Dağıtılmış Anten Sistemi
(DAS) Nedir?

Dağıtılmış anten sistemi (DAS), birbirinden ayrılmış fakat ortak bir kaynağa bağlı bir anten ağıdır. Bu şekilde DAS, belirli bir alanda kablosuz veya radyo kapsama alanı sağlayabilir. Bu sistemin ayrıntıları yazımızda.

A- A+

24.03.2019 tarihli yazı 8504 kez okunmuştur.

Dağıtılmış bir anten sistemi (DAS), birbirinden ayrılmış fakat ortak bir kaynağa bağlı bir anten ağıdır. Güç ve ek güvenilirliği azaltan tek bir antenin aksine birkaç antenin kullanılmasını içerir. Bu şekilde DAS, belirli bir alanda kablosuz veya radyo kapsama alanı sağlayabilir. Çoğu zaman bir DAS, kablosuz sinyali kaynağından dağıtılmış antenlere ayırmak ve büyütmek için RF yönlü kuplörleri ve / veya kablosuz amplifikatörleri kullanır. DAS'ın baş ucundaki servis sağlayıcılar, genellikle hücresel sinyali sağlamak için baz istasyonlarını konumlandırır. Ana bir hub, bu sinyali alır, sayısallaştırır ve yüksek bant genişliğine sahip fiber optik bir ağ aracılığıyla diğer hub'lara ve radyo kafalarına dağıtır. Anten de, radyo sinyalleri dijitalden RF'ye ve RF'den dijitale dönüştürür.

Dağıtılmış anten sistemi, iç (iDAS) veya dış mekanlarda (oDAS) kullanılmak üzere tasarlanabilir. iDAS, çok katlı ofis binaları, kongre merkezleri, hastaneler ve stadyumlar gibi mekanlarda daha fazla kapsama alanı sağlar. oDAS ise açık alanlarda daha güçlü sinyal ve güvenilir bağlantı sağlar.

En basit haliyle DAS iki temel bileşene sahiptir. Bunlar, sinyal kaynağı ve dağıtım sistemidir. Bu sistemin dağıtım yapabilmesi için mutlaka bir yerden bir sinyal alması gerekiyor. Bu sinyal kaynakları; çatıdaki bir anten veya sahadaki bir BTS (Baz Alıcı-Verici İstasyonu) olabilir. Sinyal alındıktan sonra, hücresel sinyal uygulama alanı boyunca dağıtılmalıdır. Pasif ayırıcılar ve besleyiciler kullanılarak dağıtılmış bir anten sistemi uygulanabilir veya besleyici kayıplarının üstesinden gelmek için aktif tekrarlayıcı yükselticiler dahil edilebilir.

DAS Çeşitleri Nelerdir?

Dağıtım sistemi ne kadar iyi performans gösterirse göstersin, DAS her zaman ağı besleyen sinyalin performansı ile sınırlıdır. Üç adet DAS sinyal kaynağı vardır:

1. Pasif DAS

Pasif DAS'ta, sinyal kaynağı önce hücresel bir amplifikatöre veya tekrarlayıcıya, ardından da bina veya tesis etrafındaki dağıtılmış antene bağlanır. Bağlantı sırasında uygun yerlerde koaksiyel kablo ve ayırıcılar kullanılır. Tekrarlayıcı ve dağıtılmış antenler arasında amplifikasyon olmadığından ‘pasif dağıtılmış anten sistemi’ denilir.

Pasif DAS sinyali dağıtmak için koaksiyel kablo kullanıldığından sinyal kaybı aktif DAS'takinden daha yüksektir. Ayrıca pasif DAS, aktif DAS'a göre daha ucuzdur. Genellikle makro ağın sinyalini yeniden yayınladıkları için, taşıyıcı onayı ve koordinasyonuna daha az ihtiyaç vardır.

