NASA Nükleer Roket Teknolojileri Üzerinde Çalışıyor

Nükleer Kriyojenik İtiş Gücü Takımı projenin yapılabilir olduğunu kanıtlamak için üç yıldır mücadele vermekteydi. Bir nükleer roket motoru hidrojeni çok yüksek sıcaklıklara çıkartıp nozullardan geçirerek genişlenmesi sağlanmakta ve itiş gücü elde edilmektedir. Nükleer roket motorları günümüzde kullanılan kimyasal roket motorlarına oranla iki kat daha etkili ve daha fazla itiş gücü üretebilmektedir.

Takım, nükleer bir roket simulasyonu için tam adı Marshall’ın Nükleer Termal Roket Element Çevresel Simulatörü veya kısa adıyla NTREES Tesisinde çalışmalarını nükleer olmayan çeşitli malzemelerle sürdürüyor. Gerçek bir nükleer roket motoru bekleneceği üzere radyoaktif olacaktır. Ancak bu simulatörde radyasyon ile testler yapılmadı. Grafit ve “sermet”(madenî seramik) adı verilen metal ve seramik karışımlı bir kompozit malzeme yakıt olarak denenmekte. Bu iki malzeme yine NASA ve ABD Enerji Bakanlığınının önceki çabaları sayesinde yakıt olarak kullanılma potansiyeline sahip olmuşlardır.

Nükleer roket konsepti aslında yeni değil. ABD 1955 ve 1973 yılları arasında önemli gelişmeler kaydederek karada testler yaptı. Bu testlerin amacı daha çok nükleer itiş güçlü roketlerin yapılabilir olup olmadığını öğrenmekti.  Ancak Marsa insanlı bir araç gönderme fikri o dönemlerde ertelendiğinden bu proje de bitirilmişti.
 

 

 

NTREES uzay koşullarınının(uç basınç ve sıcaklıklar) simule edildiği, projenin ve malzemelerin gidişat yönünü belirleyecek ana bilgilerin araştırıldığı merkez olarak görülmekte.Nükleer sistemlerden sorumlu ProjeM üdürü Mike Houts bu önemli deneylerin, gelecekteki gelişmiş sistemlerin yapımı ve çalışmasındaki riskleri ve maliyeti azalttığını ifade etti. Birinci kuşak kriyojenik itiş sistemleri uzun uçuş sürelerinde geleneksel roket sistemlerinden çok daha verimli ve mürettabatın yolculuk boyunca uzayın zararlı radyasyonuna daha az maruz kalmasını sağlayarak güvenli bir şekilde Marsa götürebilir. Bu bakımdan kargo ve bilimsel deney malzemeleri taşıma işini de çok iyi yapabileceği öngörülmekte. Birinci kuşak bu sistemler uzayın daha da derinlerine inmemizi sağlayacak gelişmiş nükleer itiş gücü sistemlerinin de kapısını aralayacaktır. 

Çalışmalarda edinilen bilgilerle NASA gelecekteki nükleer roket teknolojisi için farklı boyutlarda nükleer yakıtları deneyebilmekte ve önemli bilgiler elde etmekte.  Nükleer kriyojenik yakıtların bir üst kademesinde;  Günümüz roket yakıtı olan sıvı hidrojenin kalkışta süper soğuk sıcaklıklara soğutulması ve uzay mekiği güvenli yörüngeye girene kadar sistemin çalıştırılmaması önemli güvenlik önlemlerinden.  Güvenli yörüngeden itibaren devreye girecek olan nükleer itiş gücü sistemi soğuk olacak ve zararlı fisyon ürünleri saçmayacak ayrıca mürettebat güveliği için yaydığı radyasyon limitlerin altında olacak.

 


Kaynak:

►ABD Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi – NASA