elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Ali Kuşçu |
Osmanlı’da Bilim 2.Bölüm

Türk tarihinin en güçlü dönemlerinden olan Osmanlı Devleti’nin bilime ve eğitime verdiği önemi 1. Bölümde Fatih Sultan Mehmet ile birlikte incelemiştik. Bu yazımızda, yine Sultan II. Mehmet döneminde yaşayan Ali Kuşçu’nun, hayatını, matematik ve astronomiye yaptığı katkılarla birlikte ölüm yıldönümünde inceliyoruz.



A- A+
16.12.2014 tarihli yazı 18921 kez okunmuştur.
 
 

Cihan imparatorluğu Osmanlı Devleti’nin yüzyıllarca ayakta kalmasını sağlayan etkenler, gücü ve teşkilatlanmasının yanı sıra kurduğu ve belli bir zamana kadar korumuş olduğu eğitim sistemi ve bilime verdiği önemdir. Bu önem ile onlarca bilim insanı yetişmiş, diğer devletlerden insanlar davet edilmiş ve maddi ve manevi birçok kalıcı eser bırakılmıştır. Bu onlarca bilim insanlarından birisi de, büyük bir matematikçi ve astronom olan, onlarca bilimsel eser yazan ve devlet kademelerinde görev yapan Ali Kuşçu’dur. Şimdi bu büyük insanın ölüm yıldönümünde hayatını ve eserlerini inceleyelim.  
 

Ali Kuşçu Kimdir?

 
Asıl adı Ali Bin Muhammed olan Ali Kuşçu, 1403 yılında, Timur İmparatorluğu bünyesinde olan Semerkand’da (Özbekistan) dünyaya gelmiştir. Babası Timur İmparatorluğu Sultanı Uluğ Bey’in kuşçusu olduğu için “Kuşçu” lakabıyla meşhur olmuştur. 14. ve 15. yüzyılda, eğitimin ve ilmi çalışmaların, yüksek seviyede ve kaliteli olduğu topraklar olan Ortadoğu ve Mezopotamya’dan Anadolu’ya doğru yönelmesi ve o dönemde birçok bilim insanının Osmanlı topraklarına göç etmesiyle Osmanlı’daki bilim hayatı canlanmış ve İstanbul bilimin yeni merkezi olmaya başlamıştır. Bu insanlardan biri de gelmeden önce Semerkant’ta Kadızade-i Rumi, Gıyaseddin Cemşid, Muinuddin Kaşi ve Timur İmparatorluğu Sultanı Uluğ Bey’den matematik ve astronomi dersleri alan Ali Kuşçu’dur.

  
 
 
 
 
 
Dönemin ünlü alimlerinden dersler ilmi ve nakdi dersler alarak matematik ve astronomi alanında uzmanlaşan Ali Kuşçu, 1421’de Semerkant’ta Uluğ Bey’in kurduğu gözlem evinde yöneticilik yapmış ve Uluğ Bey’e Zîc-i Uluğ Bey (Uluğ Bey Astronomi Cetveli) adlı eserini tamamlaması için yardım etmiştir. 1449’da Semerkant’tan ayrılan Ali Kuşçu, öğrencileriyle birlikte önce İran, Tebriz’e gitmiş daha sonra Sultan II. Mehmet’in davetiyle İstanbul’a yerleşmiştir.

İstanbul’a geldikten sonra Sultan ile sürekli beraber olan Ali Kuşçu Sahn-ı Seman Medrese’sinin kuruluşunda yer almış ve müfredatını ve ders dağılımlarını düzenlemiştir. Ayasofya Medrese’sinde müderrislik yani bugünkü karşılığına göre profesörlük de yapan Kuşçu, Osmanlı’nın eğitim sisteminin köklenmesini sağlayan büyük insanlardan biridir. Semerkant’ta doğan ve daha sonra İstanbul’a göç eden Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474’te İstanbul’da hayatını kaybetmiştir.

 
 
 
 
 ►İlginizi Çekebilir: Feylesofların Prensi |Ömer Hayyam
 
 
Yaşadığı dönemde yarattığı eserlerin önemi yeteri kadar öngörülemese de, Osmanlı’da henüz zayıf olan matematik ve astronomi bilimlerinin temellerini atmış ve arkasından birçok bilim insanının yetişmesine sebep olmuştur. Ali Kuşçu, hayatı boyunca matematiğe ve astronomi alanında Farsça ve Arapça olmak üzere birçok eser hazırlamıştır. Bu eserler şunlardır:

 

Matematik Alanındaki Eserleri

 
el-Risale el-Muhammediyye: 17. Yüzyıla kadar Osmanlı medreselerinde en çok kullanılan hesap kitabı olan Ali Kuşçu’nun bu eseri, 1473’te Fatih’e sunulmuştur. Kitap iki bölüm şeklindedir ve 1. bölüm aritmetik, 2. bölüm arazi ölçümü ile ilgili konulara değinir.
  
Risâle der ‘İlm-i Hisâb: el-Risale el-Muhammediyye’nin temelini oluşturan, bir ön söz ve 3 makaleden oluşan bir eserdir.
 
Risâle fî İstihrâc Makâdîr el  Zevâyâ min Makâdîr el  Adlâ: Küresel üçgenlerde kenarların büyüklüklerine göre açı büyüklüklerinin çıkarılmasına ilişkin bir makaledir.
 
Risâle fî enne külle mâ Yust‘melu bi’l Şekleyn el Mugnî: Sinüs ve tanjant teoremlerindeki bilinmeyen değerlerin cetvel ve pergel ile bulunmasını gösteren bir eserdir.
 
 
 
  

Astronomi Alanındaki Eserleri
 
El-Risâle el Fethiyye: Astronomi ve matematiksel coğrafyaya değinmiştir.
 
Risâle Der ‘İlm-i Hey’e: Bir önsöz  ve iki makaleden oluşan eser, el Fethiyye’nin temelini oluşturur.
 
Risâle fî Asl el Hâric Yumkinu fî el Sufliyyeyn: Merkür ve Venüs’ün hareketleri konusundaki görüşlerin eleştirildiği bir eserdir.
  
 
 
 

Risâle fî enne Hükm el Hâric, Hükm el Tedvîr bi Aynihi fî Vukûf el Kevâkib: Gezegenlerin durma anlarındaki konumlarını anlatan bir eserdir.  
 

Şerh el Tuhfe el Şâhiyye fî el Hey’e: Kutbeddîn el Şîrâzî’nin eserinin yorumudur.
 
Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey: Uluğ Bey’in hazırladığı astoronomi cetvelinin yorumudur.
  
 
Sonuç olarak, matematik ve astronomi alanında önemli ispatlar ve teoremler içeren, dönemin geçerli düşüncelerini eleştiren ve açıklayan bu eserler, Osmanlı medreselerinde en çok kullanılan ders kitapları olmuş ve zamanla yayılarak kabul görmüştür. Geçerliliğini koruyan ve büyük değere sahip bu eserler ile Ali Kuşçu, matematik ve astronomi dünyasına damga vurmuş ve büyük bir bilgin olduğunu bu eserlerle göstermiştir.  
 
 
 
 
  

Kaynak:
Academia
Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi
Osmanlı Matematik Tarihi
Muslim Heritage
Osman Öztürk Osman Öztürk Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar