“Matematiksiz Başarılı Olunamaz” Sözünü Yıkan 5 Ünlü Bilim İnsanı

Örneğin iki eşitlik vardır ve bu eşitlikler arasındaki bağlantılar dikkatinizi çeker. Çünkü; gizem doludur ve merak uyandırır. Matematiği sevsek de sevmesek de bir gerçek var ki; matematik toplumumuzda büyük bir rol oynuyor ve günümüzün önde gelen mesleklerin çoğunda olmazsa olmazdır.

Yapay zeka gibi robotik alanlara ya da programlamaya ilgi duyuyorsan ve bu alanlarda uzmanlaşmak istiyorsan iyi bir matematik eğitimi almış olman ve kendini geliştirmeye açık hale getirmen gerekir. Çünkü hata yapmamak ve derin düşünmek için matematiğe ihtiyaç vardır. Ancak matematiğin size uygun olmadığını hissediyorsanız, hayallerinizden vazgeçmek zorunda değilsiniz.
 

►İlginizi Çekebilir: Dünyayı Değiştiren 10 Matematik Denklemi

Alexander Graham Bell (1847-1922)

Alexander Graham Bell ‘i ilkokuldan itibaren tanıyoruz. Yaptığı icatlarların Dünya üzerinde çok önemli rolü vardır.

Graham Bell, işitme engelli bir aileyle yetiştiği için işitme engellilere dil öğretmeni yetiştiren bir okulda çalıştı ve sonra kendi okulunu kurdu. Harmonik telgraf icadı ile ünü yayılmaya başladı. Bu başarıyla yetinmeyen İskoçya doğumlu olan mucit, sesin bir kablodan iletilebileceğinin sadece bir hayal olmadığını gördü ve telefonu çalıştırmaya çalıştı. Ancak ses tam olarak karşı tarafa iletilmiyordu. Telefonu çalıştırmaya çalışırken kullandığı bataryadan üzerine asit dökülünce yardımcısını yardım için yanına çağırdı ve 135 yıl önce 10 mart günü ilk telefon görüşmesini yapmış oldu. Bu sayede telefon çalışır bir şekilde tam olarak icat edilmiş oldu. Graham Bell, işitme engelliler için yaptığı çalışmalarla yapay akciğer üretmeyi başardı ve adını Vacuum Jacket koydu. Bunlara ek olarak bir de 1904 yılında Birleşik Hücresel Hava Aracı isimli bir icadın da patentini aldı. Hayatı boyunca 30 patent aldı.

Thomas Edison (1847-1931)

Thomas Edison, doğruyu söylemek gerekirse çok fazla tuhaf biriydi. Mucit olarak kariyeri boyunca fonograf, akkor ampul ve film kamerası gibi şeyler üretirken bütün dünyanın dikkatini çekti. Aynı zamanda yöneticilik kariyerine de sahip bilim insanıydı.
 

Edison, matematiğinin kötü olduğunun farkındaydı. Hiperaktif yapısından dolayı eğitim hayatına erken son verdi. Bu yüzden matematik hayatı pek de yolunda gitmemişti. Annesi ona öğretmenlik yapmaya başladı fakat yeterli gelmedi. Her zaman “Ben bir matematikçi işe alabilirim fakat onlar beni işe alamazlar” diye söylemiştir. Newton’un “Doğal Felsefenin Matematiksel Prensipleri” ni okuduktan sonra Edison’da huzursuzluk dışında hiçbir şey kalmadı.
 

Kariyeri boyunca mücadele etmek yerine projelerinde çalışmaları için Alman matematikçi Charles Proteus Steinmetz gibi en yetenekli matematikçileri işe almaya çaba gösterdi.
 

Edward Osborn Wilson (1929- ? )

Eğer karınca dünyası hakkında her şeyi bilmek istiyorsanız, Wilson aradığınız yerdir. Evrimden biyolojiye hatta felsefeye bile merak saran Wilson’ın da dünyaya katkısı olmuştur.

Wilson’a göre tüm sıkıntılar matematikle çözülür fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde aldığı eğitim kendisini tatmin etmemişti ve matematik dünyasına iyi hazırlamadığını düşünüyordu.

Kariyerinin büyük bir kısmı için iyi bir eğitim alamaması dezavantajdı. Üniversitenin birinci sınıfına kadar lineer cebir öğrenmedi, sadece kendi lisans öğrencilerinden bazılarının derslerine katıldığı bir profesör olarak matematik eğitimi almaya başladı. Bu dönem boyunca aldığı eğitim sonucunda matematiğin her yaşta öğrenebileceğini hatırlattı.
 

Michael Faraday (1791-1867)

Michael Fraday hakkında fazla bir şey bilmiyor olabilirsiniz, tabi bir mühendislik fakültesinde okumuyorsanız. Ama Faraday’ın birçok icadı olduğunu biliyorsunuzdur. Faraday, elektrik motorunu ve ilk elektrik jeneratörünü icat etti. Kauçuk balon ve soğutma teknolojisi için gelişmeyi sağlayacak icatlar da Faraday’ın kariyer hayatında yer aldı. Ayrıca elektromanyetizma dünyasına ve benzen izolasyonuna önemli katkılarda bulundu.
 

►İlginizi Çekebilir: Deneysel Bilimler Prensi | Michael Faraday
 

Faraday’ın hayatındaki asıl etkileyici olaylardan biri ise fakir bir demircinin oğlu olarak büyüdüğü ve çok az eğitim aldığı gerçeğidir. Örgün eğitim eksikliği de kariyerini fazlasıyla şekillendirdi çünkü elektromanyetik radyasyonla ilgili fikirleri başlangıçta önemsenmedi. Çünkü; iyi bir eğitim almadığı için matematiksel kanıtlarla destekleyebilecek bilgisi yoktu. Sonunda Faraday, elektromanyetik radyasyonla ilgili hipotezinde haklı çıktığı için görünür ışığın İskoç fizikçi ve matematikçi James Clerk Maxwell’in bir elektromanyetik radyasyon şekli olduğu kanıtlandı.

Charles Darwin (1809-1882)

Darwin, babası ve dedesinin izinden gitmek için tıp okumaya başladı. Fakat iyi bir doktor olamadı. Daha sonra Darwin, ailesiyle farklı düşünerek kariyerine kilisede devam etmeye karar verdi. Tanrıya inanmayan biri değildi ama bu onu heyecanlandırmıyordu. Bir din öğrencisi olarak hayatına devam ederken çok fazla boş vakti olduğu için kendini bu vakitlerde biyolojiye adadı. Daha sonra bir gemi yolculuğuyla evrim teorisini kafasında oluşturmaya başladı. Hayatının hiçbir zamanında matematik yoktu ve bu kendi isteğiyle oldu.
 

Darwin, hayatında yaptığı işler sonucunda matematiğinin kötü olduğunu açıkça belirtti. Kendisinin matematiği çok yavaş bir şekilde öğrenen biri olduğunu ve matematiği yaptığı işlerde kullanıp kullanmayacağını sorguluyordu. Ancak küçük yaştayken matematik öğrenecek kadar sabırlı olmadığı için çok pişman olduğunu söylüyordu.
 

Matematiği hayatınıza uyarlamak için ona gereken zamanı ayırın. Özellikle bilim ve teknoloji alanında ilerlemek istiyorsanız daha çok ilgi gösterin. Size büyük ölçüde destek olur. Ancak dünyanın en iyi matematikçisi değilseniz bu hiç de sorun değil. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz bilim insanlarının da hayatlarında matematik ya hiç olmamış ya da hoşlanmamışlar ama bu durum kariyer hayatlarında başarılı olmalarına engel olmamış.

Kaynak:

►interestingengineering.com



Yazar: Damla Kubat