Yanardağlar ile 10 kat fazla enerji üretilecek

İzlanda “Thor” isimli projeyle petrol ve doğalgaz kuyularından çok daha yüksek kapasiteli olan yanardağlardan enerji üretmeye başladı. Üstelik 10 kat daha fazla üretim mümkün!

A- A+

20.05.2017 tarihli yazı 9287 kez okunmuştur.

Dünyanın kendi ısısıyla yeraltından gelen sıcak suyu kullanarak enerji üretilmesi yeni bir fikir olmasa da İzlanda bunu farklı bir seviyeye taşıyor. Aktif yanardağa yaklaşık 4.659 metre delik açılarak sıvı sıcak magmaya ulaşılıyor. Yüksek basınç altındaki ortalama 427°C erimiş magma kuyusu, gezegendeki en sıcak delik olma özelliğini taşıyor. Deliğin açılması ocak ayında tamamlandı ve bugün enerji üretimi başladı. Proje başarılı olursa, geleneksel petrol veya gaz kuyularından yaklaşık on kat daha fazla enerji üretilecek.

►İlginizi Çekebilir: Jeotermal Santral Alanlarında Atmosferik Korozyona Karşı Önlemler

Jeotermal kuyu, elektrik enerjisi üretmek için "süperkritik" sıvıyı (aslında ne gaz ne de sıvı) kullanır. Sıvıdan buhar üretecek şekilde çalışan sistemle ve buhar, türbinlere aktarılarak enerji üretilir. 212.000 nüfusa sahip Reykjavik gibi bir şehre elektrik ve sıcak su sağlamak için 30-35 tane petrol ve doğalgaz kuyusu gerekirken süperkrıtik kuyudan sadece 3-5 tane yeterli olacak. Böylelikle 5 MW üretim kapasiteli kuyuların yerinde 30-50 MW kapasiteli kuyular alabilecek.

Thor projesi için İzlanda yaklaşık 18 milyon dolarlık bir yatırım yaptı. Üretim için kullanılacak teknoloji, jeotermal sıvıy değerlendirdikten sonra belirlenecek.

►İlginizi Çekebilir: Yenilenebilir Enerji Raporu | 2016

Gerçekten Temiz Enerji mi?

İzlanda, enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden üretebilen tek ülke. Bu üretimde jeotermal enerjinin payı ise %25 seviyelerinde. Jeotermal kaynaklardan enerji üretimi, tıpkı diğer kaynaklarda olduğu gibi yüzde 100 temiz değil. Kuyuyu açmak için yapılan sondaj işemi, kükürt kirliliği ve karbondioksit emisyonuna neden oluyor. Proje yürütücüleri de Thor'un, petrol ve doğalgaz kuyuları kıyaslığında aslında kirlilik bakımından pek de farklı olmadığını kabul ediyorlar. Ancak sondaj ve jeotermal enerjinin kullanımına yönelik bu kirliliği önleyebilecek farklı projeler üzerinde çalışılmaya devam ediliyor.

Kaynak:

►inhabitat