyici etken ham maddenin kalitesidir! Normal şartlar altında bir kablo tavası 1,5 mm ve altında ancak 35 – 45 mikron aralığında bir kaplama kalınlığına sahip olabilir. Sac inceldikçe kaplama kalınlığı daha da düşecektir. Bunun nedeni sacın söz konusu ısıl işleme uzun süre ile dayanamayacak olmasıdır. Çoğunlukla bu yüzden bitmiş ürün üzerindeki dalgalanmaların el yordamı ile hissedebilmesi mümkündür. Zira dalgalanma olmayan bir sıcak daldırma ürün için, ya daha kalın ya da daha kaliteli sac kullanımı (krom ilaveli) zorunludur. Kalite sacların maliyetleri genellikle yüksek olduğundan, ucuz ancak daha kalın saclar tercih edilmektedir. Türkiye’de kablo tavası üretiminde daha kalın sac kullanılmasının temel nedeni budur. Taşıma kapasitesi ile direk ilişkisi yoktur. İlerleyen bölümlerde bu duruma daha ayrıntılı olarak değinilecektir. Kaplama işleminin ardından malzemeler kontrol edilerek olası açıklıklar Zinc Boya yardımı ile onarılmaktadır.
Sıcak daldırma ürünlerin asıl amacının dış ortam koşulları (yağmur,kar vb.) ve kimyasal risklere karşı koyabilmek olduğu unutulmamalıdır. Kısa zamanda kararmalarından ötürü, olağanüstü koşullar oluşmadığı takdirde kapalı alanlarda tercih edilmezler. Kaplama metodları ve yapıları gereği, üzerlerinde oluşacak açılmaları kendi başlarına onarabilmeleri mümkün değildir. Bu yüzden iyi kontrol edilmeleri ve el ile onarılmaları gereklidir. Kapalı alan projelerinde Dünya’da sıklıkla EN 10346 normu tercih edilmektedir.
Sıcak daldırma ürünlerin asıl amacının dış ortam koşulları (yağmur,kar vb.) ve kimyasal risklere karşı koyabilmek olduğu unutulmamalıdır. Kısa zamanda kararmalarından ötürü, olağanüstü koşullar oluşmadığı takdirde kapalı alanlarda tercih edilmezler. Kaplama metodları ve yapıları gereği, üzerlerinde oluşacak açılmaları kendi başlarına onarabilmeleri mümkün değildir. Bu yüzden iyi kontrol edilmeleri ve el ile onarılmaları gereklidir. Kapalı alan projelerinde Dünya’da sıklıkla EN 10346 normu tercih edilmektedir.
EN 10346 Normu
EN 10143 normunu temel alan daha yeni ve gelişmiş bir kaplama tekniğidir. Metalin birleşim noktalarının tamamı 2,0 mm’ye kadar katodik korumaya sahiptir. Ortalama kaplama kalınlığı 20 μm’dur ve bu değer halk arasında pregalvaniz olarak bilinen EN 10143 normuna oranla %60 daha fazladır. Agresif koşulların oluşmadığı az nemli alanlar dâhil (örneğin otopark katları), kapalı alan projelerin tamamında kullanılmaktadır. Kaplama kalınlığı EN ISO 1461’e kıyasla düşük kalsa da, formlu yapıdaki kablo tavaları ile kullanıldıklarında (krom ilaveli ince sac teknolojisi) oldukça uzun ömürlüdür. Korozyon kategorilerini belirleyen ve yıllık çinko kayıplarını dikkate alan DIN EN ISO 12944 normu incelendiğinde, ısıtılmayan binalar için (depo, spor salonları, kapalı otoparklar vb.) yıllık çinko kaybının maksimum 0,7 mikron olarak belirlendiği aşağıdaki tablodan görülebilir. EN 10346 normu için bu değer kapalı alanlarda 20 yılın üzerinde (20 μm çinko) bir ömür anlamına gelmektedir.
EN 10143 Normu
Türkiye’de yaygın olarak kullanılan normdur. Halk arasında pregalvaniz olarak bilinir. 12 μm çinko kalınlığına sahiptir. Korozyona karşı olan dayanımı EN ISO 1461 ve EN 10346 normlarına kıyasla daha sınırlıdır. Rulo halindeki temizlenmiş sacın, henüz şekillendirilmemiş haliyle (kesme, delme ve bükme işlemleri yapılmamış), sıcak çinko havuzundan geçirilmesiyle oluşturulan kaplama tekniğidir. Isıtılan binalarda kullanılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Az nemli kapalı ortamlar ve otopark katları bu tanımın içerisinde yer almamaktadır. Sanılanın aksine, bir kablo tavasının taşıma kapasitesini belirleyen etken sacın kalınlığı değil, kalitesidir. Sacın kalitesine göre 0,75 mm formlu yapıdaki bir kablo tavası ile 1,5 mm normal delikli tipte bir kablo tavası hemen hemen aynı taşıma kapasitelerine sahip olabilir. Bu yüzden kablo tavalarında ölçüler belirlenirken sacın kalınlığına değil, kablo yükünün toplam ağırlığına ve hacmine dikkat edilmelidir.
Bir kablo tavasının taşıması gereken toplam kablo yükü, pratik değerler temel alınarak kabaca belirlenebilmektedir. Söz konusu pratik değerler, kablolar için gerekli olan hacimsel dağılım ve sonradan yapılabilecek ilave çekim işlemleri için gerekebilecek boşlukları içermektedir. Farklı genişlikler için yaklaşık taşıma kapasitelerini belirleyebilmek bu şekilde mümkün olabilmektedir. Yukarıda basitçe ifade edilen pratik değerler DIN EN 61537 içerisinde VDE 0639 T1 standartı uyarınca belirlenmiş kat sayı (0,28) ve kablo tavalarının anma kesitleri (cm²) kullanılarak hesaplanabilmektedir. Bu hesaplama için belirlenmiş formülüzasyon aşağıda yer almaktadır. Örnek olarak verilmiş farklı boyutlardaki kablo tavalarına ait anma kesitleri ile beraber kullanılabilir.
Kaynak:
Bir kablo tavasının taşıması gereken toplam kablo yükü, pratik değerler temel alınarak kabaca belirlenebilmektedir. Söz konusu pratik değerler, kablolar için gerekli olan hacimsel dağılım ve sonradan yapılabilecek ilave çekim işlemleri için gerekebilecek boşlukları içermektedir. Farklı genişlikler için yaklaşık taşıma kapasitelerini belirleyebilmek bu şekilde mümkün olabilmektedir. Yukarıda basitçe ifade edilen pratik değerler DIN EN 61537 içerisinde VDE 0639 T1 standartı uyarınca belirlenmiş kat sayı (0,28) ve kablo tavalarının anma kesitleri (cm²) kullanılarak hesaplanabilmektedir. Bu hesaplama için belirlenmiş formülüzasyon aşağıda yer almaktadır. Örnek olarak verilmiş farklı boyutlardaki kablo tavalarına ait anma kesitleri ile beraber kullanılabilir.
Kaynak:
YORUMLAR
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
ANKET