►İlginizi Çekebilir: Mikroşerit Yama Anten ve Uygulama Alanları

2.Aktif DAS

Aktif DAS, dağıtılmış anten konumlarında yükselticiler kullanır. Sinyaller, tekrarlayıcıdan dağıtılmış anten konumlarına taşınırken fiber veya CAT-5/6 kablolaması kullanılır. Amplifikatörler sinyali tekrarlayıcıdan yükseltir, böylece kablosuz birimlere daha güçlü bir sinyal sağlar. Aktif DAS, çok geniş alanları kapsayabilir. Ancak, yüksek maliyetli olması ve daha fazla karmaşıklık gerektirmesi aktif DAS’ın dezavantajlarıdır.

►İlginizi Çekebilir: Akıllı Anten Nedir? Akıllı Anten Sistemleri

3. Hibrit DAS

Pasif ve aktif sistemlerin özelliklerini birleşimi hibrit DAS’tır. Hibrit DAS, sinyal dağıtımı için bir miktar fiber kullanır, ancak sinyal dağıtımının çoğu pasif koaksiyel kabloya dayanır. RRU'lar antenlerden ayrıdır ve sistemin bir binaya sinyal dağıtmak için hem fiber optik hem de koaksiyel kablo kullanmasına izin verir.

►İlginizi Çekebilir: SD-WAN Teknolojisi Nedir?

DAS'ın avantajları nelerdir?

Dağıtılmış bir anten sistemi, sağladığı avantajlar sayesinde giderek daha fazla benimsenmektedir. Bununla birlikte, çeşitli uygulamalarda doğru kapsamın elde edilmesini sağlamak için çeşitli alanlarda dağıtılmış anten sistemleri de kullanılmaktadır. DAS sisteminin sunduğu avantajlar şu şekildedir:

►Kapsam: DAS, gölgeleme ve delme kayıplarının üstesinden gelecek şekilde bir kapsama sağlar. Bu sistemin emme seviyeleri oldukça düşüktür ve bu, kapsamın arttırıldığı anlamına gelir.

►Kapasite: DAS, mevcut radyo kaynaklarını yöneterek kapasiteyi gerçek piyasa gereksinimlerine göre ayarlayabilir.

►Spektrum: DAS, güç aktarım noktalarında verimli bir şekilde kullanılabilir frekans spektrumunu kullanır.

►Girişim: DAS, düşük radyasyon merkezleri ve düşük çıkış gücü aracılığıyla girişimi azaltır.

►Veri Hızları: DAS, sinyal gücü ve iletim noktalarının kullanıcı ekipmanlarına yakınlığı göz önüne alındığında daha iyi veri akışı sağlar.

►Ölçeklenebilirlik: DAS, ek düğümler ekleyerek gelecekteki kapasite gereksinimlerini veya ek taşıyıcıları karşılayabilecek ölçeklenebilir bir ağdır.

►Uyarlanabilirlik: DAS, ekipman mimarisi değişiklikleri ve yeni teknolojilere yanıt verebilir.

►İlginizi Çekebilir: Antenler ve Çeşitleri

DAS'ın dezavantajları nelerdir?

►Maliyet: DAS ağları önemli ölçüde pahalıdır. Bu, her bir radyo kafasını merkeze bağlamak için fiber optik kablo kullanma ihtiyacından ve hücresel baz istasyonlarının yerleştirilmesinden kaynaklanır. Örneğin; bir DAS ağının bir futbol stadyumu gibi geniş bir mekanda uygulanması, gerekli tüm DAS ekipmanı ve daha sonra ihtiyaç duyulacak ayarlama ve optimizasyonla birlikte yüzlerce dolara mal olabilir.

►Kurulum: Hücresel sinyali yayınlamak için kullanılan radyo kafalarının her biri, yönlendirilmiş fiber optik kablolar gerektirdiğinden, kurulum işlemi oldukça zahmetlidir. Buna ek olarak kurulum zorluğu, kablo yerleştirmesi ile ilgili sorunlara da sebebiyet verebilir. Eğer kablolar uygun olmayan şekilde döşenirse, yapısal bütünlük zarar görür.

►Yükseltilebilirlik: Baz istasyonunun değiştirilmesini veya telsiz kafalarında değişiklik yapılması gibi durumlarda yükseltme işlemi önemli ölçüde işlemlerin yapılmasını zorlaştırır.

Kaynak:

►electronics-notes.com

►electronicdesign.com

►wilsonamplifiers.com
►landmarkdividend.com
►techplayon.com