Hayata Bağlanıyorum

Program vesilesiyle, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Köksal, "Hayata Bağlanıyorum" projesi kapsamında 14 görme özürlüye, özel donanımlı bilgisayar verdi. Projenin görme özürlülerin istihdamını artırmaya yönelik olduğunu kaydeden Sayın Köksal, projeyi işitme ve ortopedik engellilere yönelik olarak da geliştirmeyi düşündüklerini söyledi.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir KÖKSAL, toplantının 2. gününde yaptığı açılışında yaptığı konuşmada, Engelsiz Türkiye Projesi kapsamında her ilde 2 günlük konferanslar yapıldığını, özürlülerin haklarının hem kamu çalışanlarına hem de özürlülere anlatıldığını söyledi. Başkan KÖKSAL, 2002'de 10 bin 883 olan kamuda çalışan özürlü işçi sayısının 2010'da 32 bin 524'e, 5 bin 777 olan özürlü memur sayısının ise 2010'da 21 bin 300'e yükseldiğini belirtti.

Sayın Köksal, 2005 yılında çıkarılan Özürlüler Kanunu'nun devrim niteliğinde olduğunu ve kanunun çıkışının milat sayılabileceğini, özürlülerin eğitiminden istihdamına, bakım desteğinden rehabilitasyona ve ulaşılabilirliğe kadar birçok hüküm içerdiğini vurgulayarak, "Mevzuat açısından Avrupa ülkelerinden geride değiliz. Hatta fazlamız var" dedi.

Özürlülerin haklarını bilmemesi, kamuda çalışanların da bilgi eksikliği nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşandığını, projenin bu sorunu gidermek amacıyla hayata geçirildiğini söyleyen Sayın Köksal, hükümetin engellilerin sıkıntılarını ilk sıralara aldığını ifade etti. Köksal, şöyle konuştu:

"2002'den önce özürlülere verilen maaş cüz-i miktardaydı. Maaşlarda kat kat artış yapıldı, maaş alanların sayısı arttı. 2002 sonunda 262 bin 378 kişi maaş alırken, 2010 sonunda bu sayı 514 bine çıktı. Kamuda çalışan özürlü işçi sayısı 2002'de 10 bin 883'tü, 2010 rakamı 32 bin 524. Özürlü memur sayısı 2002 Nisan ayında 5 bin 777'ydi, şu an 21 bin 300. Bu da yeterli değil. Açık var, açığı kapatmak için gayret gösteriyoruz. Eğitimlerini önemsiyoruz. 2002'de 53 bin 306 öğrenci vardı, 2010'da 151 bin kişi özürlü eğitimi ve kaynaştırma eğitimi alıyor. Evde bakım desteği sağlanıyor, 2011 Nisan itibariyle 314 bin aile evde bakım desteği alıyor. 2010 yılında Hükümetin özürlüler hizmetine ayırdığı bütçe 4 milyar 71 milyondur."

Ayrıca, toplantıda konuşan Özürlüler İdaresi Başkan Yardımcısı Ayhan Metin; özürlülerin hayatın her alanında kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmelerinin temel insan hakları konusu olduğunu belirtti. Özürlülerin güven içinde ve özgürce sosyal hayata katılmaları, üretken, bilgili ve bilinçli, insan haklarına dayalı onurlu bir yaşam sürmelerinin ana hedefleri olduğunu anlatan Sayın Metin, ''Bu bağlamda, özürlü vatandaşlarımızın maruz kaldığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, istihdam yoluyla özgürleşmelerini sağlamak, yaşam koşulları ve bakım hizmetlerini iyileştirmek, ön yargılarla mücadele etmek ve güvenli bir gelecek sunmak en temel amacımızdır'' diye konuştu.

''Özürlülerin toplumsal yaşama uyum sağlamış bireyler olarak yarınlarının güvence altına alınması bir ülkenin gelişmişlik göstergesidir'' diyen Sayın Metin, Türkiye'nin bu yolda sağlam ve kararlı adımlarla ilerlediğini de sözlerine ekledi.

Özürlü haklarıyla ilgili bilgilerin sunulduğu toplantıda konuşan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü İsmail Barış ise, 2005 yılında birçok konuda olduğu gibi özürlüler sahasında da devrim niteliğinde kanun çıkarıldığını belirtti. Sayın Barış, 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ve kanuna bağlı oluşturulan yeni mevzuat ile özürlülük alanında sağlanan kazanımların topluma anlatılması için bu toplantıların düzenlendiğini söyledi.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü işbirliğindeki "Hayata Bağlanıyorum Projesi" pilot uygulaması İzmir'de başladı. 14 görme engelliye, özel donanımlı dizüstü bilgisayar hediye edildi.

10 bin görme engelliyi kapsayan projenin açılış toplantısı İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Göksal'ın katılımıyla gerçekleştirildi. İzmir Vali Yardımcısı Şahin Aslan ile çok sayıda engelli vatandaşın katıldığı toplantıda konuşan Göksal, projenin yüzde 70 görme engelli olan, ilköğretim 3. sınıf ve üst sınıflar, ortaöğretim, yükseköğretim öğrencileri ile 1955 doğumlu ve üstü görme engelli vatandaşları kapsadığını belirtti. Bilgisayar ve aksesuvarları, ekran koruyucu sesli program, işletim sistemi ve Microsoft Office araçlarını kapsayan yazılım lisansları ile bir yıl internet erişimi sağlanacağını söyleyen Göksal, 14 görme engelliye bilgisayarlarını verdi.