elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Engellerden Kaçabilen Kargo Taşıma Aracı Geliştirildi

Son yılların popüler teknolojilerinden olan drone ve benzeri araçların her geçen gün farklı versiyonları tanıtılıyor. Bu tür araçların en büyük sorunları ise hala tam otonomluğun sağlanamamış olması. Yeni geliştirilen drone ise kargo taşımacılığı yaparken engellerden kaçabiliyor. Detaylar haberimizde.



A- A+
05.04.2019 tarihli yazı 6424 kez okunmuştur.
Uçan araçlarda kontrol söz konusu olduğunda henüz pilotların yerini alabilecek makineler geliştirilemedi. İnsansız hava araçlarında en büyük engellerden olan engel algılama ve kaçınmayı otonom hale getirmek üzere dünyanın farklı yerlerindeki araştırmacılar tarafından çalışmalar devam ediyor. Bunu son zamanlarda deneyen drone ve diğer havacılık teknolojileri şirketleri hızla artıyor. Sabrewing de bunlardan bir tanesi.

Kaliforniya’da kurulan bir startup olan Sabrewing algılama ve kaçınma sistemini otomatikleştirmeye en çok yaklaşan ekip oldu. Ekip 2020’de test uçuşlarına başlamayı planladığı bir kargo taşıyıcı drone üzerinde çalışıyor. Araştırmacılar, benzer sistemlerin askeri sistemler için geliştirildiğini ancak bu versiyonların tam otomatik olmadığını belirtiyor.


Savunma sanayisi için geliştirilen modeller sadece kamera ile engelleri algılarken Sabrewing sensörler ve radarlar ile farklı bir yoldan bu sorunu çözüyor. Amerikan ordusu için geliştirilen ilk modeller gemilere malzeme takviyesinde veya tehlike anındaki askerlere muhimmat sevkiyatında kullanılmaktaydı.

Drone kamera, 350 metre mesafeyi tarayabilen lidar tarama sistemi, bir radar, kızılötesi algılayıcı ve GPS sistemleri ile donatılacak. Bu sistemlerle gece karanlığında da yoluna devam edebilecek ve iniş yapabilecek.

Ekip araca bir televizyon dizisindeki ejderhalardan esinlenerek, “bir gün kendi başına uçabilecek” anlamına gelen Rhaegal adını verdi. Araştırmacılar ilk başlarda bu boyutlarda bir aracın uzaktan kontrol edilmesi gerekeceğini düşünmüştü. Algılama sistemleri ise yalnızca daha güvenli sürüş için pilota yardımcı olacaktı. Bu tamamen Amerikan ordusunun talebiydi. 22 kilogram ağırlığında, uzaktan kontrol edilebilen ve tam yüklemede 1360 kilogram ağırlığa ulaşabiliyordu.

Geliştirilen tam otonom versiyonun ilk yapılan test uçuşlarında dikey kalkışta 360 kilogram ağırlığı 90 metre yüksekliğe çıkarabildi. Kanat genişliği 9 metre, uzunluğu biraz daha kısa olacak olan aracın dört adet pervanesi ve Rolls Royce türbinlerden güç alan elektrik motorları olacak. Yolculuğu sırasında 6.7 kilometre irtifaya çıkabilecek ve 180 knot hıza ulaşabilecek. Ekip bu özellikleri sağlayacak tasarımları için rüzgar tüneli testlerine devam ediyor.


Aracın en önemli özelliklerinden biri ise dikey kalkış ve iniş yeteneği olacak. Zorlu araziler yalnızca askeri operasyon alanlarında görülmüyor. Orman içerisindeki bir tesis veya denizin ortasındaki bir petrol kulesi gibi konumlara da paketlerin ulaştırılması gerekiyor. Bu gibi yerlerde klasik uçaklar gibi pist inii yapmak mümkün olmuyor. Sensörler ve radarlar yardımı ile menzil içerisindeki bir çok noktaya kolayca taşımacılık yapılabilecek.

Kargo taşımacılığının insansız hava araçlarıyla güvenle ve sürekli olarak sağlanabilmesinden sonra araştırmacıların hedefi insan taşımacılığına balamak. Hava taksileri, hatta otobüsleri gibi projeleri de hedefleri arasına koyan şirket yetkilileri henüz çok fazla gidilecek yol olduğunu ve çok çalışmaları gerektiğinin de altını çiziyor.




Kaynak:
 
spectrum.ieee.org

 

Bedirhan  ŞEN Bedirhan ŞEN Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.