Farklılık Senden Kaynaklı!
Özgür müsün? Eleştirel bakabiliyor musun? Farklı yaklaşımlar sunabiliyor musun? Çocukça hayal kurabiliyor musun? Tamam, sende bir yaratıcısın demek ki!
YARATICILIK
Gün içinde aklımızdan neler geçiyor kim bilir? 'Yolda yürürken, çevremize baktığımızda neler değişebilir, nasıl daha rahat edebilir bir çözüm sağlanabilir?' görüşleri dolaşıyor zihnimizde. Bir sıkıntı yaşadığımızda keşke şöyle şöyle bir şey olsa da bu sıkıntıdan kurtulsak diye düşünür farklı çözümler oluşturmaya çalışırız. Küçük bir çocuk pek çoğumuzdan daha etkin rol oynar bu çözümleri üretmede. Elinde olan oyuncaklarla farklı dünyalar kurabilir, farklı anlamlar yükleyebilir, elinde olanlarla benzetme mantığı kurarak değişik vücutlara büründürebilirler.
Yaratıcılıkta bir çocuğun dünyasıdır. Batı dillerinde 'kreativitaet, creativity' Latince'de 'creare' olarak bilinen bu kelime doğurmak, yaratmak, meydana getirmek anlamına gelir. Sanat başta olmak üzere bilim ve teknikte de önem kazanan bu kavram bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı bir olgu olmuştur. Pek çok araştırmacı çeşitli tanımlar ortaya atmıştır. Kimisi yaratıcılığın sezgisel bir süreç olduğunu, kimisi ölçüm ve kişilik ile bağlantılı olduğunu savunmuştur. Yapılan bu tanımlamaların birçoğu yapıldığı alan ve topluluğa göre değişkenlik kazanmıştır. En genel manada ise yatıcılık olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi herkesten farklı bir yolla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yetisidir.
YARATICI DÜŞÜNEBİLME
Yaratıcı düşünce bir rota üzerinde ilerlerken nerelerde duracağınızı belirlemek değildir. O duraklarda nelerle karşılaşabileceğinizi kestirebilmeniz ve yola o hazırlıkla çıkmanızdır.
Bir insan eski bir soruna yeni bir cevap bulduğunda ya da bir şey olmadan olabilecekleri düşündüğünde meydana gelir. Yaratıcılık, birey rüya gördüğünde ya da herhangi bir şekilde hayal kurduğunda ortaya çıkar. Çocuklar bunu oyun oynarken, masal dinlerken ya da kumdan bir kale inşa ederken yaparlar. Yetişkinler ise bunu bir kitap okurken, bir seyahat plânlarken ya da sadece banka hesaplarında birikmiş parayla ne yapacağını düşünürken yaparlar.
Rawlinson, yaratıcı düşünmenin bir rüya görmek olduğunu belirtir. O'na göre rüya görmek, 'beynin çalışabilmesi için temel işlevlerdendir ve rüya görmeyen çok az insan vardır.'
YARATICI BİREYİN ÖZELLİKLERİ
Yaratıcı bireyler her şeyden önce meraklıdır. Merakını özünü kanıtlayabildiği sürece giderir.
Özgürdür. Bu özgürlük ile durumlara, objelere kuşku ile yaklaşabilir. Farklı açılardan inceleyip eleştirebilir. Eleştiriler sayesinde estetik kaygılar taşıdığını kanıtlar. Bunun sonunda da verimliliği çok çok yüksek ürünler ortaya çıkar.
YARATICILIK NEDEN ÖNEM TAŞIR?
Araştırmalar, yaratıcılığın, öğrenmenin önemli bir boyutu olduğunu göstermektedir. Yaratıcı düşünme bilginin kazanılması için hayati öneme sahiptir, çünkü yaratıcılığın gelişimine elverişli çevreler, çocukların öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirmelerine yardımcı olur ve öğrenmeyi eğlence haline getiren etkili güdüleyiciler niteliğini taşır.
Yaratıcılığın önemli olduğunu gösteren bir başka neden de uyumla ilgilidir. Yeni yüzyılın yeni nesiller için nelere gebe olduğu bilinmemektedir. Yaratıcı sorun çözme deneyimleri, bireyleri hem geleceğin hızlı değişimlerine uyum göstermeye hem de günlük yaşamın artan gereklerine cevap verecek etkin beceriler geliştirmeye daha iyi hazırlayacaktır.
Yaratıcı düşünmeyi öğretme, kişilik gelişimi açısından da önemlidir. MacKINNON yaratıcı üretkenlikte başarılı olanların benlik saygılarının yüksek olduğunu bulmuştur.
Yaratıcılık duygusal açıdan da yarar sağlar. Bireye kendini gerçekleştirme imkânı verir. Yaratıcı Sorun Çözme rasyonel düşünmenin gelişmesine de yardımcı olur.
Günümüzün eğitim anlayışında büyük önem taşıyan yaratıcılığın gelişmesine imkân sağlayan sınıfta, bellekten çok düşünmeye değer verilir. Öğrenci, yapacağı katkıya değer verileceği, saygı duyulacağı beklentisi içindedir. Öğretmen tek doğru cevabı olan yegâne bir otorite olmak yerine, işleri kolaylaştıran bir rehberdir, harekete geçirici bir kişidir.
Yaratıcılığa imkân tanımayan bir sınıfta ise, öğretmen otoriterdir, katıdır, kendini zamanla kısıtlandırır, öğrencilerin duygusal gereksinmelerine duyarsızdır, fazlasıyla disiplin kurma ve bilgi aktarma çabası içindedir. Oysa öğrenende kalıcı olan, sorunları çözme ve yeni düşünceler yaratma yeteneğidir. Bu yetenek sorunlarla dolu karmaşık toplumlarda daha da önem kazanır.
Halit ALGÜL/ Burcu DOĞAN