Hidrokarbon kökenli benzin gibi yakıtlar çevre kirlilği ve karbon ayak izine neden olmaktadır. 1970' lerden bu yana hidrojenin fosil yakıtların yerini alabilecek iyi bir alternatif olacağı iddia edilmektedir. Fakat hidrojenin bu potansiyeli  depolama sıkıntısı ve ticari üretim zorluğu nedeniyle yeterince değerlendirilelemiştir. Oldukça uzun bir süredir yenilenebilir enerji kaynakları ve hidrojen teknolojisi için araştırmalar yapılmaktadır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda hidrojen depolanması için başarılı adımlar atılmıştır.
 

Güvenli depolama sağlanır ve kolay erişimin üstesinden gelinirse hidrojen temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olabilir. Katı içine hidrojen bağlama oldukça geleneksel bir yol olup yeterince başarı sağlananmıştır. Depolama ve kıvrımlı yöntemde daha az hacimde hidrojen absorbe edilir,bu da daha çok ısıtma ve soğutma gerektirir bu yüzden ticari olarak uygun değildir.
 

 

 

Ulusal Lawrence Berkeley Laboratuarının Enerji Departmanından bir grup bilim adamı air-stable magnesium nanocomposites ( hava istikrarlı magnezyum nanokompozit ) denilen bir madde keşfetti bu kompozit malzeme karmaşık bir metod gerektirmeden hidrojenin depolanmasını sağlamakta .Bu kompozit materyal polimetil metakrilat arasına serpilmiş magnezyum metalinin nano partiküllerini içerir.

 

 

 

Bu nano-bileşik, esnek bir malzeme olup, okside olmayan sıradan bir sıcaklıkta, hidrojen emici ve serbestleşme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda kapasitif bir özelliği vardır.Bu kapasite  hidrojen depolama, hidrojen piller ve hidrojen yakıt hücreleri için daha iyi bir tasarımdır. Bu çalışmayla birlikte bilim adamları ilk kez nano –ölçekli doğadaki kinetik ve termodinamik engellerin üstesinden gelen başarılı bir kompozit malzeme dizayn etmişlerdir.