Görüntülü Görüşme Tarihi |
1918’de Görüntülü Görüşme

Hugo Gernsback televizyonun icadından çok daha önce ‘’televizyon ve telefoto’’ ismini verdiği bir proje hayal etti. Görüntülü görüşmenin temelini oluşturan bu projenin çalışma prensibini sizler için derledik.

A- A+

08.07.2020 tarihli yazı 17133 kez okunmuştur.

Televizyon Telefoto İcat Görüntülü Görüşme

1918’de görüntülü görüşme fikrinin gerçeklenebilmesinden çok, bu fikrin niteliği daha önemliydi çünkü televizyon 1926 yılında İskoç bilim adamı John Baird tarafından icat edilmiştir. Nitekim ilk halka açık televizyonun tanıtımı ise 1934 yılını bulmuştur. 2.Dünya savaşından sonra siyah-beyaz TV yayıncılığı ilerlemiş ABD ve İngiltere’ de popüler hale gelmiştir. Buna rağmen 1949 yılında ABD de bulunan hanelerin sadece %2’si televizyona sahipti.

Türkiye’de ise ilk TV yayını denemesi İTÜ tarafından 1965 yılında gerçekleştirilmiştir. TV yayınlarının ortaya çıkması ise 1972 yıllarını bulmuştur. İlk televizyonların çalışma prensibini anlamak Gernsback ’in düşüncelerini anlayabilmek için faydalı olacaktır bilmeyenler için kamerada ve televizyonda bulunan tüpler ışık enerjisini elektrik enerjisine çevirirler bu enerji ise radyo dalgalarına çevrilerek antenler aracılığı ile evimizdeki televizyonların alıcısına ulaşır ve televizyonun tüpünde tekrar ışık enerjisine dönüştürülür böylece ekranda görüntü oluşur. Gelen sinyallere göre elektronların çarpışım hızı dolayısıyla da çıkan ışığın miktarı değişmektedir.

►İlginizi Çekebilir: Kamera Nasıl Çalışır?

Yukarıda resmini görmekte olduğunuz cihaza televizyon ve telefoto isminin verilmesi ise sırasıyla tele kelimesinin Yunancada uzak Visio kelimesinin ise Latincede görüş anlamına gelmesine dayanmaktadır yani icadın ismi uzak-görüş ve uzak-fotoğraf kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Gernsback bu fikrini 15 Mayıs 1918’de sahibi olduğu Electrical Experimenter adlı dergisinde şu sözler ile dile getirmiştir:

"Şu anda bulunmamış fakat bir gün bulunacağına emin olduğumuz icatlar var bunlardan biri ‘Telephot’ isimli mevcut telefon sistemimize takabileceğimiz bir aparattır. Bu aparat sayesinde uzaktaki arkadaşımızı sadece çerçeveli bir resmin arkasından değil kendini o an aynada gördüğü gibi görebileceğiz. Başka bir deyişle bu cihaz sayesinde beş blok ya da bin mil uzaklıkta olan arkadaşımızın her hareketini görebileceğiz. Böyle bir icadın acil bir gereklilik olduğunu söyleyememekle birlikte bu icat gerçekleştiğinde tıpkı telefonların hayatımızda devrim yarattığı gibi mevcut yaşantımızda yeni bir devrim oluşturacağını söylemek mümkündür.’"

►İlginizi Çekebilir: Fabrika Otomasyonu ve Endüstriyel Görüntü İşleme Teknik Tarihi

Gernsback'in düşüncelerini aktarırken bir insanın o anki halini tasvir etmek için aynadaki hali ifadesini kullanması insanların böyle bir fikre ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Gernsback’i tanımayanlar için Gernsback bilim kurgunun babası olarak bilinmektedir kendisi Amerikalı mucit, yazar ve dergi yayımcısıdır. Günümüzde halen adına düzenlenmekte olan Hugo ödülü her yıl başarılı bulunan bilim kurgu yazarlarına verilmektedir.

Sistemin çalışma prensibine geri dönersek ışık kaynağı ‘R’ işaretli yerden konuşmacının yüzüne oradan ise ‘L’ noktasına ulaşıp geri yansımaktadır. Konuşma ise ‘H’ noktasından ‘F’ noktasına aktarılmaktadır. Ayrıca makalenin devamında mekanik bir televizyonun nasıl çalışacağını gösteren bir illüstrasyonda bulunuyordu.

Sistemde görüldüğü üzere senkronize çalışmakta olan iki disk bulunmaktadır bu disklerin üzerindeki delikler helezonik biçimde dizilmiştir. Selenyum hücre C sinyal darbelerini alıcaya yani T noktasına göndermektedir. Işık demetleri E yüzeyinden sadece paralel olarak geçmektedir. Bu makineyle teorik olarak bir nesnenin hareketini yansıtmak mümkündür.

Tüm bu teorilerin gerçeklenebilir olmasına karşın ilk görüntülü görüşme o dönem ismi Bell olan şimdiki ismiyle AT&T operatörü tarafından 20 Nisan 1964’ te New York’ta düzenlenen Dünya Fuarında gerçekleştirilmiştir. Bir kulübe içerisinde ziyaretçiler 15 dakika boyunca Kaliforniya’da bulunan Disneyland’da çalışan bir görevli ile görüşebilmiştir. Tüm bunlar Gernsback’in zamanın çok ilerisindeki kıvrak zekasını bize göstermektedir.

Kaynak: