Robobee |
Robot Arılarla Bir Gün
Bir zamanlar yalnızca kitaplara, filmlere konu olan robotlar 20.yy itibariyle hayatımızın her alanında görülmeye başladı. Sensörlerin ve çiplerin, hayal gücü ile birleşmesiyle de robot teknolojisinde dev adımlar atılmaya başlandı. Robot teknolojilerinin hızla gelişmesine bir katkı da Harvard’ın Microrobotics Laboratuvarı’ndan geldi. Gelin ayrıntılara birlikte bakalım.
19.07.2019 tarihli yazı 6921 kez okunmuştur.
Robotlar için güç vazgeçilmez bir unsurdur. Kimi robotlar motorlardan kimileri ise akülerden güç alır. Peki ya robotun boyutu küçülürse güç kaynağı ne olur? Bu sorunun cevabına ilk yanıt Washington Üniversite’sinden geldi. Arılardan ilham alan iki kanatlı RoboFly robot, gaz sızıntılarını bulmak, orman yangınlarını engellemek ve mahsullerin büyümesini gözlemlemek amacıyla tasarlanmış. Robofly fotovoltaik hücrelere yansıtılan kızılötesi lazerlerle yönetiliyor. Fotovoltaik hücrelerde 7 volta çevrilen elektrik dahil devrede 240 volta dönüştürülüyor. Bu sayede Robofly 1.23 metreye kadar uçabiliyor, ancak uzun süre havada kalamıyor.
Bunun sebebi ise fotovoltaik hücreler uzun süre enerji depolayamamasından geliyor. Lazerin menzili dışına çıkınca da Robofly uçuşu sona erer. Böylelikle minik robot, sınırlandırılmış ortamlarda yalnızca iniş kalkış hareketlerini yapabiliyor. Harvard Mikrorobotics Laboratuvarı’ndaki araştırmacılar Robofly’ın otonom bir şekilde yönetilemediğini açıkladılar. Robotun her ortamda uçabilmesi, hareketlerinin kısıtlanmaması amacıyla çalışmalara başladılar. Gücü arttırmak için iki kanat yerine dört kanat kullanılarak tasarlanan RoboBee X-Wing, gücünü güneş panellerinden alıyor.
RoboBee X-Wing, yaklaşık olarak 5 cm boyunda ve 259 miligram ağırlığa sahip. Üstünde güneş panelleri ve altında da kanatların çalışması için gerekli aktüatör(mekanizmayı hareket ettiren motor) yer alıyor. Güneş panellerini kanat rüzgarından korumak ve robotun ağırlık merkezini kanatların olduğu noktada tutma amacıyla tasarlanan Robobee X-Wing biraz garip görünebilir. Kanatlarını 200 Hz’de çırpan robot arımız otonom olarak uçamıyor, ama kısa süreli uçuşlar gerçekleştiriyor.
►İlginizi Çekebilir: Ağ Formunda Robot Geliştirildi
Robobee’nin Robofly’dan diğer bir farkı ise yüzebiliyor olmasıdır. Yüzme esnasında suyu yüzme odasında topluyor. Buradaki elektrolitik plaka suyu oksihidrojene dönüştürüyor böylelikle kanatlara suyun dışına çıkmasını sağlayacak kadar güç geliyor. Odada bulunan ateşleyici ise oksihidrojeni tutuşturarak Robobee’nin havaya fırlamasını sağlıyor. Böylelikle Robobee sudan etkilenmeyecek şekilde bir teknoloji olmaya başlıyor.
RoboBee, tüm zamanların en faydalı böcekleri olan arıların davranışlarını taklit eden bir robotik arı kolonisi oluşturma yolunda önemli bir adım olacak. Araştırma ekibi bu yönde yenilikçi araştırmalarına devam ediyor.
Yazar: Emine KAYA
Kaynak:
►IEEE Spectrum
►Harvard University
YORUMLAR
ANKET
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- DrivePro Yaşam Döngüsü Hizmetleri
- Batarya Testinin Temelleri
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.