Pasif Yangın Durdurucu Malzemeler |
OBO Bettermann
Yangın, doğada ve insan hayatında büyük yıkımlara sebebiyet veren felaketlerden biridir. Yangına engel olabilmek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Pasif Yangın Durdurucu malzemeler, yangını durdurmak adına oldukça önem taşımaktadır. OBO Bettermann'ın yangına karşı geliştirdiği Pasif Yangın Durdurucu Malzemelerle ilgili detaylar yazımızın devamında...
11.10.2017 tarihli yazı 9426 kez okunmuştur.
Pasif Yangın Durdurucu Malzemeler
Pasif yangın durdurucu malzemeler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki yangın yönetmeliğinde de yangının etkilerinden korunma ve yangın sonrası oluşacak risklerin en aza indirilmesi ve can güvenliğinin sağlanması için yapılarda özellikle kullanılması gerekliliğine işaret edilen bir malzeme türüdür. Buna bağlı olarak, bu malzemelerin kullanım alanları ve projelendirilmesinde uyulması gereken esaslar ve uluslararası yönetmelik ve standartlar son yıllarda birçok değişiklik göstermiştir. Özellikle Avrupa’da EN 1366 standardının gelişimi ve European Technical Approval/ETA (Avrupa Teknik Onayı) onaylarının getirdiği test yöntemlerindeki değişiklikler ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliğindeki (CPR) değişikliklere bağlı olarak üst düzey üretim kontrollerinin oluşturulması ile birlikte, “CE” dökümantasyonu pasif yangın durdurucu malzemelerde kullanılmaya başlanmış ve tüm Avrupa’yı tek bir çatı altında toplamaya başlamıştır. Bu çalışmada, pasif yangın durdurucu malzemeler için ETA onaylarının gelişimi ve diğer standartlar ile farklılıklarına değinilmiş ve yapı malzemeleri yönetmeliği ile ilgili ilgi bölümlere vurgu yapılmıştır.
Yapıların yangından korunması söz konusu olduğunda, üç farklı yöntem akla gelmektedir. Bunlar, algılama sistemleri, aktif söndürme sistemleri ve pasif yangın durdurucu sistemler olarak gruplandırılabilir. Bu üç kritik sistemin yapılarda bir arada bulunması, olası can kayıplarını en aza indirmede, yangın esnasındaki mal kayıplarının azaltılmasında, yangından sonraki etkilerin ve risklerin oluşmamasında ve ilgili yapının tekrar kullanıma sokulabilme süresinin kısaltılmasında çok önemli görevler üstlenirler.
Yapıların yangından korunması söz konusu olduğunda, üç farklı yöntem akla gelmektedir. Bunlar, algılama sistemleri, aktif söndürme sistemleri ve pasif yangın durdurucu sistemler olarak gruplandırılabilir. Bu üç kritik sistemin yapılarda bir arada bulunması, olası can kayıplarını en aza indirmede, yangın esnasındaki mal kayıplarının azaltılmasında, yangından sonraki etkilerin ve risklerin oluşmamasında ve ilgili yapının tekrar kullanıma sokulabilme süresinin kısaltılmasında çok önemli görevler üstlenirler.
Yapılarda yangın bölümlendirmesi, projelendirme aşamasında yapılması gereken bir uygulamadır. Yangın yönetmeliklerinde açıkca belirtilen döşemeler, kaçış yolları, kaçış merdivenleri gibi bölümlerin dışında, yapı içerisinde tehlike arz ettiği düşünülen bölümler veya yapının kullanım amacına bağlı olarak önemli bulunan veya insanların yoğunlukla bulunduğu alanlar yangın zonlarıyla koruma altına alınmalıdır. Bu tarz yangın zonlamalarındaki esas amaç, yapı içerisinde yangının bir zondan diğer bir zona sıçramasını engellemek, bununla birlikte, katlar arasındaki yayılımı engelleyerek yangını çıktığı zonlarda belirli bir süre için durdurmaktır.
Bu tarz uygulamalarda yangın kadar diğer tehlikeli unsurların da dikkate alınması gerekmektedir. Özellikle yangından çok daha hızlı yayılan zehirli gazlar ve dumanların yayılımı ve ısı transferi de dikkat edilmesi gereken unsurlar arasındadır. Yapılarda gerçekleşen yangın olayların çoğunluğunda yaşanan can kayıpları ateşin kendisinden değil, zehirli gazlar ve dumanın solunmasından kaynaklanmaktadır. Amerika’da yapılan araştırmalara bağlı olarak yangın esnasında elde edilen çarpıcı bilgiler şöyle özetlenebilir:
►Yangında can kayıplarının en büyük sebebi duman ve zehirli gazlardır. Ölümlerin yaklaşık %70’i duman zehirlenmesinden oluyor.
►Ölümlerin yaklaşık %60’ı yangının çıktığı mahalde de- ğil, başka bir mahalde gerçekleşiyor (%30’u aynı katta, %30’u aynı binada).
►Yangın esnasında ortam şartlarına bağlı olarak duman, dakikada 15-100 m arasında ilerliyor.
►Yangından kurtulanların %50’si yangın esnasında 4 metreden ötesini görememiş.
Bununla birlikte, özellikle ısıl transferlerde yangının ilerlemesinde çok ciddi etken olmaktadır. Yangına karşı izole edilmiş alanlardan geçen, özellikle metal içerikli ısıl iletkenliği yüksek borular ve havalandırma kanalları ve kablo tavaları gibi tesisat geçişleri yangını direkt aktarmasalar da ısının bir zondan diğer zona hızlı bir şekilde aktarılmasına sebep olur. Böylece diğer tarafta ani ısı artışı yaşanmış olur ve bu sebeple yanıcı özelliği yüksek malzemelerde parlama oluşarak diğer tarafta yeni bir yangın başlamış olur.
