Hidrojen Yakıt Hücreleri, Yedek Jeneratör Olarak Kullanılacak
Birçok büyük firma gibi karbon negatif olmaya çalışan Microsoft, 2030 yılına kadar karbon negatif olma ve tüm dizel yakıt kullanımlarını ortadan kaldırma hedeflerini belirlemişti. Bu kapsamda çalışmalarına devam eden Microsoft, hidrojen yakıt hücrelerini kullanmayı amaçlıyor. Detaylar yazımızın devamında
29.07.2020 tarihli yazı 9570 kez okunmuştur.
İklim değişikliğinin dünya üzerindeki olumsuz etkisi gün geçtikçe artıyor. Üretimin ve tüketimin oldukça fazla olduğu bu çağda dünyamız, üretimden kaynaklı iklim değişikliklerine uğruyor. Dolayısıyla insanlık olarak bu durumu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Büyük firmalar karbon salınımını 0’a indirerek karbon negatif olmaya çalışıyor. Google 12 yıldır karbon nötr şirket olduğunu iddia ediyor. Bu kafileye Microsoft da katıldı. 2030 yılına kadar karbon negatif olma ve tüm dizel yakıt kullanımlarını ortadan kaldırma hedeflerini belirleyen Microsoft, dizel yakıt kullanımı yerine hidrojen yakıt hücreleri kullanmayı amaçlıyor.
Dizel emisyonları aslında Microsoft’un ortaya çıkardığı emisyon değerlerinin %1’inden daha azını oluşturuyor. Çünkü dizel jeneratörler, bulut bilgi işlem dalı Azure veri merkezleri için bir yedek güç çözümü olarak kullanılıyor. Yani, sadece bir elektrik kesintisi durumunda devreye giriyorlar. Microsoft, oldukça pahalı olan bu jeneratörler yerine bu tür elektrik kesintileri için uygun bir çözüm haline gelen hidrojen yakıt hücreleri kullanacak. Bu durumun yanı sıra, güç hücreleri hidrojen ve oksijeni ayıran bir su elektrolizi ile birleştirerek kullanılabilir.
Microsoft, yük dengelemesi yapmak ve yoğun trafik anlarında sunucu sağlığı ve gecikmesini daha kararlı tutmak için bu sistemi kullanabilir. Microsoft, şebekede bol miktarda güneş veya rüzgar enerjisi oluştuğunda elektrolizi açabilir. Yüksek bir enerji talebi oluştuğunda ise elektrolizörün çıkışını kullanmak için yakıt hücrelerini açabilir.
2020 yılının Ocak ayında 2030 yılına kadar karbon negatif olacağını açıklayan Microsoft, 2013 yılında alternatif yakıt hücreleri üzerinde çalışmaya başladı. Microsoft bu kapsamda sunucu raflarını doğal gazla çalışan SOFC'ler (katı oksit yakıt hücreleri) ile güçlendirme projesini test etti.
Microsoft’un veri merkezinde altyapı mühendisi olan Mark Monroe: “ Yakıt hücreleri, aldıkları doğal gaz beslemesinden kendi hidrojenlerini üretebiliyorlar. Bu durum doğal gazın biraz su ile birlikte 600 ° C'ye (1112 Fahrenheit) kadar ısıtılması sonucu oluşuyor.” dedi. Bu sıcaklıkta, elektrik üretimi için uygun hidrojen atomları veren buhar metan oluşumu adı verilen bir işlem meydana geliyor. Microsoft'a göre, bu teknolojinin uygulanması veri merkezi enerji verimliliğini 8 ila 10 kat daha iyi hale getirebilir.
► interestingengineering.com
► forbes.com
Dizel emisyonları aslında Microsoft’un ortaya çıkardığı emisyon değerlerinin %1’inden daha azını oluşturuyor. Çünkü dizel jeneratörler, bulut bilgi işlem dalı Azure veri merkezleri için bir yedek güç çözümü olarak kullanılıyor. Yani, sadece bir elektrik kesintisi durumunda devreye giriyorlar. Microsoft, oldukça pahalı olan bu jeneratörler yerine bu tür elektrik kesintileri için uygun bir çözüm haline gelen hidrojen yakıt hücreleri kullanacak. Bu durumun yanı sıra, güç hücreleri hidrojen ve oksijeni ayıran bir su elektrolizi ile birleştirerek kullanılabilir.
Microsoft, yük dengelemesi yapmak ve yoğun trafik anlarında sunucu sağlığı ve gecikmesini daha kararlı tutmak için bu sistemi kullanabilir. Microsoft, şebekede bol miktarda güneş veya rüzgar enerjisi oluştuğunda elektrolizi açabilir. Yüksek bir enerji talebi oluştuğunda ise elektrolizörün çıkışını kullanmak için yakıt hücrelerini açabilir.
► İlginizi Çekebilir: Almanya Hidrojen Ağı Kuruyor
2020 yılının Ocak ayında 2030 yılına kadar karbon negatif olacağını açıklayan Microsoft, 2013 yılında alternatif yakıt hücreleri üzerinde çalışmaya başladı. Microsoft bu kapsamda sunucu raflarını doğal gazla çalışan SOFC'ler (katı oksit yakıt hücreleri) ile güçlendirme projesini test etti.
Microsoft’un veri merkezinde altyapı mühendisi olan Mark Monroe: “ Yakıt hücreleri, aldıkları doğal gaz beslemesinden kendi hidrojenlerini üretebiliyorlar. Bu durum doğal gazın biraz su ile birlikte 600 ° C'ye (1112 Fahrenheit) kadar ısıtılması sonucu oluşuyor.” dedi. Bu sıcaklıkta, elektrik üretimi için uygun hidrojen atomları veren buhar metan oluşumu adı verilen bir işlem meydana geliyor. Microsoft'a göre, bu teknolojinin uygulanması veri merkezi enerji verimliliğini 8 ila 10 kat daha iyi hale getirebilir.
Kaynak:
► forbes.com
YORUMLAR
ANKET
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.