Global seviyede üretilen ve depolanan bilginin miktarı hayal edilemeyecek kadar çoktur ve her gün büyümektedir. Bu da henüz çok az bir kısmı analiz edilmiş iş bilgilerinden kritik sonuçlar çıkartma potansiyelinin daha da büyük olduğunu gösteriyor. Bu durum firma ve kurumlar için elbette büyük bir fırsat ancak önemli olan ne kadar veriye sahip olduğunuzla ilgili değil bu verileri nasıl kullandığınız ile ilgilidir. Firma ve kurumlar kendi organizasyonlarına gelen, üzerinde çalışılmamış bu bilgilerden nasıl daha iyi faydalanabileceğini düşünmekle birlikte ortaya çıkan veri merkezlerinin çevresel koşulların denetlenmesi ve kontrol edilmesi ile de ilgilenmek durumundadırlar.
 

Akıllı ve otonom yönetimlerin günden güne artışıyla birlikte ortaya çıkan büyük veri (big data) ifadesi, klasik yöntemlerle analizi ve depolanması mümkün olmayıp farklı kaynaklardan gelen verilerin anlamlı ve işlenebilir hale getirilmesidir. Konvansiyonel işletimlerin yerini akıllı sistemlere bıraktığı birçok sektörde, büyük veri sayesinde çeşitli yönetim stratejileri geliştirilebilecek ve verimlilik artışı sağlanabilecektir.

Teknolojilerin gelişmesi ve içinde bulunduğumuz çağın ilerleyişiyle birlikte veri dediğimiz kavram çok daha karmaşık bir yapıyı ifade etmektedir. İşletmeler de teknolojiyi yakından takip ederek, tüm bu karmaşıklığın çözülmesi için kendi yapıları altında büyük veriye yatırım yapmak zorundadırlar. Bununla birlikte veri merkezleri, bu merkezlerdeki güç kullanım etkinliği, güvenilir kritik güç izleme altyapıları ve tüm çevresel koşulların denetlenmesi ile kontrol edilmesi son derece önemli hale geldi. Şimdi bu konudaki mevcut durumu ve çözümleri inceleyelim.
 

Veri merkezleri, büyük miktarda veri işleme, depolama ve yönetimine hizmet eden yüksek teknoloji binalarıdır. Enerji tüketimlerinin, dünya genelinin yaklaşık % 2’sini oluşturduğu göze alındığında, Güç Kullanım Etkinliği (Power Usage Effectiveness, PUE) gibi çevresel sürdürülebilirlik stratejilerinin önemi artmaktadır. PUE, veri merkezinin toplam enerji tüketiminin bilgi teknolojileri için özel olarak harcanan enerjiye oranı ile hesaplanmakta ve 1’e yakın olması istenmektedir. PUE değeri ne kadar düşük olursa, veri merkezinin enerji kullanımı o kadar etkin ve sürdürülebilirdir. Bu bağlamda da, veri merkezinin tasarım kriterlerinden enerji verimliliği değerlendirmeleri kapsamına kadar Avrupa Standardı EN 50600 serisi oluşturulmuş olup, EN 50600-4-2 standardında PUE detaylı olarak ele alınmıştır.

Veri merkezlerinin en büyük enerji tüketimini sunucular, depolama aygıtları, anahtarlar ve diğer ağ bileşenleri gibi bilgi işlem ekipmanları oluşturmaktadır. Bunun yanısıra, bu ekipmanların ve büyük veri gruplarının güvenilir bir şekilde korunması ve kesintisiz işletiminin sağlanabilmesi için çeşitli tüketim kaynakları da bulunmaktadır. Örneğin; yüksek performanslı ekipmanların belirli bir sıcaklık aralığında tutulması gerektiğinden soğutma sistemleri yoğunlukla kullanılmakta ve tüketim oranının büyük bir paydasını oluşturmaktadır. Ayrıca; personel, ofis ekipmanları ve aydınlatma gibi iç ihtiyaçlar da ek olarak enerji tüketimine sebep olan kaynaklardan bazılarıdır. Birçok veri merkezi, belirtilen bu tüketimler ışığında PUE değerini düşürmek için çeşitli yöntemler kullanmaktadır. Bunlar arasında, sanallaştırma ile birkaç fiziksel sunucunun aynı donanım üzerinde çalışmasına imkan verilirken, ekipman yenileme, gelişmiş soğutma teknolojileri, kritik güç izleme ile güç yönetimi, LED aydınlatma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi yöntemler ile de enerji verimliliği artırılmaktadır. Bu sayede hem işletmelerin maliyetleri düşürülmekte hem de çevreye olan etkileri azaltılmaktadır.