Yangının çıktığı mahalde, alev ve dumanların öncelikli olarak düşey yönde döşemeler üzerindeki boşluklardan ve yatay olarak duvarlar üzerindeki boşluklardan ilerleyeceği prensibine göre, döşemeler ve yangın duvarları üzerinden geçiş yapan tüm tesisatlar yangına karşı yalıtılmalıdır. Malzemelerin kullanım alanlarına ve geçiş yapan tesisatın tipine bağlı olarak ürün uygulama şekli ve uygulama adeti ve hacmi değişiklik gösterebilir. Hangi detay tipinde hangi malzemenin uygulanabileceğini ve ne sürelerle dayanım sağlayabileceğine bakmak için uluslararası standartlarca tanımlanmış test raporlarına ve onaylara bakmak gerekir. Bu onay belgeleri genellikle sistemi bir bütün olarak ele almakta ve sistemi oluşturan yapı taşlarından en zayıf dayanıma sahip eleman kadar toplam dayanıma sahip olmaktadır. Bu sebeple pasif yangın durdurucu sistemlerin projelendirilmesinde veya uygulamasında önemli olan ana malzemenin, tesisat malzemesinin veya kullanılan pasif yangın durdurucu ürünün kendi başına dayanımı değil, bir toplam olarak sistemin göstereceği performans değeri önem kazanmaktadır.
Ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde de olduğu gibi farklı standartlarca test edilmiş ürünlerin birbirleriyle kıyaslanması ve farklı sistemler üzerinden detay çözümlemeleri yapılması, kullanılan pasif yangın durdurucu ürünlerin güvenliğinden ve uygulama kalitesinin şeffaflığından şüphe duyulmasına neden olmaktadır. Standartlar arasındaki ana farklılık aşağıdaki gibidir:
DIN: Nelerin test edileceği (örneğin kablo tipi, çapı ve yeri) ve nasıl test edileceği (örneğin basınç ve sıcaklık eğrisi) önceden belirlidir. (En kötü senaryoya sahip standart test konfigürasyonudur.)
BS: Performans Odaklı Kod: Neyin test edildiği değil, nasıl test edildiği önemlidir. (Tek bir kabloyu test edip tüm kablolar için aynı test değerini kullanır.)
ASTM: UL listelerinde bulunan belirgin konfigürasyonların test edilmesine dayalıdır. (Sistem testini baz alır, neyi test ederseniz onun onayını alırsınız.)
Özellikle Avrupa Birliğine üye toplulukların tek bir yönetmelik ve tüm Avrupa’da geçerli kurallar dizilerini oluşturmak adına yazmış oldukları harmonize EN standartları, farklı üye devletler arasında farklı şekilde yorumlanan tüm noktalar için bir birleşme noktası olmuştur. Özellikle ülkemizce de kabul edilen bu EN standartları pasif yangın durdurucu ürünlerini de kapsamaktadır. Bu bağlamda aşağıda bahsedilen kodlar, tüm Avrupa ülkelerinde servis geçişlerinde, derzlerin yalıtımın Dünya üzerinde kullanılan farklı standartların Yoğun Bir Şekilde Etkin Olduğu Bölgeler ve cephe malzeme ve derzlerinin yalıtılmasında bağlayıcı kod olarak kullanılmaktadır.
TS EN 1366-3: Servis tesisatları için yangına direnç deneyleri
TS EN 1366-4: Servis tesisatı için yangına direnç deneyleri
TS EN 1364-3: Yük taşımayan elemanlar için yangına direnç deneyleri
TS EN 1364-4: Yük taşımayan elemanların yangına direnç deneyleri
ETA ve CE Sertifikasyonu
ETA, dilimizde Avrupa Teknik Onayı olarak geçmektedir. Bu onaylar EN test standartlarını baz alarak hazırlanmış olup, malzemelerin kullanıma dair tüm bilgilere ulaşılabilir. CE işaretlemesi ise Avrupa sınırları içinde her türlü ürünün serbest dolaşımı ve Avrupa’da geçerli olan harmonize EN standartları ile uyumluluk gösterdiğinin kanıtı olarak ürünlerin üzerine yerleştirilen bir etiket ve üreticilerin tüketicilere sunduğu uyumluluk sertifikasyonundan oluşmaktadır. Pasif yangın durdurucularda CE işaretlemesi, ürün paketi üzerinde ETA onayının olduğunu ve ürünün 3. parti bir kurum tarafından onaylandığını gösteren uygunluk sertifikasına sahip olduğunu anlatır.
PYROMIX® Dolgu Harcı
PYROMIX®, kablo ve kombine yalıtımı elde etmek için kullanılan mineral elyafsız özel bir harçtır. Eklenen suya bağlı olarak hazır macun el veya pompa ve preslerle deliklere getirilebilir. Zemin altında yüksek yapışma performansı sayesinde, küçük yalıtımlarda kalıp gerektirmez. Delikli kıvam ile sonradan kolay monte edilmesi sağlanabilir.
Sistemin Avantajları
► Birçok farklı kombine montaj yapılabilir
►Armaflex veya Foamglas gibi ruhsatlı birçok hat izolasyonu
►Mineral elyaf içermez
► Boşluklu dalga kılavuzuna izin verilmiştir
►Zemin altında iyi tutunma
►Düşük parça kalınlıklarında kullanılabilir
►İstenen kıvam, su eklenerek ayarlanabilir
►Sonradan kolayca monte edilebilir
► 20 kg kuru harca 6 litre su eklenerek kullanılır
Kaynak:
YORUMLAR
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
ANKET