Veri merkezlerinde kritik güç izleme sistemleri, veri merkezi altyapısının sürekli olarak izlenmesini, ve jeneratörler ve otomatik transfer anahtarları, AC/DC güç kaynakları, sayaçlar, devre kesiciler ve UPS gibi güç kaynaklarının kesintisiz çalışmasını sağlamak için kullanılan sistemlerdir. Moxa endüstriyel ethernet çözümleri bu bağlamda, veri merkezleri vb. endüstriyel ortamların güvenilirlik, dayanıklılık ve yüksek performans gibi özelliklerini sağlamak üzere tasarlanmış ürünler sunmaktadır.

Moxa'nın öne çıkan avantajları şu şekilde sayılabilir:


► Esneklik: Moxa, ürünlerinde esneklik özelliğini sunarak; ürün çeşitliliği, modüler tasarım ve uzaktan yönetim gibi müşterilerinin farklı özelliklerde farklı ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmaktadır. Bunlar arasında; ethernet anahtarları ile yüksek oranda ağ yedekliliği, güvenli yönlendiriciler ile ağların güvenilir işletimi ve hızlı veri iletimi, protokol dönüştürücüler ile farklı protokol desteği, ağ yönetim yazılımı sayesinde işletmenin gerçek zamanlı izlenmesi ve ethernet fiber çevirici / DSL uzatıcılar yoluyla zorlu işletme şartları altında verilerin güvenilir şekilde fiber optik sinyallere dönüşümü sayılabilmektedir. Bunun yanısıra, uzaktan yönetim özelliği sayesinde soğutma ve kesintisiz güç kaynakları gibi cihazlar uzaktan izlenerek kontrol edilmekte, bu da operatöre geniş bir esnek yönetim imkanı sunmaktadır.

► Sadelik: Moxa ürünlerinde ayrıca sunulan sadelik ile; çok sayıda cihaz için fazla sayıda ağ geçidi kullanmak yerine daha az sayıda yüksek port sayılı ağ geçidi kullanılmaktadır. Basit ve hızlı kurulum imkanı ile müşteriler ürünlerini kısa sürede kullanmaya başlamakta, kullanıcı dostu ve kolay anlaşılır arayüzleri sayesinde hem müşteriler hem de teknik personeller açısından veri toplama işlemi basite indirgenmektedir.

► Yedeklilik: Donanım ve yazılım yedekliliği ile ürünlerin güvenilirliğini ve sürekli çalışabilirliğini artırmaktadır. Donanım yedekliliği özelliği sayesinde özellikle kritik uygulamaların olduğu ortamlarda önemli bir avantaj yaratırken, yazılım yedekliliği ile birlikte, ürünlerin sürekli olarak güncel kalması ve olası hataların minimum seviyeye indirilmesi sağlanmaktadır.

► Birlikte Çalışabilirlik: Birlikte çalışabilirlik, endüstriyel ethernet ağlarının birçok farklı protokolünü desteklemektedir. Bu sayede, mevcut ağ altyapıları kolayca entegre edilebilecek, farklı ürünlerin/protokollerin bir arada kullanımı mümkün hale gelebilecek ve endüstriyel otomasyon, ulaşım, enerji, sağlık hizmetleri gibi birçok sektörde de kullanım oranı artırılabilecektir.



► Güvenilirlik: -40°C ile 75°C arasında geniş bir sıcaklık aralığında çalışabilme özelliği ile tozlu, nemli, sıcak veya soğuk gibi zorlu endüstriyel ortamlarda güvenilir bir çalışabilirlik sağlanmaktadır. Ayrıca, yüksek seviye EMS koruması sayesinde cihazlar daha uzun süreli ve sağlam bir şekilde kullanılırken, oluşabilecek arızalar hızlı ve etkili bir şekilde giderilerek endüstriyel ağlar kesintisiz çalışmakta ve IEC 62443-4-2 siber güvenlik standardı ile cihazların güvenliği sağlanarak olası siber saldırılara karşı koruma oluşturulmaktadır. 

► Ölçeklenebilirlik: Müşterilerin ihtiyaçlarına göre farklı boyutlarda, kaskad ethernet destekli ethernet ağ geçitleri gibi tasarım kolaylığı sunarken, modüler tasarıma dayalı olarak farklı bağlantı arayüzleri veya artırılmış kapasite gibi ek özellikler sağlamaktadır. Bu sayede de, kullanıcıların mevcut ağlarını genişletmelerine ve farklı ağ tiplerine kolayca entegre olmalarına olanak tanınmaktadır.

Kaynak: